Karar Künyesi
Antalya Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından nakit yetersizliği ileri sürülerek, İdare bünyesinde yapılan tüm mal, hizmet ve yapım işlerine ait sözleşme ve şartnamelerinde, yüklenicilere yapılacak ödemelerin çok uzun vadeli ve taksitli ödeneceğine dair hükümler eklendiği (175 gün, 235 gün veya 275 günlük sürelerde), dolayısıyla rekabeti engelleyerek ihaleye katılımların kısıtlandığı ve ödemelerin subjektif olarak yapıldığı tespit edilmiştir.
Söz konusu uygulamanın esasen 30/05/2019 tarihli Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığının “Ödeme Planlaması”na ilişkin hukuk müşavirliğine görüş sorulduğu yazı ile başladığı görülmüştür. Bu yazıya göre;
“Kurumumuz nakit dengesi gözetilerek ödeme yapılması; ayrıca mer-i mevzuat hükümlerince ödeme sıralamasının çalışan maaşları (hak edişle işlerde çalışanlar dahil), Emekli Sandığı, Sgk Primi, Vergi, Resmi Kurum ve Kuruluşlara olan borçlar şeklinde olması gerektiği aşikardır.
Resmi emanetler olarak nitelendirilen yukarıda isimleri zikredilen ödemeler dışında kalan mal ve malzeme alımları, hizmet alımları, imalat ve inşaat işleri hak edişlerinin ödemelerinde eşit, adil, şeffaf ve nakit mevcudumuza göre hareket edilerek ödeme planlaması yapılabilmesi gerekmektedir. İcracı daire başkanlıklarında harcama yetkililerinin bütçe ödenek çerçevesinde yatırım planlaması yapmadığından mali disiplinden taviz verilmeden, 100.000,00 TL altında 180 gün, üstünde 240 gün ve 1.000.000,00 TL üzerinde 300 gün olarak yapılması Makamca da uygun görülmüştür.
…”
Daha sonra aynı uygulamanın yine Mali Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından 24/03/2020 tarihli “Ödemelerin Taksitlendirilmesi Olur” yazısı ile bu kez;
“…
Ülkemizin içerisinden geçmekte olduğu ekonomik dalgalanmalar da göz önünde bulundurularak ödeme planlarının 100.000,00 TL altında 175 gün, üstünde 235 gün ve 1.000.000,00 TL üzerinde 275 gün olarak yapılması;
Hususunu Olur’larınıza arz ederim.”
Şeklinde ödeme günleri revize edilerek Mali Hizmetler Daire Başkanı, Genel Sekreter Yardımcısı V., Genel Sekreter ve Belediye Başkanı tarafından müteselsilen şeklinde onaylandığı ve uygulandığı görülmüştür.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun Temel İlkeler başlıklı 5’inci maddesinde:
“İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur.
...
Ödeneği bulunmayan hiçbir iş için ihaleye çıkılamaz.
…”
Denilmektedir.
Yine aynı Kanunu’nun “Görevlilerin ceza sorumluluğu” başlıklı 60’ıncı maddesinde:
“…
5’inci maddede belirtilen ilkelere aykırı davranan ilgilerin görevlerini kanuni gereklere uygun veya tarafsızlıkla yapmadıklarının, taraflardan birinin zararına yol açacak ihmalde veya kusurlu hareketlerde bulunduklarının tespiti halinde, haklarında ilgili mevzuatları gereğince disiplin cezası uygulanacağı, ayrıca fiil veya davranışlarının özelliğine göre haklarında ceza kovuşturması da yapılacağı, hükmolunacak ceza ile birlikte tarafların uğradıkları zarar ve ziyan genel hükümlere göre kendilerine tazmin ettirileceği, bu Kanuna aykırı fiil veya davranışlardan dolayı hüküm giyen idare görevlilerinin, bu Kanun kapsamına giren işlerde görevlendirilemeyeceği…”
Hükümleri yer almaktadır.
5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Yüklenmeye girişilmesi” başlıklı 26’ıncı maddesinde:
“Yüklenme, usulüne uygun olarak düzenlenmiş sözleşme esaslarına veya kanun hükmüne dayanılarak iş yaptırılması, mal veya hizmet alınması karşılığında geleceğe yönelik bir ödeme yükümlülüğüne girilmesidir. Bütçede yeterli ödeneği bulunmayan işler için yüklenmeye girişilemez. Yüklenme süresi malî yılla sınırlıdır. Harcama yetkilileri, tahsis edilen ödenekler dahilinde yüklenmeye girebilirler. Yüklenmeye girişilen tutara ait ödenekler saklı tutulur; başka iş yaptırılması, mal veya hizmet alınması için kullanılamaz.”
Yine aynı Kanun’un “Ödenemeyen giderler ve bütçeleştirilmiş borçlar” başlıklı 34’üncü maddesinde:
“Ödeme emri belgesine bağlandığı halde ödenemeyen tutarlar, bütçeye gider yazılarak emanet hesaplarına alınır ve buradan ödenir.
…
Kamu idarelerinin nakit mevcudunun tüm ödemeleri karşılayamaması halinde giderler, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödenir. Ancak, sırasıyla kanunları gereğince diğer kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, prim, fon kesintisi, pay ve benzeri tutarlara, tarifeye bağlı ödemelere, ilama bağlı borçlara, ödenmemesi halinde gecikme cezası veya faiz gibi ek yük getirecek borçlara ve ödenmesi talep edilen emanet hesaplarındaki tutarlara öncelik verilir.
…”
Denilmektedir.
Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin “Hakediş ödemeleri” başlıklı 42’nci maddesinde:
“…
Her hakediş tutarına, eğer sözleşmede öngörülmüşse eklenecek miktar dahil edilir. Bulunan miktardan, bir önceki hakediş tutarı çıkarılarak bulunan miktara, ilgili mevzuata göre hesaplanacak Katma Değer Vergisi (KDV) eklenir. Bu miktardan sözleşmede yazılı kesintiler, varsa yüklenicinin idareye olan borçları ve cezalar ile kanunen alınması gereken vergiler kesilir. Hakediş raporu, yüklenici veya vekili tarafından imzalandığı tarihten başlamak üzere
en geç sözleşmesinde yazılı sürenin sonunda, eğer sözleşmede bu hususta bir kayıt yoksa otuz gün içinde tahakkuka bağlanır. Bu tarihten başlamak üzere otuz gün içinde de ödeme yapılır.
…”
Denilmektedir.
Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin “Geçici hakediş raporları” başlıklı 39’uncu maddesinde:
“
…
f) (Değişik bent: 08.08.2019-30856 R.G./31. md., yürürlük: 18.08.2019) Her hakediş tutarından, bir evvelki hakediş tutarı çıkarıldıktan sonra kalan tutara idarece ilgili mevzuata göre hesaplanacak Katma Değer Vergisi eklendikten sonra bulunan miktardan sözleşmede yazılı kesintiler, varsa yüklenicinin idareye olan borçları ve cezalar ile kanunen alınması gereken vergiler kesilir. Hakediş raporu, yüklenici veya vekili tarafından imzalanıp idareye verildiği tarihten başlamak üzere en geç otuz gün içinde onaylandıktan sonra otuz gün içinde tahakkuka bağlanır. Bu tarihten başlamak üzere sözleşmesinde farklı bir süre belirtilmemiş ise on beş gün içinde de ödeme yapılır.
…”
Denilmektedir.
Yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; idare tarafından yapılacak ihalelerde İdarenin saydamlığı, rekabeti ve eşit muameleyi sağlaması gerektiği, ödeneği bulunmayan hiçbir iş için ihaleye çıkamayacağı, bütçede yeterli ödeneği bulunmayan işler için yüklenmeye girişemeyeceği, yüklenme süresinin mali yılla sınırlı olduğu belirtilmiştir. Bununla birlikte hizmet işlerinde tahakkuka bağlanan hakedişlerin otuz gün içinde de ödeneceği, yapım işlerinde tahakkuka bağlanan hakedişlerin ise sözleşmesinde farklı bir süre belirtilmemiş ise on beş gün içinde ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Ancak kamu idarelerinin nakit mevcudunun tüm ödemeleri karşılayamaması halinde giderlerin, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödenebileceği, bunun istisnasının ise diğer kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, prim, fon kesintisi, pay ve benzeri tutarlara, tarifeye bağlı ödemelere, ilama bağlı borçlara, ödenmemesi halinde gecikme cezası veya faiz gibi ek yük getirecek borçlara ve ödenmesi talep
edilen emanet hesaplarındaki tutarlar olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca 4734 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinde yer alan temel ilkelere aykırı davranan ilgililer hakkında, aynı Kanun’un 60’ıncı maddesinde yer alan yaptırımların uygulanacağı görülmektedir.
Yukarıdaki açıklamalardan da açıkça anlaşılacağı üzere İdarenin ekonomik dalgalanmaları ve nakit dengesini öne sürülerek kendi iradesine göre ödeme planlarını belirlemesi ve yapılan tüm işlerin sözleşmelerine ödemelerin; 2019 yılından 2020 yılına kadar “100.000,00 TL altında 180 gün, üstünde 240 gün ve 1.000.000,00 TL üzerinde 300 gün taksit halinde”, 2020 yılından şuana kadar “100.000,00 TL altında 175 gün, üstünde 235 gün ve 1.000.000,00 TL üzerinde 275 gün taksit halinde” yapılacağına dair hüküm koyması yukarıdaki mevzuat hükümlerine aykırıdır.
Kaldı ki mevzuata aykırı olarak belirlenen çok uzun süreli ve taksitle yapılacağı belirtilen ödemelerin uygulamada her firma veya yüklenici için dikkate alınmadığı tespit edilmiştir. Şöyle ki: örneğin Belediyeden ihale yolu ile iş alan belediye şirketlerine yapılan ödemelerde bu sürelere hiç riayet edilmemiş hemen hakedişler ödenmiştir. Benzer şekilde yıl boyu idare ile sürekli iş yapan bazı firmalar ile özellikle organizasyon işlerinde yapılan ödemelerde 175 gün, 235 gün veya 275 günlük süreler dikkate alınmadan ödemeler çok daha önce yapılmıştır.
Rekabeti engelleyici başka bir örnek olarak:
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından 24/12/2019 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “2020 yılı Katı Atık Düzenli ve Düzensiz Depolama Sahaları ve Transfer İstasyonları İçin Makine ve Araç Kiralama İşi” ihalesine ilişkin olarak Tip Yapı Nakliye San. ve Tic. AŞ’nin 09/12/2019 tarihinde yaptığı şikayet başvurusunun, İdarenin 18/12/2019 tarihli yazısı ile reddi üzerine başvuru sahibince 30/12/2019 tarih ve 57739 sayı ile Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusunda bulunmuştur.
Kamu İhale Kurumunun itirazen şikayet dosyası kapsamında yaptığı incelemede; Sözleşme tasarısında yer alan “Ödemeler Antalya Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Daire Başkanlığının nakit durumuna göre 300 gün taksit halinde yapılacaktır.” düzenlemesinin, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42’nci maddesi uyarınca sözleşmesinde hüküm yoksa hakedişin aylık olarak düzenlenmesi ve tahakkuka 30 gün içinde bağlanması, tahakkuka bağlanmasını takip eden 30 içinde ise ödeme yapılması gerektiği, ancak ihale dokümanı
kapsamındaki Sözleşme Tasarısında hakkediş ödeme süresinin nakit durumuna göre 300 gün taksit halinde yapılacağının düzenlendiği, bu düzenleme ile 30 günlük ödeme süresinin belirsiz hale getirilerek ilgili mevzuat düzenlemelerine aykırı bir düzenlemenin yapılmış olduğu anlaşıldığından başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek ihalenin oy birliği ile iptaline karar verilmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespitine binaen, İdare tarafından gelirlerin artması ve gelir- ödeme dengesinin güçlenmesine müteakip ödemelerde taksit sayısının ve ödeme tamamlanma gün sayısının azaltılmasının sağlanacağı belirtilmiştir.
Netice itibariyle; İdare tarafından rekabeti engelleyerek ihaleye katılımların kısıtlanması ve ödemelerin subjektif olarak mevzuata aykırı yapılması uygulamasından vazgeçilmesi gerekmektedir.