Karar Künyesi
İdarenin, önceki dönemlerde sermaye aktarmak suretiyle ortak olunan bir Şirkete, Şirketin herhangi bir faaliyeti bulunmamasına rağmen yüzde yüz sermayedar olarak ortaklığını sürdürdüğü ve Şirketten olan alacaklarını tahsil edemediği görülmüştür.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 70’inci maddesinde; belediyelerin kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket kurabilecekleri belirtilmiştir.
Hükme ilişkin olarak, Kanun’un 30.05.2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan Gerekçesinde yer alan 70’inci maddesinde ise; “Madde ile bir taraftan belediyelerin hizmetlerini daha etkili, verimli ve ekonomik şartlarda sunmasına ve kaynak yaratmalarına yardımcı olmak amacıyla sermaye ortaklığı kurmasına izin verilmekte; diğer taraftan kurulacak ortaklığın belediyenin görev alanıyla ilgili olması şartı getirilerek şirket kuruluşunun disiplin altına alınması ve belediyelerin haksız rekabete yol açmalarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Doğal olarak, madde hükmü gereğince belediyelerin kurdukları veya ortak oldukları şirketlerden, belediyenin görev alanıyla ilgili olmayan şirketleri tasfiye etmesi veya ortaklıktan çekilmesi gerekecektir.” ifadesine yer verilmiştir.
Buna göre, belediyelerin kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında şirket kurabilecekleri ancak kurulan şirketlerin belediyelerin görev alanıyla ilgili faaliyet göstermemeleri durumunda, bu şirketlerin tasfiye edilmesi ya da belediyelerin ortaklık paylarını bu şirketlerden çekmeleri gerektiği anlaşılmaktadır.
Yapılan incelemede, Belediye’nin önceki dönemlerde ortaklık kurduğu, ortaklık kurulan bu Şirketin 2022 yılında bir taşınmazın kiraya verilmesi haricinde bir geliri olmadığı ve herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığı, dolayısıyla Belediye’nin görev alanında faaliyet göstermediği, Şirketin 31.12.2022 tarihi itibarıyla 1.643.354,34 TL eksik bakiye öz kaynak durumu ile borca batık durumda olduğu, ancak İdarenin Şirketin tasfiyesini istemediği ya da ortaklık payını sonlandırmadığı tespit edilmiştir.
Diğer taraftan, Belediyenin 2019 yılında Yönetin Kurulu üyeleri ile Genel Müdürünü atamış olduğu Şirketten 2022 yılı itibarıyla 446.936,26 TL kira alacağı olduğu ve bu alacağa ilişkin icra takibi başlatıldığı ancak icra takiplerine ilişkin tebligatların 2021 ve 2022 yıllarında Şirketin genel merkezine ulaşılamadığı gerekçesiyle Belediye’ye iade olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, tespit doğrultusunda gerekli çalışmaların başlatılacağı, söz konusu Şirketle ilgili tasfiye, ortaklık payının sonlandırılması ya da Belediyeyi zarar uğratmayacak yönde başka bir çözüm yolu bulunacağı ifade edilmiştir.
Sonuç olarak, Şirketin borca batık durumda olduğu, Belediye’nin görev alanında faaliyette bulunmadığı ve borç alacak ilişkisi dolayısıyla Belediyenin takip giderlerine katlandığı dikkate alınarak, Şirketin tasfiyesine gidilmesi ya da Belediye’nin Şirkette var olan ortaklık payının sonlandırılması gerektiği değerlendirilmektedir.