Karar Künyesi
Belediye ile dernek arasında yapılan protokole istinaden Belediyenin üstlendiği yükümlülüklerin 5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesi ile 5072 sayılı Kanun’un 2’inci maddesine uygun olmadığı görülmüştür.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14’üncü maddesinde, Belediyenin mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla sosyal hizmet ve yardımı yapacağı veya yaptıracağı ile gıda bankacılığı yapabileceği belirtildikten sonra, “Diğer kuruluşlarla ilişkiler” başlıklı 75’inci maddesinde de, “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;
Mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya bu kuruluşlar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen kuruluşun tâbi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.
Mahallî idareler ile merkezî idareye ait aslî görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi
amacıyla gerekli aynî ihtiyaçları karşılayabilir, geçici olarak araç ve personel temin edebilir.
(Değişik: 12/11/2012-6360/19 md.) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir.
Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür.”
hükmü yer almaktadır. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereği, belediyeler kendi mülkiyetindeki taşınmazları, asli görev ve hizmetlerinde kullanmak üzere sadece mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebilecektir. Dernek ve vakıflara taşınmaz tahsis edilebileceğine dair bir düzenleme mevcut değildir.
Belediye ile bir Dernek arasında ortak hizmet projesi kapsamında 20.02.2017 tarihinde protokol imzalanmıştır. İmzalanan Protokolün “Tahsise konu yer başlıklı” 2’inci maddesinde mülkiyeti Belediyeye ait …Katlı Otoparkın üst katı olduğu, “Amaç” başlıklı 3’üncü maddesinde, bakıma, korunmaya ve yardıma muhtaç; çocuklar, gençler, yetişkinler, yaşlılar, engelliler, aileler, çeşitli nedenlerle ilimize gelen mülteci ve sığınmacı vb. dezavantajlı bireylere yönelik ortak sosyal hizmet projeleri gerçekleştirilmesi ve Gıda Bankacılığı yardım faaliyetlerinde bulunulması ayrıca bu faaliyet kapsamında kullanılacak olan taşınmazın ilgili Derneğe bedelsiz tahsis edildiği, “Yürürlük” başlıklı 8’inci maddesinde ise tahsise konu yerin, tahsis protokolünün imzalandığı tarihten itibaren 20 yıllığına Derneğe kullandırılacağı düzenlenmiştir.
Ortak hizmet projesi kapsamında taşınmazın belli bir aralıklarla veya zaman diliminde kullandırılması mümkün ise de, sürekli olarak ve sadece dernek tarafından kullanılması mümkün olmayıp, ortak hizmet projesi adı altında da olsa dernek ve vakıflara taşınmaz tahsisi yapılamaz. Bu bağlamda dernek ve vakıflara belediye taşınmazlarının uzun süre kullandırılması ortak hizmet projesi değil tahsis niteliğindedir. Kaldı ki ortak hizmet projesi kapsamında
yapılan taşınmaz tahsisinin/kullandırılmasının 5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtildiği üzere kamu idareleri ile mahalli idareler dışında hiçbir gerçek ya da tüzel kişiye taşınmaz tahsisi yapılamayacağı kuralına aykırılık oluşturduğu açıktır.
29.01.2004 tarih ve 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun’un “Temel ilkeler” başlıklı 2’nci maddesinde, dernek ve vakıfların kurum ve kuruluşların hizmet binaları ve müştemilatı içinde faaliyet gösteremeyeceği ve bu kuruluşlara ait araç ve gereci kullanamayacağı, kamu kurum ve kuruluşlarının sundukları hizmetlerle ilgili olarak gerçek ve tüzel kişilerden ücret, bağış, katkı payı ve benzeri adlar altında herhangi bir karşılık alamayacağı, dernek ve vakıfların yardım toplama ve bağış kabul hizmetlerinde kamu görevlileri çalıştırılamayacağı, “Cezalar” başlıklı 3’üncü maddesinde, 2’nci maddede belirtilen ilkelere aykırı hareket eden kamu görevlileri ile dernek ve vakıf yöneticilerinin, eylemleri başka bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Yapılan incelemede, dernek ve vakıfların kurum ve kuruluşların hizmet binaları ve müştemilatı içinde faaliyet gösteremeyeceği ve bu kuruluşlara ait araç ve gereci kullanamayacağı düzenlemesine aykırı olarak derneğe taşınmaz tahsisi yapıldığı, Belediye Sosyal Yardım Müdürlüğü tarafından ihtiyaç sahiplerine ekmek yardımı, sıcak yemek, aceze (yolda kalmışlara ulaşım gideri) yardımı, yakacak yardımı ve hurda odunların kesilerek torbalara konulup odun olarak verilmesi hizmetlerinin sunulduğu, gönüllü veya yönlendirme ile bağışların derneğe yapıldığı, dernek topladığı bağışlarla ihtiyaç sahiplerine Belediye ile birlikte hizmet etse de, iyi niyetli olan bu amacın ileride farklı sonuçlarının olmasının ihtimal dahilinde olduğu ve belediyenin bilgisi dışında işlem yapılabilme riski bulunduğu, dernek ve vakıfların yardım toplama ve bağış kabul hizmetlerinde kamu görevlileri çalıştırılamayacağı düzenlemesine aykırı davranıldığı, Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı ile yardımcılarının Belediye Başkanı ve Başkan yardımcıları olduğu, koordinatörünün Belediye işçisi, dernek faaliyetinde bulunanların belediye personeli ya da Belediyenin doğrudan personele dayalı hizmet aldığı şirket personeli olmak üzere toplam 41 kişiden oluştuğu ve personel giderlerinin Belediye tarafından karşılandığı, dolaylı olarak aslında dernekte çalışan tüm kişilerin Belediye ile bağının olduğu görülmüştür.
5072 sayılı Kanun dernek ve vakıfların kamu gücünü kullanarak faaliyette bulunmamasına yönelik düzenlemeler yapmış, böylece dernek ve vakıflar ile kamu kurumları arasında iç içe geçen bir yapının oluşmasını yasaklamıştır.
Aslında Belediyenin yapabileceği birçok hizmet dernek aracılığıyla yapılmakta, ana belirleyici olan Belediye yükümlülüklere katlandığı halde, iç içe geçmiş yapı nedeniyle yardımın dernek tarafından yapılıyor olduğunun algılanmasına sebebiyet verilmiş olmaktadır. Bu tür derneklerin kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgisinin olmaması ve kişilerin bağış için yönlendirilmemesi önemlidir. Söz konusu hizmetler Belediye tarafından da yapılabilir. Bu hizmetlerin yapılabilmesini temin için kişilerin şartlı veya şartsız bağışlarını Belediyeye doğrudan yaparak söz konusu hizmetlerin yapılması mümkündür.
Kamu idaresi cevabında, 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinin birinci fıkrası hükmünden bahsedilerek gıda bankacılığı faaliyetinin ihtiyaç sahibi insanların hayatlarını devam ettirmeleri için gerekli bir uygulama olduğundan ilgili faaliyeti belirli bir süre ile kısıtlamanın mümkün gözükmediği, Aynı Kanun’un 75’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereği Belediye ile Hayat Ağacı Sosyal Yardımlaşma Derneği arasında protokol imzalandığı, söz konusu işlemlere ilişkin meclis kararı ile mülki amirin onayının bulunduğu, dernek başkan ve üyelerinin 5072 sayılı Kanun’un “Temel İlkeler” başlıklı 2’nci madesinin (d) bendinde yer alan “Kamu görevlileri görev unvanlarını kullanarak dernek ve vakıf organlarında görev alamaz” ifadesine uygun olarak Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcısının dernekteki görevlerini kamu görev unvanlarını kullanarak yürütmediği, derneğin tüm faaliyetlerinin Sivas Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü tarafından belirli aralıklarla denetlendiği ifade edilmiştir. Kamu idaresi cevabında gıda bankacılığı faaliyetinin ihtiyaç sahibi insanların hayatlarını devam ettirmeleri için gerekli bir uygulama olduğundan ilgili faaliyeti belirli bir süre ile kısıtlamanın mümkün gözükmediği belirtilmiş ise de, kısıtlamanın yapılması gerektiğine ilişkin bir değerlendirme bulunmamaktadır. Belediye Başkan ve yardımcısının dernekteki görevlerini kamu görev unvanlarını kullanarak yürütmediği ifadesi gerçekle örtüşmemektedir.
Kanuni düzenlemeye şekli olarak uyulduğu izlenimi verilmekle birlikte, gerçekte Kanun hükümlerine aykırı hareket edildiği görülmüştür. Kanunların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli ve öngörülebilir nitelikte uygulanması gerekir. Bu bağlamda Kanunların bütün halinde uygulanması bir zorunluluktur.
5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesi ile 5072 sayılı Kanun’a aykırılık oluşturan bu durumun Belediyenin ve Derneğin yükümlülük ve faaliyetlerinin net olarak belirlenerek düzeltilmesi ve 5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesine aykırı olarak verilen taşınmaz kullanımının iptali sağlanmalıdır.