İETT’nin Özel Halk Otobüsleri ile İstanbul il sınırları içerisinde toplu taşımacılık yapanlara “Özel Halk Otobüsleri Çalışma Yönergesi” kapsamında bahsedilen hususlara uyulmaması durumunda kesilen yaptırım bedellerinin tamamı değil içerisinde yer alan KDV tutarı ayrıştırılarak kalan tutar üzerinden gelir kaydedilerek muhasebeleştirildiği görülmüştür.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 293’ üncü maddesinde 391- Hesaplanan Katma Değer Vergisi hesabının niteliği açıklanmış olup, bu hesabın teslim edilen mal veya ifa edilen hizmetler üzerinden hesaplanan katma değer vergisi tutarları ile bu tutarlardan mahsup edilen ve ödenen tutarların izlenmesi için kullanılacağı ifade edilmiştir.

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu’nun 1/1’inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu, 4 üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği, hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 8/8/2011 tarih ve KDVK-60/2011-1 sayılı 60 No.lu KDV Sirkülerinin "1.2.Tazminatlar" başlıklı Bölümünde, "Herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak ortaya çıkmayan tazminat ve benzeri ödemeler prensip olarak KDV nin konusuna girmemektedir. Bu kapsamda, işin sözleşme şartlarına uygun yapılmaması, işin verilen süre

içerisinde tamamlanmaması, sözleşmenin feshedilmesi gibi nedenlerle tazminat, cayma bedeli vb. adlarla yapılan cezai şart mahiyetindeki ödemeler herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir." açıklamalarına yer verilmiştir. Ayrıca, yine ilgili bölümde örnek olarak; belediye tarafından ihale edilip sözleşmeye bağlanan inşaat, onarım, malzeme ve hizmet alımı işlerinde yükleniciden kaynaklanan gecikmelerden dolayı yükleniciye gecikme cezası tahakkuk ettirilmesi durumunda sözleşme gereği yükleniciden gecikme cezası adı altında tahsil edilen bedelin KDV'ye tabi olmayacağı belirtilmiştir.

Mezkûr yasal düzenleme ve açıklamalara göre, KDV’nin kapsamında belirlenen bir hizmet veya teslimin karşılığı olarak ortaya çıkan ödemelerde KDV tahakkuku yapılmalı, ilgili hizmet veya teslimin herhangi bir karşılığı olmayan işin belirlenen şartlara uygun olarak yapılmaması sonucunda ortaya çıkan ve cezai şart mahiyetindeki belirlenen ödemelerin ise KDV’nin konusuna girmediğinden KDV tahakkuk kaydının yapılmaması gerekmektedir.

Yapılan incelemede; 25.06.2009 tarih ve 2009/3-14 sayılı Ulaştırma Koordinasyon Merkezi(UKOME) kararı ile yürürlüğe giren “Özel Halk Otobüsleri Çalışma Yönergesi” kapsamında İstanbul ili sınırları dahilinde toplu taşımacılık hizmeti verenlerden ilgili Yönerge’de belirlenen hususlara riayet etmeyenlere (İdarece belirlenen kılık-kıyafet uygulamasına uyulamaması, aracın yasal trafik muayenesinin yaptırılmaması, aracın periyodik bakımlarının yapılmaması, vb.) uygulanması öngörülen yaptırım bedellerinin indirimli öğrenci bileti tarifesi üzerinden hesaplandığı, hesaplanan tutarın tamamının 600-Gelirler Hesabına kaydedilmesi gerekirken, bu tutarın içerisinden KDV hesaplaması yapılarak 391-Hesaplanan KDV hesabına kayıt yapılarak muhasebeleştirildiği tespit edilmiştir. Örneğin, yıl içerisinde ilgili Yönerge’ye binaen toplu taşıma hizmeti sunan özel halk otobüsçülerine uygulanan yaptırım bedelleri toplamı 10.118.110,98 TL’lik tutarın tamamı 600-Gelirler Hesabına kaydedilmesi gerekirken KDV hesaplaması yapılarak 1.543.440,66 TL’lik kısmı 391- Hesaplanan KDV hesabına kayıt yapılmıştır.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; 2022 yılı itibariyle söz konusu hatalı uygulamadan vazgeçilerek yaptırım bedellerinin tamamının gelir olarak tahakkuk ettirildiği ifade edilmiştir. İdare tarafından kesilen ve KDV’nin konusuna girmeyen yaptırım bedellerinin tamamının 600-Gelirler Hesabına kayıt yapılarak kaydedilmesi gerekmekte olup 2022 yılında hatalı uygulama sonlandırılmıştır. Ancak, 2021 yılındaki hatalı muhasebeleştirme

nedeniyle, faaliyet sonuçları tablosunda 600-Gelirler Hesabı, bilançoda da 190-Devreden KDV hesabı 1.543.440,66 TL eksik tutarlarla yer almıştır.

Sonuç olarak, idari yaptırım/cezanın karşılığı olarak tahsil edilen tutarların tamamının KDV ayrıştırılması yapılmadan Gelirler Hesabına kaydedilmesi gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?