Karar Künyesi
İdari para cezalarının tahsiline yönelik gerekli yasal işlemlerin idare tarafından yerine getirilmediği tespit edilmiştir.
Belediyelere bazı kanunlar ile idari para cezası verme yetkisi tanınmıştır. Belediyeler tarafından idari para cezaları; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu ve 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümlerine göre verilmektedir. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, idari para cezalarına ilişkin yaptırımlar bakımından genel usul kanunu niteliğinde olan bir kanundur. Şöyle ki;
Kanun’un “Genel kanun niteliği” başlıklı 3’üncü maddesinde; bu Kanun’un idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde ve diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı ifade edilmiştir.
Aynı Kanun’un “Zaman bakımından uygulama” başlıklı 5’inci maddesine göre; kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından derhal uygulama kuralı geçerlidir.
Söz konusu Kanun’un “İdari para cezası” başlıklı 17’nci maddesinde ise; mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezalarının, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre mahalli idarelerce tahsil olunacağı ve idarî para cezalarının kendi bütçelerine gelir kaydedileceği ifade edilmektedir.
Aynı Kanun’un 20’nci maddesinde “Soruşturma zamanaşımı” ve 21’inci maddesinde ise “Yerine getirme zamanaşımı” başlıkları altında idari para cezalarında uygulanan zaman aşımına ilişkin hükümler yer almaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Ödeme zamanı ve önce ödeme” başlıklı 37’nci maddesine göre; amme alacakları özel kanunlarında belirlenen zamanlarda ödenir. Özel kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacakları ise, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vadesi günüdür. Amme borçlusu isterse borcunu belli zamanlardan önce ödeyebilir.
Kanun’un “Ödeme emri” başlıklı 55’inci maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı ifade edilmiştir.
Kanun’un 62’nci maddesinde “Haciz”, 63’üncü maddesinde “Diğer hakların paraya çevrilmesi” ve 64’üncü maddesinde ise “Haciz varakası” başlıkları altında idari para cezalarına ilişkin bazı yaptırımlar düzenlenmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan ve mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, tüm kamu tüzel kişilerince verilecek idari para cezalarında uygulama birliği açısından 5326 sayılı Kabahatler Kanunu yürürlükte olup usul ve esaslar bu Kanun kapsamında belirlenmektedir. Buna göre toplumun düzenini, genel ahlâkı, genel sağlığı, çevreyi ve ekonomik düzeni korumak amacıyla idari para cezası yaptırımları uygulanmaktadır.
İdari para cezaları muhatabına tebliğ edildiğinde tahakkuk etmekte olup, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmektedir. İdari para cezalarında gecikme zammı/faizi uygulaması bulunmamaktadır. Bu nedenle idari para cezalarında derhal tahsil edilmesi esası geçerli olmaktadır. Cezanın kesinleşmesinden sonra idari para cezaları için ilgili kanunlarında ödeme zamanı gösterilmemiş ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37’nci maddesine göre bir ay içinde ödenmesi gerekecektir. Bu süre içerisinde ödenmeyen idari para cezaları ödeme emri tebliğ edilmek suretiyle cebri icra takibine tabi tutularak kesinleşen kamu alacağının tahsili sağlanacaktır.
Yapılan incelemede, idarenin 31.12.2023 tarihi itibarıyla tahsil edilmesi gereken idari para cezasından kaynaklı 682.697,41 TL tutarında alacağının bulunduğu, bu cezaların tahsilini sağlamak adına son dört yıldır herhangi bir haciz işlemine başlanmadığı, nitekim idare tarafından tahsilat için gerekli yasal işlemlerin yapılmadığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda Belediyenin son 5 yıl içindeki idari para cezalarına ilişkin yaptırım ve tahsil durumu aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Tablo 14:İdari Para Cezalarına İlişkin İcmal
Dönem | Tebliğ Yapılan Mükellef Sayısı | Ödeme Emri Gönderilen Mükellef Sayısı | Ödeme Emri Gönderilmeyen Mükellef Sayısı | Haciz İşlemi Başlatılan Mükellef Sayısı | Haciz İşlemi Başlatılmayan Mükellef Sayısı | Tahsil Edilemeyen İdari Para Cezası Tutarı (TL) |
2019 | 50 | 57 | 0 | 24 | 0 | 5.539,00 |
2020 | 24 | 25 | 0 | 0 | 17 | 402.080,84 |
2021 | 20 | 25 | 0 | 0 | 17 | 30.827,14 |
2022 | 35 | 37 | 0 | 0 | 26 | 38.224,34 |
2023 | 0 | 0 | 64 | 0 | 64 | 206.026,09 |
TOPLAM | 129 | 144 | 64 | 24 | 124 | 682.697,41 |
Kamu idaresi cevabında özetle, 2019 ile 2023 yılları arasında tahakkuk eden idari para cezasından %89 oranında tahsilat yapıldığı; mükelleflerin bir kısmının dava yoluna başvurduğu, bir kısmının alacaklarının yapılandırıldığı dolayısıyla tahsilat süreçlerinin uzadığı; bazı alacaklar için tapu kayıtlarına bloke işlemi uygulandığı; pandemi döneminde icra yoluna başvurulmasında esnek davranıldığı nitekim tahsilat işlemlerinin devam ettiği ifade edilmiştir.
İdare, tahsilatların yapılması adına idari işlemlerin başlatıldığını ifade etmişse de bulgu metninde de yer verildiği üzere idare tarafından ödeme emri gönderilmiş fakat tahsilatın devamını sağlamak adına haciz işlemlerine başlanmamıştır. Ödeme emrini göndererek idari işlemi başlatmak tahsilatı sağlamayacaktır. Zira önemli olan tahsilatın sağlanması adına bu süreçlerin (haciz dahil) nihayete erdirilmesidir.
Diğer yandan idare tarafından savunma metninde yer alan yapılandırılmış, yargıya intikal etmiş ve bloke işlemi uygulanmış alacaklar kapsamında yalnızca 4 borçlu bulunmaktadır. Fakat bulgu metninde yer alan tabloda da görüldüğü üzere haciz işlemi başlatılması gerektiği halde başlatılmayan 124 adet borçlu bulunmaktadır. Dolayısıyla savunma konusu edilen ve gerekçe gösterilen kısım bulgunun yalnızca %3’lük bir kısmını oluşturmaktadır.
Belediyenin idari para cezası uygulamasından doğan gelirlerini yukarıda anılan mevzuat hükümleri ve açıklamalar kapsamında takip ve tahsil etmesi gerekmektedir.