Karar Künyesi
A- İlgili Bakanlık İzni Olmadan Belediye Otoparklarının İşletilmesi
Belediye tarafından kullanılan otoparklardan vatandaşların da abone olmak suretiyle ücretli şekilde yararlandırıldığı ve otoparkların ilgili Bakanlık izni olmadan bütçe içi işletme niteliğinde işletildiği görülmüştür.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “İşletme Tesisi” başlıklı 71’inci maddesinde;
“Belediye, özel gelir ve gideri bulunan hizmetlerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın izniyle bütçe içinde işletme kurarak yapabilir.” hükmü yer almaktadır. Bu konuda daha önce İçişleri Bakanlığı izni söz konusuyken 29.11.2018 tarihli ve 7153 sayılı Kanun’un 28 inci maddesi ile İçişleri Bakanlığının izin yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilmiştir.
Mahalli İdareler Bütçe İçi İşletme Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinde ise;
“…
ç) İşletme: Mahalli idarenin görev ve sorumluluk kapsamında bulunan özel gelir ve giderleri olan hizmetleriyle ilgili olarak İçişleri Bakanlığı izni ile kurulan bütçe içi işletmeleri,
d) Mahalli idare: İl özel idaresi, büyükşehir belediyesi ve belediyeyi,
… İfade eder” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda verilen mevzuat hükmü değerlendirildiğinde, belediyeler tarafından özel gelir ve giderleri olan hizmetleriyle ilgili bütçe içi işletme kurulabilmesi önceden İçişleri Bakanlığı’ndan, mevcut değişiklikten sonra işe Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan izin alma şartına bağlanmıştır.
İşletme ve İştirak Müdürlüğünden alınan bilgiler doğrultusunda, Belediye tarafından dört adet katlı otoparkın vatandaşlara yıllık abonelik ücreti karşılığında kullandırıldığı ve otoparkların bu Müdürlük bünyesinde bütçe içi işletme niteliğinde işletildiği görülmüştür. Yapılan incelemede ayrıca katlı otoparkların belediye tarafından bütçe içi işletme kurularak işletilmesine yönelik ilgili Bakanlık izni söz konusu olmadığı gibi işletme kurulmasına dair Belediye tarafından alınmış yazılı bir kararın da söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak ilgili Bakanlık onayı olmadan Belediye tarafından otoparkların vatandaşlara abonelik bedeli karşılığında bütçe içi işletme niteliğinde kullandırılmasının ilgili mevzuata uygun olmadığı düşünülmektedir.
B-Otopark İşletilmesine Yönelik Herhangi Bir Kurumlar Vergisi Mükellefiyeti Tesis Ettirilmemesi
Belediyenin dört adet otoparkın işletilmesine yönelik faaliyetleri nedeniyle herhangi bir kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmediği görülmüştür.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde iktisadi kamu kuruluşlarının kazançlarının da verginin konusu olduğu ifade edilmiştir.
Aynı Kanun’un “Mükellefler” başlıklı 2’nci maddesinde;
“(3) İktisadî kamu kuruluşları: Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler iktisadî kamu kuruluşudur.
…
(6) İktisadî kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.” hükmü yer almaktadır.
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 1 seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin mükellefler bölümünde yer alan “2.3.1. Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler” başlıklı maddesinde;
“…
Bir iktisadi kamu kuruluşunun varlığından söz edilebilmesi için kuruluşun;
-Kamu idareleri veya kamu kuruluşlarına ait veya bağlı olması (ait olma, sermaye bakımından; bağlı olma ise idari bakımdan bağlılığı ifade eder),
-Sermaye şirketi veya kooperatif şeklinde kurulmamış olması,
-Ticari, sınai veya zirai alanda devamlı olarak faaliyette bulunması gerekmektedir.
İktisadî kamu kuruluşlarının kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemeyecektir. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi de bunların iktisadî niteliğini değiştirmeyecektir.
İktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, Tebliğin (2.4) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. İlgili Tebliğ’in 2.4 numaralı başlığında ise iktisadi işletmelerin belirgin özelliklerinin devamlılık, bağlılık ve faaliyetin ticari, zirai veya sınai mahiyet arz etmesi olduğu belirtilmiştir. Yine aynı başlık altında iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemesi, tüzel kişiliğinin olmaması ve ayrı bir işyerlerinin olmaması gibi durumların vergi mükellefiyetini etkilemeyeceği ifade edilmiştir.
Yukarıda verilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar uyarınca, belediyelerin kendisi kurumlar vergisi mükellefi olmasa da belediyelere bağlı devamlı olarak ticari, zirai ve sınai olarak faaliyette bulunan işletmelerin tüzel kişiliği olmasa bile bu işletmelere kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı da 25.10.2013 tarih ve 11395140-105[233-2012/VUK-1-…]--1699 sayılı Özelgesi’nde özetle, belediye tarafından işletilmesi düşünülen katlı otoparkın bedel karşılığında vatandaşın kullanımına açılması durumunda oluşacak iktisadi işletme için kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Belediye tarafından dört adet katlı otoparkın vatandaşlara abonelik bedeli karşılığında kullandırılması neticesinde İşletme ve İştirakler Müdürlüğü verilerine göre 2018 yılı içinde 248 aboneden 502.090,00 TL gelir elde edildiği fakat ticari nitelikte olan işletme faaliyetleri neticesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmediği öğrenilmiştir.
Sonuç olarak Belediyenin abone olunmak suretiyle vatandaşlara belli bir ücret karşılığı kullandırılan otoparklarının işletilmesine yönelik faaliyetleri nedeniyle kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis ettirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
C- Otoparkların İşletilmesine Yönelik Faaliyetler Nedeniyle Katma Değer Vergisi Mükellefiyeti Tesis Ettirilmemesi
Belediye tarafından bütçe içi işletme niteliğinde işletilen katlı otoparkların vatandaşlara kullandırılması karşılığı elde edilen hasılatlarla ilgili katma değer vergisine ilişkin mükellefiyet tesis ettirilmediği görülmüştür.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Verginin konusunu teşkil eden işlemler” başlıklı 1’inci maddesinde;
“Türkiye'de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir:
…
3. Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler:
…