Karar Künyesi
Tahsildar ile veznedar kadrolarında yer almadığı halde belediye şirketi personellerine görevlendirme ile tahsilat yaptırıldığı görülmüştür.
2489 Sayılı Kefalet Kanunu’nun 1’inci maddesinde; 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermayeli kuruluşlarda para, menkul kıymet ve ayniyatı alıp veren ve elinde tutan; memur, sözleşmeli personel ve işçiler (geçici işçiler hariç) için müteselsil kefalet usulünün kabul edildiği ve bu maksatla Kefalet Sandığı kurulduğu ifade edilmiştir.
Aynı Kanunun 13’üncü maddesinde ise bu kanun dışında kalan belediyeler dâhil devlet teşekkülleri için gerekirse bu kanunda yazılı esaslar dâhilinde bir veya birkaç kefalet sandığı kurulabileceği ve bu konuda bir düzenleme yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu amaçla 16.02.1935 tarih ve 2931 Sayılı Resmi Gazetede Hususi İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı Nizamnamesi yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Nizamnamenin 1’inci maddesinde, özel idare ve belediyelerde para ve menkul kıymetleri alıp veren ve elinde tutan memur ve müstahdemler için müteselsil kefalet uygulamak amacıyla İçişleri Bakanlığı’na bağlı kamu tüzel kişiliğine haiz Hususi İdareler ve Belediyeler Kefalet Sandığı kurulduğu belirtilmiştir.
Aynı Nizamnamenin 11’inci maddesinde ise kefalete bağlı olanlar sayılmıştır. Buna göre il özel idareleri ve belediyelerde para ve menkul kıymetler ile ayınları alıp veren, elinde tutan ve bunların girmesinden, çıkmasından ve saklanmasından sorumlu olan veznedar, tahsildar ve ambar memurlarının, müteselsil kefalete tabi oldukları belirtilmektedir.
Ayrıca Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin “Veznedarın kasa ihtiyacı için bankadan alacağı paralar” başlıklı 50’nci maddesinin ( d ) bendinde; muhasebe yetkilileri de dâhil olmak üzere, veznedarlardan başka hiçbir kimsenin bankadan para alamayacağı, kefalete tabi olmadığı için muhasebe yetkililerinin fiilen tahsilat ve ödeme yapamayacağı ve veznedarlara vekâlet edemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre tahsildar ve veznedar kadrolarında yer almayan personel kefalet sandığı kesintisine tabi olmadığı için tahsilat yapamayacaktır.
Yapılan incelemede; tahsildar ve veznedar kadrolarında yer almamalarına rağmen, 5 adet belediye şirketi personeline görevlendirme yoluyla tahsilat yaptırıldığı görülmüştür.
Kamu İdaresi cevabında, büyükşehir belediyesi dış veznelerinde yeterli sayıda tahsildar ve veznedar olmaması nedeniyle şirket personellerine tahsildar Olur’u alınarak söz konusu işlerde görevlendirildiği ifade edilmiştir.
Sonuç olarak; veznedar ve tahsildar kadrosunda bulunmayan personele tahsilat yaptırılmaması, ihtiyaç duyulan personelin usulüne uygun olarak görevlendirilmesi gerekmektedir.