Karar Künyesi
Estram AŞ’nin mülkiyetinde bulunan bir adet binek araç aktif olarak kullanılmadığı halde kasko sigortası yaptırılarak harcamada bulunulduğu ve kasko bedelinin %2’si tutarında bedel ile kiraya verilmesi mümkün iken kiraya verilmeyerek gelir kaybına neden olunduğu veya zarar eden ve borcu olan Şirketin zararının kapatılması için kullanılmadığı görülmüştür.
Öte yandan, Eskişehir Büyükşehir Belediyesine tahsis edilen bir adet binek araç için de herhangi bir kira bedeli alınmadığı görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Tacir” ile ilgili olarak 12’nci maddesinde;
“I - Gerçek kişiler
1. Genel olarak
MADDE 12- (1) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir.
(2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.
(3) Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.” denilmekte iken aynı Kanun’un “II - Tüzel kişiler” başlıklı 16’ncı maddesinde;
“(1) Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.
(2) Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar.”
Düzenlemesi yer almakta, yine Kanun’un “C) Tacir olmanın hükümleri” başlıklı 18’inci maddesinde;
“I - Genel olarak
MADDE 18- (1) Tacir, her türlü borcu için iflasa tabidir; ayrıca kanuna uygun bir ticaret unvanı seçmek, ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirmek ve bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmakla da yükümlüdür.
Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.
Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
Tacir sıfatına bağlı olan diğer hükümler saklıdır.”
İfadeleri yer almaktadır.
TTK’nın “Özen ve bağlılık yükümlülüğü” başlıklı 369’uncu maddesinde de, yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişilerin, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Uygulamada, bir adet binek aracın Büyükşehir Belediyesi kapalı garajında tutulduğu, çok az kilometre yaptığı, araç plakasına düzenlenmiş herhangi bir görev yazısının bulunmadığı, aracın aktif olarak kullanılmadığı, buna rağmen kasko sigortası yaptırılarak harcamada bulunulduğu ve kasko bedelinin %2’si tutarında bedel ile kiraya verilebileceği halde kiraya verilmeyerek gelir kaybına neden olunduğu anlaşılmaktadır.
Başka bir binek aracın ise Eskişehir Büyükşehir Belediyesine tahsis edildiği ve araç için herhangi bir kira bedeli alınmadığı tespit edilmiştir.
Sonuç olarak, araçların Şirketin kaynaklarının verimlilik, etkililik ve tutumluluk ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne bedelsiz olarak tahsis edilmiş olan binek araçın kasko bedelinin %2’si oranında kiralama bedelinin Şirket zararı olarak kabul edilerek ilgili İdareden talep edilmesi gerekmektedir.