Karar Künyesi
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 29’uncu maddesinde;
“Gerçek veya tüzel kişilere kanunda veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamaz, yardımda bulunulamaz veya menfaat sağlanamaz. Ancak, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde öngörülmüş olmak kaydıyla; kamu yararı gözetilerek dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapılabilir.
Bu yardımların yapılması, kullanılması, izlenmesi, denetlenmesi ve kamuoyuna açıklanmasına ilişkin esas ve usuller Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Diğer kuruşlarla ilişkiler” başlıklı 75’inci maddesinde;
“Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;
…
c) (Değişik: 12/11/2012-6360/19 md.) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir.
…” denilmektedir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesine 12.11.2012 tarihli ve 6360 sayılı Kanun’un 19’uncu maddesiyle eklenen ek fıkrada, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 29’uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin belediyeler için uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
Aktarılan mevzuat hükümleri doğrultusunda, belediyelerin dernek ve vakıflara bütçelerinden yardım yapmasının, menfaat sağlamasının tamamen önüne geçilmiş olup ancak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesi kapsamında ortak hizmet projeleri yürütülebilmesine imkan tanınmıştır.
Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesinde dernek ve vakıflarla ortak hizmet projesi yürütülebilmesi ise bazı şartlara bağlanmıştır.
Bu kapsamda, kamuya yararlı derneklerle ya da Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınmış vakıflarla gerçekleştirilecek ortak hizmet projelerinin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesinde sayılan belediyenin görev ve sorumluluk alanlarına giren konularla sınırlı olması ve belediye meclis kararı üzerine yapılmış bir anlaşmanın mevcut olması gerekmektedir. Şayet ortak hizmet projesi gerçekleştirilecek özel hukuk tüzel kişisi “kamuya yararlı olma” ya da “Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınma” statüsüne sahip değilse, yukarıda belirtilen şartlara ek olarak bir de ortak hizmet projesi yapılabilmesi için mahallin en büyük mülki idare amirinden izin alınması gerekmektedir.
Belediye, 07/06/2017 tarih ve 2017/56 No’lu Meclis Kararı’na istinaden bir vakıfla ortak hizmet projesi gerçekleştirilmesini esas alan ve süresi bir yıl olarak belirlenen “İşbirliği Protokolü” imzalamış, daha sonra 07/09/2018 tarih ve 2018/70 No’lu Meclis Kararı’yla protokolün süresi bir yıl uzatılmıştır.
Ancak protokol imzalanan vakfın Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar arasında yer almadığı ve bu doğrultuda gerçekleştirilen ortak hizmet projesi için mahallin en büyük mülki idare amirinden izin alınmadığı görülmüştür.
Diğer taraftan yapılan incelemede, 2018 yılı içerisinde söz konusu vakfın talebi üzerine kendi faaliyetlerini yürütmesine yönelik ihtiyaçlarını karşılamak üzere muhtelif taşınırların Belediye tarafından temin edilerek vakfa hibe edildiği tespit edilmiştir.
Bu itibarla, ifade edilen 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 29’uncu maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesi kapsamında; ortak hizmet projesinin mahallin en büyük mülki idare amirinden izin alınmaksızın anlaşmaya bağlanmasının ve imzalanan “İşbirliği Protokolü”nün süresi ve kapsamı göz önünde bulundurulduğunda vakfa kaynak aktarımı mahiyetinde ayni yardım yapılmasının mevzuata aykırılık taşıdığı değerlendirilmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “Belediye, 07/06/2017 tarihli ve 2017/56 sayılı Belediye Meclisi Kararına istinaden bir vakıfla ortak hizmet projesi gerçekleştirilmesini esas alan ve süresi bir yıl olarak belirlenen ‘İşbirliği Protokolü’ imzalamış, daha sonra 07/09/2018 tarih ve 2018/70 No’lu Meclis Kararı’yla protokolün süresi bir yıl uzatılmıştır. Belediye Kanunda belirtilen ‘mülki idare amirinin izin alınması’ şartı doğrultusunda, konu ile ilgili olarak Beykoz Kaymakamlığına gönderilen 25/01/2019 tarihli ve 394082 sayılı yazı üzerine, Beykoz Kaymakamlığının 31/01/2019 tarih ve 283 sayılı ile olur yazısı ile onay alınmıştır.” denilmektedir.
Sonuç olarak Kamu İdaresi tarafından bulguda yer alan mahallin en büyük mülki idare amirinden izin alınmaksızın bir vakıfla ortak hizmet projesi gerçekleştirilmesi ve ayni yardımda bulunulması hususuyla ilgili olarak yapılan tespite iştirak edilmiş ve düzeltici işlem tesis etmek maksadı ile Beykoz Kaymakamlığından olur yazısının alındığı ifade edilmiştir.
Ancak, aktarılan mevzuat hükümlerinde belirtildiği üzere, kamu yararı statüsüne sahip olmayan bir dernek ya da Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınanlar arasında yer almayan bir vakıfla yürütülecek ortak hizmet projeleri mahallin en büyük mülki idare amirinin önceden iznine tabi kılınmıştır.
Söz konusu aykırılığın tekrar edilip edilmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.