Karar Künyesi
Mal ve hizmet alımlarının doğrudan temin ve pazarlık usulü ile gerçekleştirilmesinde mevzuatta öngörülen sınırın Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü alınmaksızın aşılması ve doğrudan temin yöntemini kullanmak maksadıyla işin kısımlara bölünmesi suretiyle mevzuata aykırı işlem tesis edildiği görülmüştür.
Belediyeler 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yer aldığından gerçekleştirecekleri mal veya hizmet ile yapım işi ihaleleri, bu Kanun’da yer alan usul ve esaslara tabidir. Anılan Kanun’un 5’inci maddesinde, yapılacak ihalelerde açık ihale ve belli istekliler arasında ihale usullerinin temel usuller olduğu açıkça hükme bağlanmıştır. Bununla birlikte ihtiyaçların, Kanun’un 21’inci maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde pazarlık usulüyle veya 22’nci maddesinde sayılan durumların olması halinde ise doğrudan temin yöntemi ile karşılanmasına imkân tanınmıştır. Bahse konu olan maddelerde kullanımları belirli şartlara bağlanan bu istisnai yöntemlerin, sadece mevzuatın öngördüğü kapsam ve sınırlar dâhilinde uygulanması gerekmektedir. Ancak yapılan incelemelerde aşağıda yer verilen hususlar tespit edilmiştir:
Doğrudan temin ve pazarlık usulü ile yapılan alımlarda, Kanun’un 62’nci maddesinde öngörülen sınırın Kamu İhale Kurumunun (KİK) görüşü alınmaksızın aşılması
4734 sayılı Kanun’un 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde; Kanun’un 21 ve 22’nci maddelerindeki parasal limitler dâhilinde yapılacak harcamaların yıllık toplamının, idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin %10’unu KİK’in uygun görüşü olmadıkça aşamayacağı hüküm altına alınmıştır. Anılan maddenin uygulanmasına ilişkin açıklamalara yer verilen Kamu İhale Genel Tebliği’nin 21’inci maddesinde; sınırın uygulanmasında idarelerce, bütçede belirlenen toplam ödenek miktarının dikkate alınması; mal, hizmet ve yapım işleri için bütçelerine konan toplam ödenekler üzerinden her biri için ayrı ayrı %10 oranının hesaplanıp takip edilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
Özetle, 4734 sayılı Kanun’da ihtiyaçların temel ihale usulleriyle temin edilmesi esas olup mevzuatta öngörülen parasal limitlerin altında kalan nispeten daha düşük tutarlı ihtiyaçların, doğrudan temin yöntemiyle ya da pazarlık usulü ile karşılanmasına imkân tanınmıştır. Bununla birlikte Kanun’un 62’nci maddesinde bahse konu usullerin kullanımlarına sınırlama getirilmiştir. Bu kapsamda %10 sınırının mal, hizmet ve yapım işleri için ayrı ayrı takip edilmesi ve bu oranın aşılması durumunda KİK’e başvurularak uygun görüşü alınması gerekmektedir.
Ancak Ayaş Belediyesinde yapılan incelemelerde, 2018 yılında mal ve hizmet alımlarında aşağıdaki tabloda görüleceği üzere yasal sınır olan %10 oranının aşıldığı ve KİK’ten uygun görüşün alınmadığı görülmüştür.
Tablo 6: 21-f ve 22-d Maddeleri Kapsamında Yapılan Alımlarda Sınırı Aşan Tutarlar
Mal Alımları
Hizmet Alımları
Toplam Ödenek
4.742.000,00 TL
626.500,00 TL
Ödeneğin %10’u
474.200,00 TL
62.650,00 TL
21-f ve 22-d Toplamı
3.688.616,69 TL
993.004,49 TL
Aşılan Tutar
3.214.416,69 TL
930.354,49 TL
Gerçekleşen Oran (%)
77,78
158,50
Doğrudan temin ve pazarlık usulünün mevzuatta öngörülen sınırlar içerisinde kullanılması ve mevzuatta öngörülen parasal limitlerin aşılması durumunda KİK’in uygun görüşünün alınması gerekmektedir.
Muhtelif yapım işlerinin ihale edilmeksizin kısımlara bölünerek doğrudan temin yöntemi ile gerçekleştirilmesi
4734 sayılı Kanun’un 22’nci maddesinin (d) bendinde, maddede belirtilen parasal limitlerin altında kalan alımlarda doğrudan temin yönteminin kullanılabileceği ifade edilmiştir. Bununla beraber anılan Kanun’un 5’inci maddesinin üçüncü fıkrasında, eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin kısımlara bölünemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Yapılan incelemelerde, Belediye tarafından gerçekleştirilen bazı yapım işlerinin mevzuat gereğince esas usul olan açık ihale yöntemi ile karşılanması gerektiği halde, doğrudan temin sınırının altında kalmak maksadıyla kısımlara bölündüğü ve bu işlerin aynı firmalara kısım kısım yaptırıldığı görülmüştür. Bu kapsamda doğrudan temin yöntemi ile gerçekleştirilen yapım işlerinin toplam tutarı 668.193,00 TL’dir.
Bu durum, Kanun’un 5’inci maddesinde belirtilen kısımlara bölünememe ilkesini ihlal etmekle birlikte; rekabet, ihtiyacın uygun şartlarda karşılanması ve kaynakların verimli kullanılması ilkelerinin zedelenmesine neden olmaktadır.
Doğrudan temin yöntemi ile gerçekleştirilen ve belirli bir süreyi gerektiren yapım işlerinde sözleşme yapılmaması
Kamu İhale Genel Tebliği’nin 22’nci maddesinde doğrudan temin yöntemi kullanılarak yapılacak alımların belirli bir süreyi gerektirmesi durumunda, alımın bir
sözleşmeye bağlanmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir.
Yapılan incelemelerde; bu usul kullanılarak gerçekleştirilen yapım işleri niteliği gereği belli bir süreyi gerektirdiği halde söz konusu işlerin sözleşmeye bağlanmadığı görülmüştür.
Sonuç olarak; ihtiyaçların temininde, mevzuatta öngörülen düzenlemelere uyulmasının kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasına katkı sunacağı değerlendirilmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “2018 yılına ait işlem yapma imkânı olmadığından 2019 yılında mevzuata uygun hareket edilecektir.” denilmiştir.
Sonuç olarak İdare tarafından verilen cevapta, 2019 yılında mevzuata uygun hareket edileceği ifade edilmişse de denetim yılındaki hatalı uygulamaya ilişkin herhangi bir hukuki gerekçe gösterilmediğinden bulgu konusu edilen hususa ilişkin değerlendirmemiz devam etmektedir.