4857 sayılı İş Kanunu’nun “Fazla çalışma ücreti” başlıklı 41’inci maddesinin ilgili hükümleri aşağıdaki gibidir:

Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır.


Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.

63 üncü maddenin son fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz.

Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.


Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.”


Mevzuat hükümlerinde de belirtildiği üzere işçilere yıl içinde yaptırılabilecek azami fazla çalışma süresi 270 saattir. İşçinin rızası olsa dahi, idarenin işçilere bu sürenin üzerinde fazla çalıştırma yaptırabilmesi hukuken mümkün değildir.

Kanun koyucunun 4857 sayılı İş Kanunu’nda azami 270 saatlik fazla çalışma süresi sınırı belirlemesindeki amaç esasen işçinin bedensel ve ruhsal iyilik halini korumaktır. Yürürlükte olan İş Kanunu, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü ilke ve standartlarına göre hazırlanmıştır. Türkiye hali hazırda bu iki örgütün üyesi konumundadır ve bu örgütlerin belirlediği ilke ve şartlara uygun olarak iç hukukunda düzenlemeler yapmaktadır. Dolayısıyla iç hukukta yapılan düzenlemelerin pratikte de uygulanması, Dünya ölçeğinde kabul görmüş sağlık ve çalışma standartlarının çalışma hayatına aktarılmasını sağlamada önem arz etmektedir. Kamu kurumlarının da bu noktada öncü olması gerektiği düşünülmektedir. Dolayısıyla 270 saati aşan fazla çalışmalar İdareyi ek mali külfete sokmakla birlikte işçinin bedensel ve ruhsal sağlığı için de tehdit oluşturmaktadır. Bu durumun ise iş kazası ve meslek hastalığı riskini arttırdığı değerlendirilmektedir.

İdarenin 2018 yılı mali işlemlerinin incelenmesi neticesinde; fazla mesai uygulamasında, yukarıda belirtilen azami fazla çalışma sınırına uyulmadığı tespit edilmiştir.

Sonuç olarak Belediyenin 270 saatin üzerinde uyguladığı fazla çalışma süreleri mevzuata aykırıdır. Bu durumun, belediyenin ek olarak katlandığı mali külfetin yanı sıra uzun vadede belediyeyi artan iş kazası riski nedeniyle maddi tazminat yükü altına sokabileceği değerlendirilmektedir.

Kamu idaresi cevabında; “Bulguda belirtilen işçilere yıl içinde yaptırılabilecek azami fazla çalışma süresinin sınırının geçilmesi ile ilgili olarak mevzuata uygunluk sağlanarak mezkur yönetmelik kapsamında hareket edilecektir.” denilmektedir

Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında; bulguda belirtilen hususlar ile ilgili gerekli çalışmaların yapılacağı ifade edildiğinden bu aşamada önerilecek başka bir husus bulunmamaktadır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?