Karar Künyesi
Belediye başkanının izin, geçici görev veya başka bir sebeple görev başında bulunmadığı hallerde, bu süre içinde kendisine vekâlet etmek üzere başkan vekili olarak görevlendirdiği belediye meclisi üyesinin 25.12.2017-31.12.2017 tarihleri arasındaki vekaleti nedeniyle hak etmiş olduğu vekalet ücretinin, cari yıl faaliyet gideri olmamasına rağmen, 22.01.2018 tarih ve 88 yevmiye no.lu ödeme emrinde, “630-Giderler Hesabı”na borç yazılmak suretiyle muhasebeleştirildiği ve ödendiği görülmüştür.
“Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'nin, “Temel Kavramlar” başlıklı 5'inci
maddesinin (b) fıkrasıyla getirilen dönemsellik ilkesi gereğince, kamu idarelerinin faaliyetlerinin her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olacak şekilde saptanması; faaliyetlerin gerçek mahiyetlerine uygun olarak muhasebeleştirilmesi ve mali tablolara yansıtılması gerekmektedir.
Bu ilkenin gereği olarak, anılan Yönetmelik'in 4' üncü maddesinde, gelirlerin nakden veya mahsuben tahsil edildiğinde, giderlerin ise nakden veya mahsuben ödendiğinde muhasebeleştirilmesi nakit esası; bir ekonomik değerin yaratıldığında, başka bir şekle dönüştürüldüğünde, mübadeleye konu edildiğinde, el değiştirdiğinde veya yok olduğunda muhasebeleştirilmesi ise tahakkuk esası olarak tanımlanmıştır.
Buna göre, “600-Gelirler Hesabı” ve “630-Giderler Hesabı” tahakkuk prensibine; “800-Bütçe Gelirleri Hesabı” ve “830-Bütçe Giderleri Hesabı” ise nakit prensibine göre çalışmaktadır.
“Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği”nin “320-Bütçe Emanetleri Hesabı” nın nitelik, işleyiş ve işlem özelliklerinin açıklandığı 248, 249 ve 250'nci maddelerinde, hizmet yapılmış veya mal teslim alınmış bulunmakla birlikte gerek mali yıl içerisinde gerekse mali yıl sonunda nakit yetersizliği veya diğer sebeplerle hak sahiplerine ödenemeyen tutarların istihkak sahibinin imzası aranmadan bu hesaba alacak kaydedileceği ifade edilmiştir.
Anılan Yönetmelik maddeleriyle getirilen esas ve hükümler uyarınca, ait olduğu faaliyet döneminde ödenemeyen tutarların önce “320-Bütçe Emanetleri Hesabı”na alınmak suretiyle bütçeleştirilmesinin (tahakkuk esası); mali yıl geçtikten sonra ödeme yapılması durumunda ise fiilen ödendiği yılın faaliyet giderleriyle ilişkilendirilmeksizin (630 no.lu Giderler Hesabına kaydedilmeden ) anılan emanet hesabı vasıtasıyla ve 830 no.lu Bütçe Giderleri Hesabı kullanılarak ödenmesinin ( nakit esası) uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Kamu idaresi cevabında; Faaliyet döneminde ödenemeyen tutarların önce 320-Bütçe Emanetleri hesabına alınarak bütçeleştirilmesinin, mali yıl geçtikten sonra ödeme yapılması durumunda ise fiilen ödendiği yılın faaliyet giderleri ile ilişkilendirilmeksizin anılan emanet hesabı vasıtasıyla 830-Bütçe Giderleri Hesabı kullanılarak ödenmesinin gerçekleştirilmesinin sağlanacağını ifade etmiştir.
Sonuç olarak İdare tarafından bulguya iştirak edilmiş olup bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.