Karar Künyesi
Şirket tarafından genel idare faaliyetleri kapsamında kullanılacak taşıtların, ihale yapılmaksızın, gelir getirici iş sözleşmelerine hüküm konulmak suretiyle temin edildiği ve gelir getirici işlerde yüklenicilerden temin edilen araçların amacı dışında Şirketin diğer faaliyetlerinde kullanıldığı görülmüştür.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde, belediyelerin doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketlerin bu kanuna tabi olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un “İstisnalar” başlıklı 3’üncü maddesinin (g) bendinde, belediye iştirakleri dâhil maddede sayılan kuruluşların, ticarî ve sınaî faaliyetleri çerçevesinde; doğrudan mal ve hizmet üretimine veya ana faaliyetlerine yönelik ihtiyaçlarının temini için yapacakları yaklaşık maliyeti ve sözleşme bedeli 2022 yılı için 33.494.082,00 TL’yi aşmayan alımlarının, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç bu Kanun’dan istisna tutulduğu ifade edilmiştir.
Belirtilen istisna hükmüne ilişkin olarak Kamu İhale Genel Tebliği’nin 4.3’üncü maddesinde, ilgili kuruluşların istisnadan yararlanabilmeleri için yapacakları başvurunun usulü ile diğer prosedürler belirlenmiştir. Şirket, mevzuat düzenlemeleri çerçevesinde Kamu İhale Kurumu’na başvuruda bulunmuş ve “Taahhüdü altındaki işler için kullanılmak üzere binek ve ticari araç kiralama” amaçlarıyla araç kiralama işlerinde, 4734 sayılı Kanun’un uygulanmasından istisna onayı almıştır. Buna göre, Şirket alınan istisna onayı çerçevesinde sadece taahhüdü altındaki işler için kullanılmak üzere ihalesiz araç kiralama hizmeti
gerçekleştirebilecek, ancak bu işler 4734 sayılı Kanun’un ceza ve ihalelerden yasaklama hükümlerine tabi olacaktır.
Yapılan incelemede, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden kiralanan reklam alanlarının, farklı sözleşmelerle alt işletmecilere kiraya verildiği; sözleşmelere kira bedellerine ek olarak, sözleşme hükümlerinin sahada yürütülmesi ve denetimi gibi amaçlarla binek taşıt temini yapılacağı hükümlerinin konulduğu; bu kapsamda kiracı şirketlerden toplam 15 adet araç temin edildiği, kullanım bilgileri kontrol edildiğinde araçların edinim amaçları dışında, Şirket havuz aracı olarak Şirketin istisna izni aldığı faaliyet alanları dışında mutat şekilde kullanıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, Şirket tarafından; gelir getirici bir işlem olan reklam alanlarının işletmeye verilmesi işine konu iş ve işlemlerin, sözleşmeye uygun gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine yönelik denetimlerde kullanılmak amacıyla yakıt, otopark, köprü - yol geçiş ücretleri ile bakım ve onarım giderleri işletmeci firmaya ait olmak üzere, işletmeci tarafından temin edilen araçların kullanıldığı; Şirketin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisi olduğu; bahsi geçen araçların basiretli bir tüccar gibi hareket edilerek; gerek saha denetim hizmetlerinde gerekse şirketin ana faaliyet konusu olan işlerin yürütülmesinde ve takip edilmesinde kullanıldığı, bu araçların temin edilmesinin Şirkete finansman yükü getirmediği ifade edilmiştir.
Şirket, Türk Ticaret Kanunu’na tabi bir özel hukuk tüzel kişiliği olduğunu belirtse de, yukarıda yer verildiği üzere belediye iştirakleri 4734 sayılı Kanun’un kapsamına dâhil edilmişlerdir. Yine yukarıda yer verildiği üzere belediye iştiraklerine, anılan Kanun ile bazı alımlarında istisna hakkı tanınmıştır. Ancak, istisna kapsamında olmayan genel yönetim kullanım amaçlı taşıt teminlerinin, 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılması gerekirken, bu taşıtların gelir getirici iş sözleşmelerine hüküm konulmak suretiyle temin edilmesi; 4734 sayılı Kanunla getirilen istisna hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.
Ayrıca Şirket gelir getirici işin denetiminde kullanacağı araç sayısından fazla aracı sözleşme kapsamına alarak genel faaliyetlerinde kullanmasının, Şirkete finansman yükü getirmediğini belirtse de; kiracı firmaların bu taşıtların maliyetlerini daha az kira bedeli ödemek suretiyle Şirket’ten mahsuben tahsil etmiş olacağı düşünüldüğünde bu durum; hem taşıtlar için ödenen net tutarların tespitini zorlaştırmakta, hem de bedellerin rekabet ortamı dışında belirlenmesi sonucunu doğurmaktadır.
Diğer taraftan, Şirketin reklam alanları kontrolü amaçlı temin ettiği araçları diğer faaliyetlerinde kullanması; bu araçların sözleşmesinde yer alan kullanım amacına aykırılık teşkil edeceğinden, işletmeci firma ile hukuki sorunlara da neden olabilecektir.
Sonuç olarak, gelir getirici işlerde yüklenicilerden temin edilecek araçların, bu işlerin ihtiyacının gerektiği sayıda belirlenmesi, iş kapsamında temin edilecek araç sayısını azaltacağından ve dolayısıyla tahsil edilecek kira bedeli yükselteceğinden, elde edilen gelir fazlası ile ihtiyaç duyulan araçların araç kiralama ihalesine dâhil edilmesi ve rekabet ortamında temin edilmesi sağlanacaktır.