İdare sınırlarında maden payı ödemesi gereken işletmeler bulunmasına rağmen, maden payının sadece mükellefin beyanı doğrultusunda tahakkuk ve tahsil edildiği görülmüştür.

26/5/1981 tarih ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun mükerrer 97 nci maddesinin “b” fıkrasında;

Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde faaliyet gösteren maden işletmelerince, 3213 sayılı Maden Kanununun 14 üncü maddesinde yer alan paylara ilaveten yıllık satış tutarının % 0,2'si nispetinde belediye payı ayrılır. Bu pay, Devlet hakkının Hazineye ödenmesi sırasında ruhsat sahibi tarafından ilgili belediyeye ödenir.

Denilmektedir.


213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 1 inci maddesinde;


"Bu kanun hükümleri ikinci maddede yazılı olanlar dışında, genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanır. ",

Vergi Dairesi başlıklı 4 üncü maddesinde;


"Vergi dairesi mükellefi tesbit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden dairedir. "

Denilmektedir.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Vergi Usul Kanununun Uygulanması başlıklı 102 nci maddesinde;

213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen vergi inceleme yetkisi hariç olmak üzere;


  1. Belediye Gelir Şube Müdürü, Gelir Şube Müdürü olmayan yerlerde Belediye Hesap İşleri Müdürü, Hesap İşleri Müdürü olmayan yerlerde Muhasebeci, Vergi Dairesi Müdürü sıfat ve yetkisini haizdir.

  2. Vergi Usul Kanununda mahallin en büyük mal memuruna verilmiş görev ve yetkiler, Belediye Gelirleri Kanunu uygulaması yönünden Belediye Başkanı tarafından kullanılır.

Denilmektedir.


Kanunda ifade edilen, mükelleflere ait yıllık satış tutarları hakkında idare tarafından herhangi bir bilgiye ulaşılamamakta, buna gerekçe olarak da vergi mahremiyeti öne sürülmektedir. Bu durum, İdarenin, maden işletmelerince beyan edilen yıllık satış tutarları hakkında herhangi bir doğrulayıcı işlem yapmasını engellemekte ve bildirilen tutarları kabul etmek zorunda bırakmaktadır. Başka bir ifadeyle tahakkuk ve tahsil edilen maden paylarının doğruluğu kontrol edilememektedir.

Yukarıda yer verilen düzenlemelerden; maden işletmelerince beyan edilen yıllık satış tutarları hakkında doğrulayıcı işlem yapılmasının, belediye gelirlerinden biri olan maden payı açısından aynı zamanda idarenin de görevi olduğu anlaşılmaktadır ve tahakkuk kayıtları sadece mükellefin beyanı ile değil, gerekli kontroller yapılarak oluşturulmalıdır.

Kamu idaresi cevabında; "2464 sayılı Belediye gelirleri Kanununun mükerrer 97. maddesinin "b" fıkrasına göre tahakkuk ve tahsil edilmekte olan Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde faaliyet gösteren maden işletmelerince 3213 sayılı maden kanununun 14. maddesinde yer alan paylara ilaveten yıllık satış tutarının %0,2 si nispetinde ödenmekte olan belediye paylarının doğruluğunun tespit edilerek, beyan dışında olan mükelleflerden tahakkuk ve tahsilatın yapılabilmesi için Kütahya Defterdarlığı, Kütahya İl Özel idaresi ile Maden ve Petrol işleri genel Müdürlüğüne yazılar yazılarak Kütahya merkez ilçe Belediye sınırları içerisinde faaliyet gösteren maden işletmelerinin isimleri istenilmiş olup, cevabi yazılar geldiğinde tahakkuk ve tahsil edilen maden paylarının doğruluğu kontrol edilecek, ayrıca beyanda bulunmayan işletmeler olması halinde bu işletmeler tespit edilerek, yıllık artış oranlarının % 0,2’si nispetinde belediye payının tahakkuku ve tahsili yoluna gidilecektir."

Denilmektedir.


Sonuç olarak 2017 yılı mali denetim raporuna da konu olan bulguya Kurum tarafından iştirak edilmiş olup, gerekli çalışmaların yapılacağı ifade edilmiştir. Konunun gelecek yıl denetimlerinde takibi yapılacaktır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?