Karar Künyesi
İdarenin yetki alanındaki cadde ve sokaklarda yapılan kazılardan elde edilerek alt yapı yatırım hesabında toplanan gelirlerin, Büyükşehir Belediyesi tarafından idareye aktarılmadığı görülmüştür.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Altyapı kazı izin harcı” başlıklı Mükerrer 79’uncu maddesinde;
“Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde umumi hizmet alanlarında yapılacak kazı işlemleri için belediyece verilecek altyapı kazı izni, altyapı kazı izni harcına tabidir. Bu harcın mükellefi altyapı kazı izni talebinde bulunanlardır.
Altyapı kazı izni harcının matrahı, öncelikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan birim fiyatlar olmak üzere Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı veya bunların ilgili birimlerince yayımlanan birim fiyatlarının, bu idarelerde kazı alanı türü itibarıyla birim fiyatının olmaması halinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yayımlanan birim fiyatlarının, kazı alanıyla çarpılması sonucu bulunan ve alan tahrip tutarı olarak tanımlanan tutardır. Altyapı kazı izni harcı, alan tahrip tutarı üzerinden binde 2 oranında alınır. Cumhurbaşkanı belediye grupları itibarıyla bu oranı yarısına kadar indirmeye, on katına kadar artırmaya yetkilidir.
Bu madde kapsamında verilecek altyapı kazı izinleri için ilgili belediyeden altyapı kazı izni belgesi alınır. Altyapı kazı izni başvuruları on beş gün içerisinde sonuçlandırılır. Altyapı kazı alanı ile kazı sırasında diğer altyapı tesislerine zarar verilmesi halinde bu tesisler kazıyı yapan tarafından eski haline getirilir. Altyapı kazı alanı, alan tahrip tutarının peşin yatırılması veya alan tahrip tutarı kadar teminat verilmesi halinde belediyece de kapatılabilir. İzinsiz altyapı kazısı yapanlara veya altyapı kazı alanını usulüne uygun kapatmayanlara belediye encümenince alan tahrip tutarının beş katına kadar idari para cezası verilir. İdari para cezası, ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu yerlerin alan tahrip tutarı, varsa teminatı düşülerek ayrıca tahsil edilir.” Hükmü yer almaktadır.
15.06.2006 tarih ve 29199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin “Hesabın oluşumu ve geliri” başlıklı 14’üncü maddesinde;
“(1) Alt yapı yatırım hesabı, ortak programa alınan altyapı hizmetlerinin amaca uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi için belediye ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bütçelerine konulan ödeneklerden bu hesaba yapılacak aktarım ile kazılardan elde edilen gelirlerden oluşur.
(…)
(3) Büyükşehir ve ilçe belediyeleri cadde, bulvar, meydan ve sokaklarında yapılacak tüm kazılardan elde edilecek gelirler büyükşehir belediyesi bünyesinde açılacak alt yapı yatırım hesabında toplanır. Sokakların kazısından elde edilen gelirler ilgili belediyeye aktarılır. Bu
paralar büyükşehir ilçe (…) belediyeleri tarafından sadece cadde, bulvar, meydan ve sokakların asfalt ve kaldırımların yapımında kullanılır. Bu gelirler amacı dışında kullanılamaz.” Denilmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde ilçe belediyelerinin yetki alanındaki sokakların kazısından elde edilen alan tahrip bedelinin büyükşehir belediyeleri tarafından bir hesapta toplanması ve ilgili belediyesine aktarılması gerekmektedir. Ayrıca söz konusu kazılara ilişkin harcın ilgili belediye olan ilçe belediyesince tahsil edilmesi gerekmektedir.
Ancak idarenin yetki alanında yer alan sokakların kazılmasına ilişkin gelirlerin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsil edilmesine rağmen idareye aktarılmadığı görülmüştür.
Bu itibarla yapım, bakım ve onarımı idare tarafından gerçekleştirilen sokakların ve yolların üçüncü kişilerce hizmet maksadıyla kazılması halinde vuku bulan alan tahrip bedeli ve alt yapı kazı izni harcının, İdare tarafından tahsil edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Kamu idaresi cevabında; Özetle; İdarenin yetki alanında yer alan sokakların kazılmasına ilişkin gelirlerin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsil edildiği ve anılan gelirlerin mevzuat gereği İdareye aktarılması gerektiği ifade edilmiş olup söz konusu hususta gerekli takip işlemlerinin yapılacağı belirtilmiştir.
Sonuç olarak Kamu İdaresi cevabında, önerimize uyulacağı ifade edilmiş olsa da bulgu konusu husus, denetim dönemi olan 2018 yılına ilişkin olarak mevzuata aykırılık teşkil etmektedir. Konu, izleyen denetimlerde takip edilecektir.