Karar Künyesi
Yapılan incelemelerde imar durumları turizm tesis alanı olarak belirlenen yerlerin konut amaçlı kullanımlara çevrildiği ve Belediye tarafından gerekli tespitlerin yapılmaması sebebiyle 3194 sayılı İmar Kanunu’na aykırı kullanımların oluştuğu görülmüştür.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Genel esaslar” başlıklı 3’üncü maddesinde; “Herhangi bir saha, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılmaz.” hükmü yer almakta olup, herhangi bir parsel üzerinde, kat irtifakı, yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi ve kat mülkiyetine ilişkin işlemlerin onaylı imar planlarındaki kullanım amacı doğrultusunda tesis edilmesi gerekmektedir.
İmar planlarında turizm tesis alanı olarak ayrılan alanlarda, turizm belgesi alan yatırımcılar tarafından turizm tesisi yapılması gerekirken söz konusu alanlarda kat irtifakı ve kat mülkiyetine ilişkin işlemler tesis ettirilerek bu alanların konut amaçlı kullanımlara dönüştürüldüğü görülmüştür. Böylece “turizm emsali” ile inşa edilen yapıların konut olarak kullanılması turizm alanlarının daraltılmasına, bu alanlarda konut amaçlı ruhsat alan yapılar bakımından da donatı eksikliğine ve turizm tesisi inşaat emsalinin konut alanları inşaat emsaline göre daha yüksek verilmesi sebebiyle haksız kazanç elde edilmesine yol açmaktadır. Ayrıca turizm tesis alanlarının imar planında belirtilen amaçtan farklı olarak kullanılması sebebiyle de İmar Kanunu’na aykırılık oluşmaktadır.
Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının (Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü) 22.01.2013 tarih ve 69607736-1151 sayılı Genelgesi’nde;
Belediye tarafından Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirim yapılarak, bu parseller için “İmar Plânında Turizm Tesis Alanı” olarak tapu siciline belirtme yapılmasının sağlanması,
Kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmasına ilişkin taleplerde mimari projeyi ve yapı ruhsatını onaylayan ilgili belediye veya il özel idaresi tarafından, onaylı mimari projedeki tüm bağımsız bölümlerin kullanım amacının mimari proje üzerinde belirtilerek onama yapılması,
Bu alanlara ait yönetim plânında konut amaçlı kullanımların uygun görülmemesi,
Cins değişikliği işlemlerinde görüş verecek olan ilgili belediye veya il özel idaresi tarafından söz konusu alanın imar planında turizm tesis alanı olduğunun ilgili tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi
gibi önlemler yer almaktadır.
Bu çerçevede turizm tesis alanı olarak kullanım kararı getirilen ve plan hükümlerinde konut amaçlı kullanım getirilmeyen yerlerde konut kullanımının engellenmesi için Belediye tarafından yukarıda belirtilen önlemlerin alınması gerekmektedir. Kamu idaresi cevabında bu
önlemlerin bir kısmının alındığı ifade edilmiş olsa da söz konusu kullanımların engellenmesine yönelik 3194 sayılı İmar Kanunu yaptırımların uygulanması adına tespitler yapılarak ilgili Bakanlığa bilgilendirmelerin yapılmadığı görülmüştür.
Böylece Belediye tarafından bu gibi yerlerin tespitlerinin yapılmaması veya geç yapılması sebebiyle turizm tesis alanı olarak kullanım kararı getirilen ve plan hükümlerinde de açıkça belirtilmeyen parsellerin daha sonra konut amaçlı kullanımlara dönüştürülmesi engellenememiştir.
Sonuç olarak Belediye tarafından belirtilen yerlerin tespiti yapılarak Bakanlığına bildirilmesi ve ilgili genelge kapsamında gerekli önemlerin alınarak turizm emsali ile inşa edilen yapıların konut olarak kullanımların izin verilmemesi gerekmektedir.