Şirketin dava safhasında bulunan 1.052.717,61 TL alacağını 138 Şüpheli Diğer Alacaklar Hesabında takip etmediği görülmüştür.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Defter tutma yükümlülüğü” başlıklı 64’üncü maddesinde, her tacirin, ticari defterlerini işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutmak ve bu amaçla defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu; böylece işletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesinin bu defterlerden izlenebileceği belirtilmiştir. Ancak, Kanun’un defter tutma, envanter, mali tabloların düzenlenmesi, saklama ve ibraz hükümlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile diğer vergi kanunlarının aynı hususları düzenleyen hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği de hüküm altına alınmıştır.

26.12.1992 tarih ve 21447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nin “Tekdüzen Hesap Çerçevesi, Hesap Planı ve Hesap Planı Açıklamaları” başlıklı ekinde;

138 Şüpheli Alacaklar Hesabı ile ilgili olarak; ödeme süresi geçmiş bu nedenle vadesi birkaç defa uzatılmış veya protesto edilmiş, yazı ile birden fazla istenmiş ya da dava veya icra safhasına aktarılmış senetli ve senetsiz diğer alacakların 138 Şüpheli Diğer Alacaklar Hesabında izleneceği, tahsili şüpheli hale gelen diğer alacaklarla ilgili hesapların alacağı karşılığında bu hesaba borç yazılarak, sağlam alacaklardan çıkarılmasının sağlanacağı hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde, Şirketin ticari alacakları dışında kalan alacaklarından dava ve icra safhasına aktarılmış olanların 138 Şüpheli Diğer Alacaklar Hesabında izlenmesi gerekmektedir.

Yapılan incelemede; Şirketin, daha önceki yıllarda şirket personeli olan kişilerden çeşitli nedenlerle 1.052.717,61 TL tutarında alacağı bulunduğu, bu alacakların dava ve icra safhasına aktarıldığı halde 138 Şüpheli Diğer Alacaklar Hesabında izlenmediği tespit edilmiştir.

Şirket yetkilileri bulgumuza cevabında; bulguya konu dava safhasında bulunan alacağın ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmadığını, daha önceki yıllarda şirket personeli olan kişilerden kaynaklandığını belirtmiş ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen bir özelgedeki açıklamaları eklemiştir.

Özelgeler, özelge talep eden kurumun içinde bulunduğu duruma özgü olarak verilen görüşlerdir ve yalnızca görüş verilen kişi ve kurumları bağlar. Özelgede bahsedilen durum ile Anfa Güvenlik Ltd. Şti.'ndeki bulgu konusu edilen durum birbirinden farklıdır. Dolayısıyla özelgede personelden alacaklar hesabının kullanılması gerektiğinin belirtilmesi bir kanun veya tebliğ hükmü gibi değerlendirilemez.

Diğer taraftan Vergi Usul Kanunu'ndaki şüpheli alacaklarla ilgili hükümler ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili hükümlerdir. Bulguya konu alacak tutarı şirket yetkililerince bulgumuza verilen cevapta da belirtildiği üzere ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili değildir.

1 Seri No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nde dava veya icra safhasına aktarılmış senetli ve senetsiz diğer alacakların 138 Şüpheli Diğer Alacaklar Hesabında izlenmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla bulgumuzun konusu olan alacak tutarının şirketin ticari faaliyetleri ile ilişkilendirilmeden 128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabında değil 138 Şüpheli Diğer Alacaklar Hesabında izlenmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak; Şirketin, hukuki süreç başlatılarak dava ve icra safhasına aktarılmış olan alacaklarını diğer alacaklardan ayırarak 138 Şüpheli Diğer Alacaklar Hesabında takip etmesi gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?