6360 sayılı Kanun ile “köy” statüsünden “mahalle” statüsüne geçirilen yerlerdeki otel, tatil köyü, marina ve liman gibi abonelere indirimli tarife uygulanmakta, bu nedenle de hem Kurum ciddi bir gelir kaybına uğramakta hem de işletmeler arasında eşitlik ilkesi zedelenmektedir.

6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1’inci maddesi ile Muğla ili, sınırları il mülki sınırları olmak üzere Büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür. Aynı Kanun’un Geçici 1’inci maddesinin 15 numaralı fıkrasında;

“Bu Kanuna göre tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre alınması gereken emlak vergisi ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım payları 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) alınmaz ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendi, 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi ile beşinci bendi, 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının beşinci bendi hükümleri 31/12/2022 (bu tarih dâhil) tarihine kadar uygulanmaya devam edilir. Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) en düşük tarifenin %25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 2 nci maddesi ile köy tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülen yerlerde de bu fıkra hükmü uygulanır.” denilirken,

Mezkûr maddenin 28 numaralı fıkrasında;


Bu Kanuna göre tüzel kişiliği kaldırılarak tek mahalleye dönüştürülen beldelerde içme


ve kullanma suları için alınacak ücret 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) en düşük tarifenin %50’sini geçmeyecek şekilde belirlenir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Kurum su satış tarifeleri belirlenirken yukarıdaki kanun hükümlerinin lafzi yorumu göz önüne alınmış, köy ve belde tüzel kişilikleri kaldırılarak mahalleye dönüştürülen yerlerde işletmeler arasında herhangi bir ayrım yapılmadan tüm aboneler için indirimli tarife uygulanmıştır.

Köyler en küçük yerleşim birimi olup; genellikle kırsal kesimde kalan, tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin yapıldığı yerlerdir. Bulgu konusu abonelerin daha önce köy ya da belde tüzel kişiliğini haiz olup daha sonra mahalle statüsüne geçirilen yerlerde olduğu ancak “köy” tanımı içerisinde değerlendirilmesi mümkün olamayacak büyüklük ve hacimde ticari işletmeler olduğu aşikârdır.

Kanun’un lafzi yorumla okunmasından bu abonelerin indirimli tarifeden yararlanacağı düşünülebilir. Ancak, Kanun’un amaçsal yorumu cihetine gidildiğinde -lüks otellerin, turistik tatil köylerinin, marina ve limanların- köylerden mahalleye dönüştürülen yerler için öngörülen indirimli tarifeden faydalanması düşünülemeyeceği gibi söz konusu uygulamanın hayatın olağan akışına uygun olduğu da söylenemez.

Yukarıda yer alan açıklamalara göre, tarım ve hayvancılıkla uğraşmayan; köy hayatının idamesi için gerekli bakkal, kahvehane, manav, fırın, berber ve benzeri ölçekteki iş yerlerinden olmayan söz konusu -lüks oteller, turistik tatil köyleri, marina ve limanlar- aboneliklere indirimli tarife uygulanması 6360 sayılı Kanun ile getirilen hükmün amaçsal yorumu ile örtüşmemektedir. Sadece Kanun’un lafzi yorumuna dayanarak yapılan tarife belirlemeleri sonucunda 5 yıldızlı büyük otel aboneliklerine -eski köy sınırlarında- ise 0,74 TL/m3 üzerinden faturalama yapılırken benzer işletme niteliğinde olup eski köy sınırlarında olmayan abonelere bu tutarın yaklaşık 7 katı tutarında faturalama yapılmaktadır. Söz konusu uygulama aboneler arasında eşitliği bozduğu gibi tüm su maliyetlerinin abonelerden alınan gelirlerle karşılandığı bu gibi Kurumlarda bazı abonelerin diğer aboneleri sübvanse etmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle Kanun ile getirilen hükmün amaçsal yorumundan yola çıkılarak “köy” ve “köy halkı” mahiyeti taşımayan büyük ticari işletmelere uygulanan tarifenin diğer işletmelere uygulanan tarifelerle eşitlenmesi hem eşitlik hem de Kurum gelirleri açısından önem arz etmektedir.

Kamu idaresi cevabında; özetle idare tarafından 2016 yılına kadar köy tüzel kişiliği


kaldırılarak mahalleye dönüştürülen yerlerde bulunan ticari işletmelere indirimli tarife uygulanmadığı, ancak ekte sunulan Muğla İdari ve İzmir Bölge İdari Mahkemeleri tarafından verilen kararlar gereğince; indirimli tarife uygulamasından ticari kazançları yüksek, beş yıldızlı oteller, tatil köyleri, restoranlar, büyük ölçekli işletmelerin de faydalandığı,

6360 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinde “Bu yerlerde” ifadesi geçtiğinden mahkemeler tarafından ticari faaliyetlerine, işletme büyüklüklerine bakılmaksızın ayrım yapılmadan indirimli tarife uygulanması gerektiğinin belirtildiği,

Bulgu konusunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunun İdare tarafından da bilindiği, ancak konunun çözüme kavuşturulması amacıyla mahkemelerde savunmalar yapılması, Türkiye Belediyeler Birliğine, İçişleri Bakanlığına kanun teklifleri gönderilmiş olmasına rağmen bugüne kadar sonuç alınamadığı ifade edilmiştir.

Sonuç olarak Kamu idaresi cevabında; bulgu konusu Türkiye Belediyeler Birliği ve İçişleri Bakanlığı’na nezdinde yapılan girişimlerden sonuç alınamadığı, bu hususun eşitlik ilkesine aykırı olduğu idare tarafından da kabul edilip Abone Hizmetleri ve Tarifeler Yönetmeliği’nde değişiklik talebinde bulunulduğu belirtilmiştir.

Benzer bir olay İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün görev alanına giren köy tüzel kişiliğinden mahalle statüsüne dönüştürülen Uskumruköy Mahallesinde de yaşanmış ve bu durum idari yargıya taşınmıştır. İSKİ’den alınan suya 6360 sayılı Kanun’un geçici 1’inci maddesinin 15’inci fıkrası uyarınca köy tarifesi uygulanmasına dair başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali için dava açılmıştır. Tarım ve hayvancılıkla iştigal etmeyen ve orman köylüsü sıfatına da sahip olmayan kişilerin indirimli tarife uygulanması istemlerinde İstanbul 11. İdare Mahkemesinin 24.04.2018 tarih, E:2017/1781 ve K:2018/683 sayılı kararı ile hukuka uyarlık bulunmamıştır. Bu karar için de davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Ancak, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesince 22.10.2018 tarih, E:2018/1600 ve K:2018/1519 sayılı karar ile istinaf talebinin reddine kesin olarak oybirliğiyle karar verilmiştir. Yine Uskumruköy Mahallesinde villalardan oluşan sitenin köy tarifesinden yararlanarak indirimli tarife uygulanması isteminde, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesince 06.09.2018 tarih, E:2018/849 ve K:2018/1020 sayılı kararı ile hukuka uyarlık bulunmamıştır.

Yukarıda bahsi geçen mahkeme kararları da dikkate alındığında, bulguda bahsi geçen köy hayatının idamesi için gerekli bakkal, kahvehane, manav, fırın, berber ve benzeri ölçekteki


iş yerlerinden olmayan bulgu konusu -lüks oteller, turistik tatil köyleri, marina ve limanlar- aboneliklere indirimli tarife uygulanması 6360 sayılı Kanun ile getirilen hükmün amaçsal yorumu ile örtüşmemektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?