Karar Künyesi
Belediyeye ait taşınmazların kaydının Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik ekinde gösterilen formlarda gösterildiği şekilde tutulmadığı; taşınmazların parasal değerlerini ve tapudaki cinsleri ile mevcut kullanım şekillerini içermediği tespit edilmiştir.
Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bu idarelere bağlı ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamında olan kurum ve kuruluşların mülkiyetinde, yönetiminde veya kullanımında bulunan taşınmazların kaydına ve icmal cetvellerinin düzenlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik’in “Kayıt ve kontrol işlemleri” başlıklı 5’inci maddesinde; kamu idarelerine ait olan taşınmazların sadece miktarlarının değil, parasal değerlerinin de kayıtlarda gösterileceği ifade edilmiş, maddenin devam edene fıkralarında ise Yönetmelik’in eki EK 1’deki Kayıt planında sınıflandırılan taşınmazların hangi değerler üzerinden kayıtlara alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Yönetmelik’in “Kayıt şekli” başlıklı 7’nci maddesinde, Yönetmelik’in eki Kayıt Planında yer alan taşınmazların, cinslerine göre hangi formlara kaydedileceği ifade edilmiş ve kayıtların formlarda yer alan bilgileri içerecek şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Kamu idarelerinin taşınmaz kayıt ve kontrol işlemleriyle görevli birimlerince hazırlanan bu formların daha sonra taşınmaz icmal cetvellerinin hazırlanması amacıyla mali hizmetler birimine gönderileceği, mali hizmetler birimince de bu formların konsolide edilerek
Yönetmelik’in ekinde (Ek 7) bulunan örneğe uygun şekilde taşınmaz icmal cetvellerinin oluşturulacağı hüküm altına alınmıştır. Yönetmelik ekinde yer alan örnek formlara bakıldığında taşınmazların parasal değerlerinin ve tapuda kayıtlı cinsi ile mevcut kullanım şekillerine ilişkin bilgileri de içerecek şekilde olduğu görülmektedir.
İcmal cetvellerinin hangi bilgileri içerecek şekilde hazırlanacağı da Yönetmelik’te belirtilmiş olup; kayıt planında belirtilen unsurların her biri için bir satır ayrılacağı ve bu taşınmazlara ilişkin adet, yüzölçümü ve değer toplamlarını ihtiva edecek şekilde düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.
İdarede taşınmaz kayıt ve kontrol işlemlerini yürüten Emlak ve İstimlak Müdürlüğünden alınan taşınmaz kayıt formlarının ve icmal cetvellerinin incelenmesi neticesinde; taşınmaz kayıt formaların Yönetmelik ekinde yer alan formlara uygun olarak hazırlanmadığı, taşınmazlara ilişkin parasal değerlere ve taşınmazların tapuda kayıtlı olan cinsleri ile mevcut kullanım şekillerine ilişkin bilgilerin formlarda yer almadığı, buna bağlı olarak icmal cetvellerinin de taşınmazların parasal değerlerini ihtiva etmediği tespit edilmiştir.
Mezkûr Yönetmelik’in 6’ncı maddesinde; Yönetmelik gereği hazırlanan formların en geç yedi gün içerisinde muhasebe hizmetlerini yürüten muhasebe birimine ve mali hizmetler birimine; işlemin yapıldığı ayı takip eden ay sonuna kadar, Aralık ayı içinde işlem yapılanlar ise aynı ayın sonunda kadar maliki kamu idaresine gönderileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla bilanço hesapları olan 250-Arazi ve Arsalar, 251-Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri, 252-Binalar Hesaplarına yapılacak olan kayıtlar, hazırlanan taşınmaz kayıt formlarına dayanılarak yapılacak olup bu formlarda yer alan parasal değerler ve taşınmazların mevcut kullanım şekilleri dikkate alınacaktır.
2017 yılı Sayıştay Raporu’nda da yer alan bu hususun düzeltilmediği görülmüş olup, Kurum tarafından hazırlanan taşınmaz kayıt formlarının ve icmal cetvellerinin taşınmazlara ait parasal değerlere ve mevcut kullanım şekillerine ilişkin bilgileri ihtiva etmemesinin, bu formlardan yararlanılarak kayıtları yapılan 250-Arazi ve Arsalar, 251-Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri ve 252-Binalar Hesabındaki tutarların doğruluğunu ve güvenilirliğini olumsuz etkilediği değerlendirilmektedir.
Kamu idaresi cevabında özetle taşınmazların kaydı için gerekli çalışmalara başlandığı, ifade edilmektedir. Ancak yönetmeliğe göre taşınmazların kaydına ilişkin işlemlerin 2017 yılında tamamlanmış olması gerekmektedir. Sonuç olarak idarenin mülkiyetinde yer alan
taşınmazların, Yönetmelik hükümlerinde belirtilen değerler esas alınarak kayıtlara alınmasının gerektiği ve söz konusu durumun mali tabloların doğruluğunu ve güvenilirliğini de etkileyebileceği değerlendirilmektedir.