İdare tarafından kısıtlılık hükümleri uygulanan taşınmazlara ait emlak vergisinin 9/10’una tekabül eden ve tecil edilmesi gereken kısmın gelir sisteminde tahakkuk ettirilmediği dolayısıyla da muhasebe hesaplarında izlenmediği görülmüştür.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Ödeme süresi” başlıklı 30’uncu maddesinde;


(…) Kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina arsa ve arazinin vergisi, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunur. 9 ve 19 uncu madde hükümleri saklıdır.

Kısıtlamanın kaldırılması halinde, kaldırılma tarihini takibeden bütçe yılından itibaren


emlakin vergisi, tüm vergi değeri üzerinden ödenir.


Kısıtlamanın devam ettiğı sürede tecil edilen verginin 9/10 u bina, arsa veya arazinin satılması, istimlaki veya hibe yoluyla ahara devir ve temliki halinde, tahsilat zamanaşımına uğramamış olanları muaccel hale gelir.” Hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca kanun veya sair mevzuatla tasarrufları kısıtlanan taşınmazlara ait verginin 1/10 oranında tahsil olunacağı, verginin 9/10'unun tecil edileceği, tecil edilen bu verginin kısıtlamaya konu taşınmazın satılması, istimlaki veya hibe edilmesi halinde tahsil zamanaşımına uğramamış ise tahsil edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

İdare tarafından kısıtlanan taşınmazlara ait verginin 1/10 oranındaki kısmı tahakkuk ve tahsil edilmekte ancak tecil edilmesi gereken ve taşınmazlara ait verginin 9/10’una tekabül eden kısma ilişkin muhasebe sisteminde herhangi bir tahakkuk gerçekleştirilmemektedir.

Bu itibarla kısıtlanan taşınmazlara ait verginin 9/10’una tekabül kısmın tahakkuk ettirilmemesi halinin söz konusu vergilerin tecil edilmemesine sebebiyet verdiği ve anılan durumun mevzuat hükümlerine aykırı olduğu değerlendirilmektedir. Ek olarak tecil edilmesi gereken vergilerin muhasebe ve gelir tahakkuk sistemine kaydedilmesi uygulamasının kısıtlanan taşınmazların satılması, istimlaki veya hibe edilmesi halinde ilgili vergi tutarlarının tahsil edilmesi açısından da önem arz ettiği açıktır.

Kamu idaresi cevabında; “Kısıtlanan taşınmazlara ait vergi 1/10 oranındaki kısmı tahakkuk ve tahsil edilmektedir.

Kısıtlamanın kaldırılması halinde, kaldırılma tarihini takibeden bütçe yılından itibaren emlakin vergisi, tüm vergi değeri üzerinden tahakkuk etirilmektedir.

Kısıtlamanın devam ettiğı sürede tecil edilen verginin 9/10 u bina, arsa veya arazinin satılması, istimlaki veya hibe yoluyla ahara devir ve temliki halinde, düzeltme zaman aşımı uygulanarak tahakkuk ettirilecektir.” Denilmektedir.

Sonuç olarak Kamu İdaresi cevabında kısıtlanan taşınmazlara ait verginin 1/10 oranındaki kısmının tahakkuk ettirildiği ifade edilmiştir. Anılan taşınmazlara ilişkin kısıtlamanın kaldırılması halinde, kaldırılma tarihini takip eden bütçe yılından itibaren emlakın vergisinin tüm vergi değeri üzerinden tahakkuk ettirildiği belirtilmiştir.


Tarafımızca yapılan denetimlerde de söz edilen hususlar tespit edilmiş ve taşınmazlara ait verginin 9/10’una tekabül eden tutarın gelir sisteminde tahakkuk ettirilmemesi hali bulgu olarak düzenlenmiştir.

Netice olarak tecil edilen vergilerin, muhasebe sisteminde tahakkuk ettirilmemesi hali mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir. Konu, izleyen denetimlerde takip edilecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?