Elektrik ve doğalgaz dağıtım/tedarik şirketlerine güvence bedeli adı altında ödemelerde bulunulmuştur.


Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği “Güvence bedeli” başlıklı 19’uncu


maddesinin birinci fıkrasına göre; tedarikçi, tüketicilerin ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeme riskine karşılık güvence bedelinin anlaşma yapılırken talep edebilir. Güvence bedelinin tahsil şekline ilişkin hususlar ikili anlaşmada açıkça ifade edilir.


Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği “Güvence Bedeli” başlıklı 39’uncu maddesine göre; Dağıtım şirketi, alacaklarını garanti altına alabilmek amacıyla güvence bedeli alabilir. Serbest tüketicilerden güvence bedeli alınıp alınmayacağı ve koşulları imzalanacak sözleşmeler kapsamında serbestçe belirlenir.


5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Giderlerin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü ve Kanun’un “Ödenemeyen giderler ve bütçeleştirilmiş borçlar” başlıklı 34’üncü maddesinde, kamu kurumlarında bir giderin gerçekleştirilmesine ve hak sahiplerine ödenmelerin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.


Yukarıdaki mevzuat hükümlerinden ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Elektrik Piyasası Kanunu’na, Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ise Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na dayanılarak hazırlanmış ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından Resmi Gazete‘de yayımlanmıştır. Her iki Yönetmelik’te de güvence bedelinin alınabileceği hükmüne yer verilmiş ise de, güvence bedelinin alınması zorunlu tutulmamış olup emredici bir hükme bağlanmamıştır. Yani güvence bedeli alınmasının veya ödenmesinin yükümlülük haline gelmesi ikili anlaşmalara (sözleşmelere) bırakılmıştır. Bununla birlikte güvence bedeli düzenlemesinin temel amacı; tüketicilerin ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeme riskine karşılık teminat olarak alınan bir bedel olmasıdır. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği “Güvence bedelinin talep edilmesi” başlıklı 25’inci maddesi bu duruma bir örnektir.


Yapılan ikili anlaşmalarda taraflardan birinin kamu tüzel kişiliği olduğu düşünüldüğünde, kamu tüzel kişiliği tarafından ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi gibi bir riskin de söz konusu olmayacağı açıktır. Şöyle ki kamu kurumlarında bir giderin gerçekleştirilmesi ve hak sahiplerine ödenmesi 5018 sayılı Kanun hükümleriyle zaten güvence altına alınmıştır. Yani dağıtım şirketlerinin alacaklarının güvence altına alınmasını öngören düzenlemelere kamu kurumları açısından gerek kalmamaktadır.


Güvence bedeli alınması/ödenmesi, kamu mali yönetimini de olumsuz etkilemektedir. Şöyle ki: Tüketicilerden (kamu kurumlarından) alınan güvence bedeli, tüketicinin aboneliğini


sonlandırması halinde iade edilmektedir. Satış sözleşmesinin feshi veya sona ermesi veya eski sayacın ön ödemeli sayaçla değiştirilmesi gibi durumlarda güvence bedelleri iade edilmektedir. İade işlemi ise müşterinin tüm borçlarını ödenmiş olması, nakit olarak alınan güvence bedellerinin ilgili mevzuat çerçevesinde güncelleştirilmesi ve yapılan sözleşmelerin değerlendirilmesi gibi temel şartların oluşmasıyla gerçekleşmektedir. Yani güvence bedeli adı altında yapılan ödemeler kesintisiz ve sürekli olmayıp, gerekli şartlar oluştuğunda ilgilisine iade edilmektedir. Kamu kurum ve kuruluşları, devletin temel yapısını oluşturan ve sürekliliği olan kurumlardır. Dolayısıyla elektrik ve doğal gaz alımları da kamu kurum ve kuruluşları için süreklilik arz eden alımlardır. Bu nedenlerle, kamu kurumlarından güvence bedeli alınması, Kamu kaynağının süresiz olarak özel hukuk alanında rehin tutulmasına neden olmaktadır. Bu uygulama hem kamu kaynağının kullanılması ve değerlendirilmesini kısıtlamakta hem de özel sektör dâhil tüm toplumsal işleyişin alt yapısını hazırlayan kamu ve kuruluşlarının varoluş amacıyla bağdaşmamaktadır.


Aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere, idare tarafından son beş yıl için toplamda 570.384,73 TL kamu kaynağı “güvence bedeli” altında iki dağıtım/tedarik şirketine ödenmiştir. Ülke genelindeki kamu idareleri dikkate alındığında, önemli miktarda kamu kaynağının sınırsız süre ile güvence bedeli olarak ödendiği ve kamu yararına kullanımının kısıtlanmış olduğu görülecektir.



Dönem/Yıl

Elektrik Alımları İçin

Doğalgaz Alımları İçin

Güvence Bedeli Tanımı

Güvence Bedeli Ödenen Kurum/Kuruluş

Güvence Bedeli Tutarı (TL)

Güvence Bedeli Tanımı

Güvence Bedeli Ödenen Kurum/Kuruluş


Güvence Bedeli Tutarı (TL)

2016

Elektrik


E...

269.732,44

Doğalgaz


İ...

39.763,43

2017

Elektrik

118.988,82

Doğalgaz

8.356,57

2018

Elektrik

25.104,49

Doğalgaz

10.297,06

2019

Elektrik

7.257,93

Doğalgaz

12.719,86

2020

Elektrik


40.194,82

Elektrik


37.969,31

Toplam

461.278,50

Toplam

109.106,23

Tablo 20: Üsküdar Belediyesi Tarafından 31.12.2020 tarihi İtibariyle Ödenen Güvence Bedelleri İcmali


Denetim tespitine binaen, İdare tarafından; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun’da “güvence bedelinden” muaf kurumların açıkça belirtildiği, belediyelerin bu kapsamda bulunmadığı, yıllık enerji kullanımı 1400 kwh üstünde olan abonelerin 3 ay içinde


“serbest tüketici” olmaları halinde E… E… A.Ş ile yapılan anlaşma gereği teminatın iade alındığı; Doğalgaz piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 39’uncu maddesine göre, abonelik sözleşmesinin imzalanması sırasında bir defaya mahsus olmak üzere güvence bedeli alınabildiği, abonelik sözleşmesinin sona ermesi durumunda, tüketicinin tüm borçlarını ödenmiş olması durumunda güvence bedelinin güncellenmiş haliyle iade edildiği; Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Kararı ile kabul edilen Doğal Gaz Dağıtım Sektörü Bağlantı ve Hizmet Bedellerine İlişkin Usul ve Esaslar’da kamu kurumlarının muaf tutulmadığı ifade edilmiştir.


Ancak, güvence bedeline ilişkin temel hususlar Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ile Doğal Gaz Piyasası Dağıtım Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği “Güvence bedeli alınmayan tüketiciler” başlıklı 30’uncu maddesinde; 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinden güvence bedelinin alınmayacağı emredici hukuk diliyle ifade edilmiştir. Bu hüküm ile tedarikçi firmalara ikili anlaşma ile güvence bedeli belirleme yetkisi verilmemiş doğrudan ilgili cetvelde sayılan kurumlar muaf tutulmuştur. Güvence bedelinin alınabileceği dair hükümler ise emredici hukuk diliyle yazılmamıştır. Yani, güvence bedeli alınmasının veya ödenmesinin yükümlülük haline gelmesi ikili anlaşmalara (sözleşmelere) bırakılmıştır. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ile Doğal Gaz Piyasası Dağıtım Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nde güvence bedeli düzenlemesinin temel amacı; tüketicilerin ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeme riskine karşılık bir teminat olmasıdır. Bu kapsamda tüm toplumsal işleyişin alt yapısını sevk ve idare eden kamu kurum ve kuruluşlarından güvence bedelinin teminat görülerek alınması bahsi geçen düzenlemelerin asıl amacı değildir.


Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşları, devletin temel yapısını oluşturan ve sürekliliği olan teşekküllerdir. Sürekliliği olan bir kurumun faaliyeti ve ihtiyaçları da sürekli olacaktır. Yani, Devlet var olduğu müddetçe kamu kurum ve kuruluşları da var olmaya devam edecektir. Bu kapsamda güvence bedeli teminat gibi değerlendirilirse, geri alınmamak üzere belirli meblağlar ilgili şirketlere verilmiş olacaktır. Şöyle ki, abonelik için alınan teminatlar; tüketicinin aboneliğini sonlandırması ile iade edilebilmektedir. Gelişen ülkelerde kamu kurum ve kuluşlarınında gelişmesi (öreneğin yeni hizmet binalarının açılması/kurulması) beklenmektedir. Yani abonelik sonlandırması yerine yeni aboneliklerin olması kaçınılmazdır. Bu nedenlerle, kamu kurumlarından güvence bedeli alınması, kamu kaynaklarının süresiz olarak özel hukuk alanında rehin tutulmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, bu uygulama hem


kamu kaynağının kullanılması ve değerlendirilmesini kısıtlamakta hem de özel sektör dâhil tüm toplumsal işleyişin alt yapısını hazırlayan kamu ve kuruluşlarının varoluş amacıyla bağdaşmamaktadır.


Sonuç olarak, yukarıdaki mevzuat hükümleri ve açıklamalar kapsamında, dağıtım/tedarik şirketleri ile kamu kurum ve kuruluşları arasında güvence bedeli alınmamasına yönelik mutabakatın ikili anlaşmalar ile sağlanması kamu menfaatine uygun olacaktır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?