Kamu sermayeli bir banka ile muhtelif tarihlerde yapılmış olunan protokoller kapsamında İdareye 2 adet araç tahsis edilmiş olup bu araçlar hâlihazırda kullanılmaktadır.

237 sayılı Taşıt Kanunu’nun “Kurumların edinebilecekleri taşıtlar” başlıklı 7’nci maddesinde;

“Kurumların taşıt ihtiyaçlarını hizmet alımı suretiyle karşılamaları esastır. Bu şekilde temini mümkün olmayan, ekonomik bulunmayan veya sağlık, savunma ve güvenlik gibi nedenlerle hizmet alımı suretiyle karşılanması uygun görülmeyen taşıtlar diğer yollarla edinilebilir.

Kullanılacak bu taşıtların, muayyen ve standart tipte, lüks ve gösterişten uzak, memleket yollarına elverişli ucuz ve ekonomik olanlarından temin olunması şarttır.” denilmektedir.

Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği’nin “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesine göre, belediyeler Yönetmelik hükümlerine tabidir.

Yönetmelik’in 7’nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında;


“Kurumlar mali kaynaklarının değerlendirilmesinde faiz veya kâr payı dışında ayni ya da nakdi herhangi bir menfaat temin edemez. Bankalar, bu fıkra hükmüne aykırı talepte bulunan kurumları, ilgili denetim kurumlarına ve/veya birimlerine iletilmek üzere Bakanlığa bildirmekle yükümlüdür.

…”


Yönetmelik’in 12’nci maddesinde;


“(1) Kurumlar, bankalarla yapacakları protokollerde bu Yönetmelik hükümlerine uygun düzenlemeler yapmakla yükümlüdür.


  1. Bu Yönetmeliğin yürürlük tarihinden önce yapılmış olan protokoller, sürelerinin bitimine kadar uygulanmaya devam olunur.

  2. Bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılacak protokollerin süresi bir yılı geçemez.”

hükümleri yer almıştır.


Buna göre, İdare mali kaynakların değerlendirilmesinde bankalardan faiz veya kar payı dışında menfaat temin edemeyeceklerdir. İlgili düzenleme ilk olarak 2012 yılında yayımlanan Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği’nde yer almıştır.

Görüldüğü üzere gerek mezkûr Yönetmelikle gerekse de Yönetmelikten önce 2012 yılından itibaren yürürlükte olan Genel Tebliğlerle kamu kurumlarının mali kaynaklarının değerlendirilmesi karşılığında sadece faiz ve kar payı alabileceği, bunun dışındaki menfaatlerin yasak olduğu açık bir biçimde hüküm altına alınmıştır. 2012 yılından önceki dönemler için ise faiz veya kâr payı dışında ayni ya da nakdi herhangi bir menfaat temin edilmesine izin veren veya yasaklayan herhangi bir düzenleme bulunmamaktaydı.

İdarenin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde; 03.11.2011 tarihinde kamu sermayeli bir banka ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokol ile Belediyenin kullanımına 2011 Model Mercedes Benz S 350 marka ve modelde bir araç, 03.06.2014 tarihinde aynı banka ile İdare arasında imzalanan başka bir protokol ile Belediyenin kullanımına 2013 model Audi A8L marka ve modelde bir araç olmak üzere toplamda iki araç teslim edildiği tespit edilmiştir.

Her iki protokol için herhangi bir yürürlük süresi belirlenmemiş olduğundan imzalandıkları tarihlerden bu yana yürürlüğünü sürdürmüşlerdir.

Yukarıda yer alan denetim tespiti sonrasında, İdare tarafından; bulgu doğrultusunda işlem tesis edileceği ifade edilmiştir.

Sonuç olarak, Şirketin mali kaynaklarının değerlendirilmesi amacıyla bankadan faiz veya kar payı temini dışında, protokoller ile araç tahsis edilerek menfaat temin etmesi mümkün olmadığından, ilgili protokollerin Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği’ne uygun olarak yenilenmesi ve tahsis edilen araçların bankasına iade edilmesi uygun olacaktır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?