Karar Künyesi
DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından izin verilen su kuyularının sahipleri, koordinatları, iznin hangi amaç için verildiği, faydalı tüketim miktarları ve buna göre yapılan ölçümler ile fiili su kullanımları gibi bilgilerin, KASKİ tarafından bilinmediği ve bu koordinasyon eksikliği nedeni ile etkin bir denetim yapılamadığı görülmüştür.
167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun’un 2’nci maddesinde, yeraltı suyunun içmede, temizlikte, belediye hizmetlerinde, hayvan sulamada, zirai sulamada, maden ve sanayide, sportif ve sair tesislerde kullanılması şeklinde “faydalı kullanım” tanımı yapılmıştır.
Anılan Kanun’un 4’üncü maddesinde; kuyu açan kimsenin, bulunan suyun ancak kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanmaya yetkili olduğu, bu miktarı aşan suların 2886 sayılı Kanun hükümlerine uyularak il özel idarelerince kiraya verileceği, faydalı ihtiyaç miktarının, tahsis edilecek maksada göre ilgili bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tayin ve tespit edileceği hükme bağlanmıştır.
Su Tahsisleri Hakkında Yönetmelik’in 4’üncü maddesinde; miktarı ve kalitesi belirli sudan, bir ya da birden fazla gerçek ya da tüzel kişiye belirli bir amaç için belirli miktarda ve belirli süre ile su kullanım izni verilmesi su tahsisi olarak tanımlanmıştır.
Yine aynı Yönetmelik’in 5’inci maddesinde; tahsis izni verilen miktardan daha fazla ve amacın dışında su kullanılamayacağı, tahsis edilen suların korunması ve verimli kullanımının sağlanması amacıyla faaliyetten sorumlu kurum ve kuruluşların, kendi mevzuatlarından kaynaklanan yetkileri kapsamında faaliyeti izleyeceği, tahsis amacı dışında veya tahsis edilen miktarın üzerinde su kullanımının tespiti halinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ)’ne bildirileceği ifade edilmiştir.
Ayrıca KASKİ, 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2’nci maddesinde sayılan görevleri yapmakla görevli bir kuruluştur. Bu görevlere bakıldığında, yeraltı sularına ilişkin sorumlulukları ve görevleri olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre su ve kanalizasyon idareleri kendisine verilen diğer görevler yanında, bölge içindeki su kaynaklarının, deniz, göl, akarsu kıyılarının ve yeraltı sularının kullanılmış sularla ve endüstri artıkları ile kirletilmesini, bu kaynaklarda suların kaybına veya azalmasına yol açacak tesis kurulmasını ve bu tür faaliyetlerde bulunulmasını önlemek, bu konuda her türlü teknik, idari ve hukuki tedbiri almak zorundadır. Bu görevlerin yapılabilmesi için öncelikle yeraltı su kaynakları ile ilgili başta sondaj kuyuları olmak üzere gerekli bilgilere sahip olunması zorunludur.
Yukarıdaki mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere sondaj kuyularına (yeraltı sularının tahsisine) ilişkin olarak tüm yetki DSİ’de bulunmaktadır. Faydalı tüketim miktarının üzerinde kullanılan yeraltı suyunun 167 sayılı Kanun gereği kullanıcıya kiralanması gerekmektedir. Sondaj kuyularından çıkarılan suyun kiralanması gereken kısmı ise 6360 sayılı Kanun ile büyükşehir olan illerde il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırılmış olması sebebiyle su ve kanalizasyon idarelerini ilgilendirmektedir.
Ayrıca tahsis izni verilen miktardan fazla ve amacı dışında su kullandırılmaması, bu durumun tespiti halinde DSİ’ye bildirilip gerekli tedbirlerin alınmasının sağlanması gerekmektedir. Faydalı kullanım miktarının üzerindeki suların KASKİ tarafından kiraya verilmesi, bu işlemin yapılabilmesi için de öncelikle su tahsisi yapılan gerçek ve tüzel kişilerin kullanmış olduğu kuyu suyunun faydalı tüketim miktarı ve kullanımın bu miktarın üzerinde olup olmadığının bilinmesi gerekmektedir. Bu maksatla DSİ’den alınan izinle açılan kuyularda faydalı tüketim miktarının ve buna ilişkin faydalı tüketimi aşan kısımların denetimiyle ilgili olarak KASKİ ve DSİ arasında koordineli yürüyen bir iş akış ağının oluşturulmaması nedeniyle sağlıklı bir tespitin yapılamadığı görülmüştür.
Bu nedenle, KASKİ’nin Kayseri il sınırları içerisinde kendisine ait 531 kuyunun bilgisine sahip olduğu ancak DSİ tarafından ruhsatlandırılmış diğer yeraltı kuyularının bilgisine sahip olmadığı anlaşılmıştır. Yalnızca DSİ’ye sondaj başvurusu yapıldığında, DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından KASKİ’ye yazı yazılmakta ve açılması talep edilen kuyunun koordinat, ada, parsel bilgisi sunularak bu yerden, KASKİ’ye ait içme suyu kuyusunun ve/veya kaynağının mesafe bilgisi talep edilmektedir. Bunun dışında iki kurum arasında Kayseri il sınırları içerisindeki sondaj kuyularına ait bir bilgi alışverişi bulunmamaktadır.
2022 yılı Sayıştay Denetim Raporunda da aynı konuya yer verilmiş olup, 2023 yılında DSİ ile sondaj kuyuları ve bu kuyulardan yapılan su kullanımları konusunda yazışmalar yapılarak bahsedilen hususlarla ilgili çalışmaların henüz tamamlanmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, kuyu suyu kullanımı çok olan abonelerden (oteller, otel havuzları, su oyun parkları gibi) başlanmak üzere DSİ Bölge Müdürlüğünce sondaj izni verilen kuyulara ilişkin faydalı tüketim miktarlarının ortaklaşa bir çalışmayla saptanması, bu kuyularda olması muhtemel kaçak su kullanımlarını ve deşarjlarını önleyecek tedbirlerin alınması, bedellendirilmesi gereken kısımların bedellendirilip tahsilatının sağlanması, büyük tüketicilere öncelik verilerek çalışmalara başlanması ve bu yolla yeraltı sularının korunmasına katkı verilmesi, bu iş ve işlemlerin sürekliliğinin sağlanması için yer altı su izinleri, faydalı tüketim miktarları ve kullanımları ile ilgili tüm bilgilerin DSİ ve KASKİ arasında paylaşımına yönelik entegre sistemlerin kurulması çalışmalarına devam edilmesi gerekmektedir.