Karar Künyesi
Kurumun taraf olduğu muhtelif dava dosyalarının yapılan incelemesinde;
Diyarbakır 3. İdare Mahkemesinin 2015/253 Esas ve 2017/570 No.lu Kararıyla, 20.06.2013 tarihinde gerçekleşen bir trafik kazasında, gerekli işaretlemeleri yapmadığından bahisle Kurumun %100 kusurlu bulunarak hasarın tazminine hükmedildiği ve 48.400,45 TL’nin 03.10.2017 tarih ve 8893 no.lu ödeme emriyle ödendiği görülmüştür. Benzer bir trafik kazasında Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinin aynı sebepten Kurumu 2010/1012 Esas ve 2012/639 No.lu Kararıyla %100 kusurlu bulması sonucu bir sigorta şirketine 13.10.2016 tarih ve 12120 no.lu ödeme emriyle 20.172,27 TL ödenmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Kurum aleyhine açılan bir dava dolayısıyla düzenlenen Diyarbakır 1. İş Mahkemesinin 2009/29 Esas ve 2011/140 No.lu Kararında, bir hizmet alım işçisinin iş kazası geçirdiği, işveren şirketin iş sağlığı ve güvenliği için gerekli tedbirleri almadığı, Sosyal Güvenlik Kurumunun bu işçiye geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi masrafı, ve posta masrafı ödediği, Kurumun söz konusu şirketle birlikte müteselsil sorumlu olduğu ve bu masrafları ödemesine hükmedildiği, bunun sonucu olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna 20.12.2018 tarih ve 12391 no.lu ödeme emriyle 13.586,40 TL’lik masrafın ödendiği görülmüştür.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 12’nci maddesinde, devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesinin esas olduğu; aynı Kanun'un 13’üncü maddesinde kişilerin kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açacakları, kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkının saklı olduğu belirtilmektedir. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 8’inci maddesinde, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından,
muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu oldukları ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorunda oldukları belirtilmektedir.
Bu düzenlemelere ve yukarıda söz edilen ödemelere karşın Kurumun yasal yükümlülük altına girmesine neden olan personelin belirlenmesine, personele veya ilgili hizmet alım şirketine rücu edilmesine yönelik bir işlem yapılmadığı, Kurum içinde, bu tür ödemelerin rücu edileceği personelin belirlenmesine yönelik sürekli olarak işletilecek bir sistem kurulmadığı görülmüştür.
Kamu idaresi cevabında; özetle, Kurumun aleyhine açılan davalarda ödenen tazminatların kişi ve firmalardan geçmiş dönemlerde tahsilatının yapıldığı, bulguda belirtiğiniz gibi Kurum içinde bu tür ödemelerin rücu edileceği personelin belirlenmesine yönelik sürekli olarak işletilecek bir sistem kurulacağı belirtilmiştir.
Sonuç olarak; Kurum cevabında her ne kadar bulgu konusu ödemelerin tahsil edildiği söylenmekte ise de böyle bir tahsilat söz konusu olmayıp bu ödemelerde sorumlu tespiti de yapılmamıştır. Cevaba ekli belgelerde de böyle bir tahsilata ilişkin bir belge gönderilmemiştir. Kurum cevabında, bu tür ödemelerin rücu edileceği personelin belirlenmesine yönelik sürekli olarak işletilecek bir sistemin kurulacağının belirtilmesi karşısında, bu sistemin kurulup kurulmadığı, gerekli takibatın yapılıp yapılmadığı hususu takip eden denetimlerde izlenecektir.