Karar Künyesi
Şirket bilançosunun incelenmesi sonucunda; bilanço ve buna ilişkin detay kayıtlarda “Sayıştay Sorgu Emaneti” ve “Uluırmak KYK İşi” isminde çeşitli kayıtlar bulunduğu görülmüş, ne var ki söz konusu kayıtlardan Sayıştay Sorgu Emanetine ilişkin yevmiye defterinde yer alan detaylı bilgi haricinde kanıtlayıcı herhangi bir belgeye ulaşılamamıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64’üncü maddesinde tacirlerin defter tutma yükümlülüklerinin neler olduğu ifade edilmiş, aynı maddenin beşinci fıkrasında ise bu Kanun’a tabi gerçek ve tüzel kişilerin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun defter tutma ve kayıt zamanıyla ilgili hükümleri ile aynı Kanun’un 175 ve mükerrer 257’nci maddelerinde yer alan yetkiye istinaden yapılan düzenlemelere uymak zorunda oldukları belirtilmiştir.
Söz konusu yetkiye istinaden Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 1 Seri No’lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği 26.12.1992 tarihinde yayımlanmış ve 1.1.1994 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Mezkûr Tebliğ’in “I-Muhasebenin Temel Kavramları” başlıklı bölümünde muhasebenin temel kavramları açıklanmış, “Tarafsızlık ve Belgelendirme Kavramı” başlıklı 7’nci kısmında muhasebe kayıtlarının gerçek durumu yansıtan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş objektif belgelere dayandırılması gerektiği belirtilmiştir.
Yapılan incelemelerde, 136- Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabının detay kodlarında “Sayıştay Sorgu Emaneti” adıyla 28.763,13 TL, 173- Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri Hesabında “Uluırmak K.Y.K. İşi” adıyla 14.673,97 TL, 353 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakediş Bedelleri Hesabında yine “Uluırmak K.Y.K. İşi” adıyla 7.801,87 TL tutarında kayıt bulunduğu görülmüştür.
Ne var ki söz konusu kayıtlı tutarların -Sayıştay Sorgu Emanetine ilişkin yevmiye defteri kaydında yer alan bilgiler haricinde- hangi olay sonrasında muhasebeye alındığı, dayanağı olan işlemin mahiyetinin ne olduğu, şu andaki durumu gibi bilgilere ulaşılamamış, bu hususları tevsik edici herhangi bir belge bulunamamıştır.
Muhasebe verilerinin güvenilirliği ticari işlemlerin belgelere dayandırılarak defterlere kaydedilmesiyle anlam kazanır. Yevmiye defterine herhangi bir işlem kaydedilirken mutlaka bir belgeye dayanması gerekir. Aksi takdirde defterlere kaydedilen işlemlerin dayanağı olup olmadığının, gerçeği yansıtıp yansıtmadığının anlaşılması mümkün değildir. Bu ise temel amacı gerçek durumun yansıtılması olan mali tabloların güvenilirliğini engellemektedir. Bu nedenle muhasebede yer alan kayıtlardan belgesi eksik olanların vakit kaybetmeksizin tamamlanması, yeni yapılacak kayıtlarda belge esaslı işlemlere dikkat edilmesi, muhasebenin doğruluğu ve mali tabloların güvenilirliği açısından büyük önem arz etmektedir.