Karar Künyesi
Şirketin, ödenmesi gereken muhtelif vergi borçlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle gecikme zammına katlanıldığı görülmüştür.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Gecikme Zammı, Nispet ve Hesabı” başlıklı 51’inci maddesinde; amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı %3,5 oranında gecikme zammı tatbik edileceği ifade edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesi birinci fıkrasının 1’nci bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, aynı fıkranın 6’ncı bendinde ise işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların, safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmış olup Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise; bu Kanun’a göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, zamanında ödenmeyen vergiler için hesaplanan gecikme zamları kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır.
Yapılan incelemede, Şirket tarafından ödenmesi gereken KDV, Stopaj, Geçici Vergi ve Damga Vergisi borçlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle 2023 yılında toplamda 3.235.557,18.- TL gecikme zammı külfetine katlanıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu tutar kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen bir gider olduğundan 2023 yılı kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmayacaktır.
Ayrıca Şirket’in vadesi geçmiş 147.867.296,04.-TL borcunun bulunduğu ve bu borca ilişkin 10.500.634,04.-TL gecikme zammının 2023 yılında 6183 sayılı Kanun’un 48’inci maddesi kapsamında tecil edildiği, tecil edilen vergi borcu ve gecikme zammı için 8.912.612,82.-TL de tecil faizi tahakkuk ettiği tespit edilmiştir. Tecil edilen vergi borcu nedeniyle de 14.792.064,46.-TL tutarında gecikme zammı ve tecil faizi ödenmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, Şirket tarafından; 2020 yılında başlayan pandemi ve takip eden 2021 ve 2022 yıllarındaki ekonomik darboğaz ve enflasyonun Şirket nakit akışına olumsuz olarak yansıdığı, nakit akışındaki aksamaları gidermek için kredi kullanma imkânının da olmaması nedeni ile vergi ve sosyal güvenlik kurumu ödemelerinde gecikmeler olduğu, vergi ve sosyal güvenlik kurumu ödemelerinin önceliklendirilmesine dikkat edileceği beliritlmiştir.
Sonuç olarak, vergi ve sosyal güvenlik prim ödemeleri zamanında yapılarak Şirket bütçesinden fazla ödemeye sebebiyet verilmemesi gerekmektedir.