Karar Künyesi
İşletmenin, uzun bir süredir zarar etmesine rağmen mali sürdürülebilirliği ile ilgili bir çalışmanın yapılmadığı ve etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde işletilmesine yönelik önlemleri içeren bir eylem planının hazırlanmadığı tespit edilmiştir.
İdarelere ait sosyal tesislerin, etkili, ekonomik ve verimli işletilmesine ve güçlü bir idari ve mali yapıya kavuşturulmasına yönelik tedbirlerin alınmasını sağlamak amacıyla 2017-6 sayılı Kamu Sosyal Tesislerinin İşletilmesine İlişkin Tebliğ yayımlanmıştır. Bu Tebliğ’in “Mali sürdürülebilirlik” başlıklı 7’nci maddesinde;
“(1) Mali açıdan sürdürülebilir olmadığı tespit edilen sosyal tesislerin mali tabloları her yılın Şubat ayı sonuna kadar idarelerce incelenir ve Mart ayı sonuna kadar mali sürdürülemezliğin nedenlerini ve alınacak önlemleri içeren rapor üst yöneticiye sunulur.
(2) İdareler, mali sürdürülebilirliği olmayan sosyal tesislere ilişkin olarak 5 inci maddede yer alan tedbirlere ilaveten, sosyal tesislerin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde işletilebilmesi için gerekli her türlü tedbirleri alırlar.”
Hükümlerine yer verilmektedir.
Bu hükümlere göre; sosyal tesislerin mali sürdürülebilirliğinin sağlanması, bu bağlamda kârlılığın temini veya zararın önlenmesi için gelir-gider dengesinin gözetilmesi gerekmektedir. Bu durum, tesislerin devamlılığı açısından son derece önemlidir.
Sosyal Tesisler İşletmesinin son yıllardaki zararları ile satıcılar ve satıcılara olan borçların ödenmesinde kullanılacak olan hazır değer ve ticari alacak hesaplarının durumları aşağıdaki tablodaki gibidir:
İŞLETMENİN MALİ DURUMUNA İLİŞKİN TABLO (TL) | |||
2017 | 2018 | 2019 | |
Dönem Zararı | -252.186,71 | -655.506,14 | -1.013.946,02 |
Satıcılar | 3.543.374,17 | 3.601.499,56 | 3.592.295,81 |
Hazır Değerler + Ticari Alacaklar | 673.983,19 | 267.778,46 | 365.060,66 |
Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere, İşletmenin zarar hesabında sürekli bir artış olurken, hazır değerler ve ticari alacaklar hesaplarında azalış olmuştur.
Bu haliyle İdarenin, İşletme için yukarıda belirtilen Tebliğ hükümlerinin gereklerini yerine getirmediği düşünülmektedir.