Karar Künyesi
İdarenin 2019 yılı borç stoku hesaplamasında; piyasa borçları, yapılandırılmış veya yapılandırılmamış vergi ve sosyal güvenlik borçları gibi borç kalemlerinin hesaplamaya dahil edilmemesi nedeniyle yasal düzenleme ile belirlenen üst sınırın aşıldığı görülmüştür.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun “Borçlanma” başlıklı 68'inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarının, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamayacağı; bu miktarın büyükşehir belediyeleri için bir buçuk kat olarak uygulanacağı ifade edilmiştir.
Kanun’un 68'inci maddesine istinaden İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan 21.02.2005 tarihli ve 45201 sayılı Genelge ’ye göre de, İdarenin borçlanma sınırın tespitinde; İller Bankası kredileri ve faizleri, banka kredileri ve faizleri, dış krediler ve faizleri, Hazineye olan borçlar ve faizleri, piyasa borçları (bütçe emanetleri), vergi ve sosyal güvenlik borçlarının tamamı dikkate alınmalıdır.
Belediyelerin yukarıda sayılan borç kalemlerinin toplanması suretiyle hesaplanan borç stoku; idarenin en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının yeniden değerleme oranıyla arttırılan miktarını aşmamalı ve toplamda belirtilen sınırın üzerinde borçlanma yapılmamalıdır.
İdarenin 2019 yılı borç stoku hesaplamasının incelenmesi neticesinde; piyasa borçları, yapılandırılmış veya yapılandırılmamış vergi ve sosyal güvenlik borçları gibi borç kalemlerinin hesaplamaya dahil edilmemesi sonucunda İdarenin toplam borcunun yasal düzenlemede belirtilen sınırı aştığı tespit edilmiştir. Şöyle ki:
İdarenin 2018 yılı sonu itibariyle kesinleşen bütçe geliri 207.741.135,85 TL'ye
% 23,73’lük yeniden değerleme oranı uygulandığında, 2019 yılının borçlanma sınırı 257.038.107,38 TL olmaktadır. İdarenin 2019 yılı sonu itibariyle borç stok miktarı ise, 5393 sayılı Kanun ve mezkûr Genelge ’de belirtilen unsurlar üzerinden değerlendirildiğinde; aşağıdaki tabloda görüleceği üzere, 299.464.029,04 TL’dir.
Tablo 7: Borç Stok Hesaplamasına Dâhil Olan Borç Kalemleri
Hesabın Kodu | Hesabın Adı | 31.12.2019 Alacak Bakiyesi (TL) |
300 | Banka Kredileri Hesabı | 17.114.872,83 |
303 | Kamu İdarelerine Mali Borçlar Hesabı | 2.780.000 |
320 | Bütçe Emanetleri | 86.824.133,60 |
368 | Vadesi Geçmiş Ertelenmiş veya Taksitlendirilmiş Vergi ve Diğer Yükümlülükler Hesabı | 67.754.843,09 |
381 | Gider Tahakkukları Hesabı | 7.327.612,83 |
400 | Banka Kredileri Hesabı | 9.642.779,27 |
438 | Kamuya Olan Ertelenmiş veya Taksitlendirilmiş Borçlar Hesabı | 93.996.285,77 |
481 | Gider Tahakkukları Hesabı | 14.023.501,65 |
Toplam | 299.464.029,04 |
Belediyenin toplam borç tutarı 299.464.029,04 TL olup borç limitinin 2019 yılında 42.425.921,66 TL aşıldığı görülmektedir.
Kamu idaresi cevabında özetle; muhasebe yönetmeliğine göre yükümlülüklerin borç ve emanet olarak ikiye ayrıldığı 32, 36, 38, 43 ve 48 hesap gruplarının borç değil emanet yükümlülükler olarak idarece değerlendirildiği belirtilmiştir.
Tarafımızca yapılan değerlendirme ise; 5393 sayılı Belediye Kanunu ile Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nde borç, borçlanma kavramları geçmesine rağmen bu kavramların tanımları mevzuat metinlerinde yer almamaktadır. Türk Dil Kurumu sözlüğünde borç kavramı, geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey olarak ifade edilmektedir. Aynı şekilde borçlanmak; karşılığını sonra vermek şartıyla birinden para veya bir şey almak, istikraz olarak tanımlanmaktadır.
Muhasebe kayıtları ile bir idarenin tüm varlık ve yükümlülükleri aktif ve pasif hesaplar vasıtası ile mali tablolarda gösterilir. Yükümlülük hesapları olan 3 ve 4 numaralı Kısa vadeli ve Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar hesap grubu içerisindeki alt hesaplar idarenin geri verilmek üzere alınan veya ilgili idarece ödenmesi gereken parasal tutarlarıdır. Örneğin 300 Banka Kredileri hesabı, geri verilmek üzere alınan parasal tutarları göstermekte iken 368 Vadesi Geçmiş Ertelenmiş veya Taksitlendirilmiş Vergi ve Diğer Yükümlülükler hesabı, idarenin yasal süreler içerisinde ödemediği vergi, pirim vb. parasal tutarları gösterir. Haddi zatında iki hesabın gösterdiği kayıtta bir borç kaydıdır. Şöyle ki 300 Banka Kredileri Hesabının kullanılması bankalara geri verilmek üzere alınan kredi borçlanmasının takibine yöneliktir. Buna karşın 368
Vadesi Geçmiş Ertelenmiş veya Taksitlendirilmiş Vergi ve Diğer Yükümlülükler hesabı ise gerçek veya tüzel bir kişiden borçlanma şeklinde alınan bir maddi yükümlülük içermemesine rağmen, idarenin yasal süreler içerisinde ödemediği vergi, prim vb. borçlarının takibine yönelik muhasebe hesap kaydıdır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 68’nci maddesi “Borçlanma” başlığı ile belediye idarelerinin madde metninde belirtilen usul ve esaslara göre dış borçlanma, iller bankasından borçlanma yapabileceği aynı zamanda tahvil ihraç edebileceğini belirtmiştir. Kanun metninde görüldüğü üzere borç değil borçlanma kavramı geçmektedir. Maddenin (d) bendinde ise borçlanma tavan tutarının belirlenmesinde kıstas olarak alınan kavram faiz dâhil iç ve dış “borç stok tutarı” olarak geçmektedir. Yukarıda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere borç ve borçlanma farkından kaynaklanan stok durumu idarenin bir yıl veya bir yıldan uzun süreli olarak geri vermek üzere aldığı veya yasal mevzuat gereğince ödenmesi gerekli faiz dâhil tüm parasal yükümlülüklerini ifade eder. Borç stok durumu en son kesinleşmiş bütçe gelirinin yeniden değerleme oranında arttırılmış halini geçemez. Büyükşehir belediyelerinde bu miktar bir buçuk kat olarak uygulanır.
Bu itibarla; idare borç stok durumunu bulgu da belirtilen muhasebe hesapları çerçevesinde belirleyerek bu tutarın en son kesinleşen bütçe gelirinin yeniden değerleme oranında artırılmış miktarını geçirmemesi ve borç stok durumu yasal sınırın altına çekilmeden yeni borçlanmaya gidilmemesi gerekir. Aksi takdirde 68’nci madde de belirtilen usul ve esaslara aykırı olarak borçlanan belediye yetkilileri hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun hükümleri uygulanır.