Karar Künyesi
Şirket tarafından genel yönetim faaliyetleri kapsamında kullanılacak taşıtların, ihale yapılmaksızın, gelir getirici iş sözleşmelerine hüküm konulmak suretiyle temin edildiği görülmüştür.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde, belediyelerin doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketlerin bu kanuna tabi olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un “İstisnalar” başlıklı 3’üncü maddesinin (g) bendinde, belediye iştirakleri dâhil maddede sayılan kuruluşların, ticarî ve sınaî faaliyetleri çerçevesinde; doğrudan mal ve hizmet üretimine veya ana faaliyetlerine yönelik ihtiyaçlarının temini için yapacakları yaklaşık maliyeti ve sözleşme bedeli 2021 yılı için 18.619.202,00 TL’yi aşmayan alımlarının, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç bu Kanun’dan istisna tutulduğu ifade edilmiştir. Belirtilen istisna hükmüne ilişkin olarak Kamu İhale Genel Tebliği’nin 4.3’üncü maddesinde, ilgili kuruluşların istisnadan yararlanabilmeleri için yapacakları başvurunun usulü ile diğer prosedürler belirlenmiştir.
Şirket, mevzuat düzenlemeleri çerçevesinde Kamu İhale Kurumu’na başvuruda bulunmuş ve “Taahhüdü altındaki işlerde müze ve kültür merkezi işletmeciliğinde
kullanılmak” amaçlarıyla araç kiralama işlerinde, 4734 sayılı Kanun’un uygulanmasından istisna onayı almıştır. Buna göre, Şirket alınan istisna onayı çerçevesinde ihalesiz araç kiralama hizmeti gerçekleştirebilecek, ancak bu işler 4734 sayılı Kanun’un ceza ve ihalelerden yasaklama hükümlerine tabi olacaktır.
Yapılan incelemelerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden kiralanan reklam alanlarının, farklı sözleşmelerle alt işletmecilere kiraya verildiği; sözleşmelere kira bedellerine ek olarak çeşitli sayılarda, sözleşme hükümlerinin sahada yürütülmesi ve denetimi gibi amaçlarla binek taşıt temini yapılacağı hükümlerinin konulduğu; bu kapsamda kiracı şirketlerden toplam 28 adet binek taşıt temin edildiği, bu araçların tahsis bilgileri kontrol edildiğinde bir aracın genel müdür yardımcısına görev tahsisli verildiği, bazı araçların idari birimlerde tahsisli olarak kullanıldığı, bazı araçların ise Şirket havuz aracı olarak genel yönetim faaliyetlerinde kullanıldığı anlaşılmıştır.
İstisna kapsamında olmayan genel yönetim kullanım amaçlı taşıtların teminlerinin, 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılması gerekirken, bu taşıtların gelir getirici iş sözleşmelerine hüküm konulmak suretiyle temin edilmesi; 4734 sayılı Kanunla getirilen istisna hükmüne aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca, kiracı firmaların bu taşıtların maliyetlerini daha az kira bedeli ödemek suretiyle Şirket’ten mahsuben tahsil etmiş olacağı düşünüldüğünde bu durum; hem taşıtlar için ödenen net tutarların tespitini zorlaştırmakta, hem de bedellerin rekabet ortamı dışında belirlenmesi sonucunu doğurmaktadır.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, Şirket tarafından, araçların reklam alanlarının işletmeye verilmesi ihaleleri kapsamında, ağırlıklı olarak denetim ve kontrol amaçlı kullanılmak ve yakıt, otopark, köprü-yol geçiş ücretleri ile bakım onarım giderleri işletmeci firmaya ait olmak üzere temin edildiği, ilgili uygulamanın gerek İdare gerekse diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından uzun yıllardan beri uygulanan bir yöntem olduğu, yapılan ihalelerde söz konusu araçların maliyete dahil olan bir gider kalemi olmadığını, zira ilgili ihalelerde Şirket tarafından muhammen bedel belirlendiğini ve muhammen bedelin ilgili araçlar değerlendirmeye esas alınmadan sadece reklam alanlarının karlılık oranı dikkate alınarak belirlendiğini, beyan edildiği üzere ilgili araçların ağırlıklı olarak İstanbul geneline yaygın şekilde tesis edilmiş olan reklam alanlarının denetim ve kontrolü amacıyla kullanılmakla birlikte, gerek personel gerekse yönetici bazında zaman zaman Şirketin günlük ihtiyaçları için de kullanıldığı belirtilmiştir.
Ancak, Şirket her ne kadar reklam alanları için ihaleye çıkılmadan önce muahmmen bedel belirlediğini ve araçların bu muhammen bedele dahil olmadığını belirtse de, muhammen bedel belirleme ile araç maliyetlerinin Şirketin reklam gelirlerinden düşülmüş olacağı gerçeği arasında bir ilişki bulunmamaktadır. Zira, muahmmen bedel işin kıymetine ilişkin ihaleyi yapacak kuruluşça belirlenecek bir tahmini bedel niteliğinde olup, istekliler tekliflerini şartnamede yer alan düzenlemelere göre vereceklerdir. Dolayısıyla Şirket muhammen bedel belirlerken her ne kadar araçların maliyetini dikkate almasa da, şartnamede, Şirkete bu iş kapsamında araç tahsis edileceğini gören istekliler, reklam alanları için sunacakları teklif bedelinden bu araçlara ilişkin maliyetleri düşerek tekliflerini sunmuş olabileceklerdir.
Ayrıca Şirket, iş kapsamında temin edilen araçların ağırlıklı olarak reklam alanlarının işletilmesi kontrol süreçlerinde kullanıldığını belirtse de, yukarıda da belirtildiği üzere araç tahsis belgelerinden, bir kısım araçların yönetici makam aracı ve Şirket havuz aracı olarak kullanıldığı görülmüştür.
Sonuç olarak, genel yönetim faaliyetleri kapsamında kullanılacak taşıtların, gelir getirici iş sözleşmelerine hüküm konularak temin edilmesi yerine, ihale yapılmak suretiyle temin edilmesi gerekmektedir.