Mal ve hizmet alımları nedeniyle üstlenilen Katma Değer Vergisi tutarlarının, Katma Değer Vergisi tahsilatı yapılan faaliyetler ile sınırlı kalınmadan, indirilecek vergi kapsamında değerlendirilerek 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabı’na kaydedildiği, 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabı ile 391 Hesaplanan Katma Değer Vergisi Hesabı’nın mahsup edilmesi sonucu 190 Devreden Katma Değer Vergisi Hesabı’nın mali tablolarda yüksek tutarlara ulaştığı görülmüştür.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği'nin “191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabı” başlıklı 153’üncü maddesinde; bu hesabın mal ve hizmetin satın alınması sırasında satıcılara ödenen veya borçlanılan ve kurum açısından indirim hakkı doğuran KDV’nin izlenmesi için kullanılacağı ve İdarelerin, bir bedel karşılığı satmak üzere ürettikleri mal veya hizmetin üretim girdisi olarak satın aldıkları mal veya hizmetlere ilişkin olarak ödemiş oldukları KDV’yi indirim konusu yapacağı, hüküm altına alınmıştır. Bunun dışında kurumun satışa konu olmayan kamu hizmeti üretiminde nihai tüketici olarak kullanmak veya tüketmek üzere satın alınmış mal veya hizmet için ödenen KDV’nin indirim konusu yapılmayacağı ve bu tutarlar ilgili gider hesabı veya varlık hesabına yapılacak muhasebe kaydında maliyet bedeline


ilave edileceği belirtilmiştir.


3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1'inci maddesi 3'üncü fıkrası (g) bendinde; belediyelerin ticarî, sınaî, ziraî ve meslekî nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV’ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. Ancak adı geçen 30'uncu maddesi (a) bendinde ise vergiye tabi olmayan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV’nin, hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği ifade edilmektedir.

Bununla birlikte, 11 seri Numaralı KDV Genel Tebliği’nin "E-Kamu Kurum ve Kuruluşları, Dernek ve Vakıflar Mesleki Kuruluşlar" başlıklı bölümünde, belediyelerin vergilendirilmesine ilişkin olarak "...kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamına girmediğinden vergiye tabi olmayacaktır..." ifadelerine yer verilmiş olup belediyelerin kuruluş amaçlarına uygun ticari niteliği bulunmayan faaliyetlerinin, verginin konusuna dâhil edilmediği açıktır.

Buna göre belediyelerin, kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri ile ilgili işlemleri dolayısıyla yüklendikleri KDV tutarlarını indirim konusu yapmamaları, indirim konusu yapılmayacak olan bu KDV tutarlarını hizmet alımlarında doğrudan gider yapmaları, mal alımlarında ise ilgili malın maliyetine eklemeleri, sadece vergiye tabi hizmetlerini ya da ticari niteliği bulunan faaliyetlerini ifa etmek için alınan mal ve hizmetler için ödediği KDV tutarlarını, bu hizmet ve faaliyetler karşılığı olarak tahsil ettikleri hesaplanan KDV tutarlarından, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nde yer alan düzenlemeler doğrultusunda ilgili hesapları kullanılarak mahsup etmeleri gerekmektedir.

Yapılan incelemede, Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen alımlardan; temizlik araç ve gereçleri alımı için ödenen 1.000.796,20 TL, temizlik malzemeleri alımı için ödenen 1.323.545,00 TL, ilaç alımı için ödenen 166.799,50 TL, küçük el aletleri alımı için ödenen 27.429,36 TL, haşere ilacı alımı için ödenen 12.960,00 TL, kaplayıcı alımı için ödenen 24.750,00 TL, yangın söndürme cihazı alımı için ödenen 20.707,20 TL ve giyecek alımı için ödenen 400,00 TL olmak üzere toplam 2.577.387,26 TL tutarındaki KDV’nin indirim konusu yapılarak 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabı’na kaydedildiği; bunun hesaplanan KDV’den mahsup edilmesi nedeniyle toplam devreden KDV tutarlarının arttığı ve 190 Devreden Katma Değer Vergisi Hesabı’nın bu tutar kadar fazla göründüğü tespit edilmiştir. Ayrıca bu husus, taşınır hesapları ile bilançoda, satın alınan malların maliyetlerinin ödenen KDV tutarları kadar eksik gösterilmesine de sebep olmaktadır.


Kamu idaresi cevabında, bulgu konusu hususa katılmış ve 2023 yılı içerisinde bulguda yer alan mevzuat hükümlerine riayet edileceği belirtilmiştir.

Yukarıda sayılan mevzuat hükümleri çerçevesinde, indirim hakkı olmayan işlere ilişkin KDV’nin indirim konusu yapılmaması ve ödenen KDV’nin alınan mal veya hizmetin maliyetine eklenmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?