Konya Büyükşehir Belediyesi taşınmaz satış ihalelerinin incelenmesi neticesinde, bazı taşınmaz satış şartnamelerine peşin ödeme yapılması halinde %10 indirim yapılacağı hükmü konulduğu, böyle bir düzenlemenin kanuni dayanağının bulunmadığı ve yıl içinde bu surette bir taşınmaza ihale satış bedeli üzerinden indirim uygulandığı tespit edilmiştir.

Belediyelerin taşınmaz satış işlemleri 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’ndaki ihale ilkeleri, yöntem, usul ve esaslar çerçevesinde yürütülmektedir. Kanun’un 33’üncü maddesine


göre, teklifler verildikten sonra Kanun’da yazılı haller dışında zam veya indirim tekliflerinin kabul edilmeyeceği belirtilmektedir.

Buna göre ihale mevzuatında taşınmaz satışlarında indirim müessesesine yer verilmediğinden dolayı ihale şartname ve sözleşmelerinde, indirim ya da benzer hükümler konulması kanuni dayanaktan yoksundur. İdarenin 2020 yılı içindeki bazı taşınmaz ihalesi şartname ve sözleşmesine,

“ Ödeme şekli peşin, 1 taksit bedeli peşin, kalanı (ihaleye göre belirlenen taksit sayısı) taksit şeklinde ödenecektir.

Satış bedelinin peşin ödenmesi halinde % 10 indirim uygulanacaktır. Ancak peşin ödeme indirimi sonucu ödenecek bedel muhammen bedelin altına düşemez.” hükümleri eklenerek, peşin ödeme halinde indirim uygulamasına yer verilmiştir. 2020 yılı içinde yapılan taşınmaz satışlarının incelenmesinde, 5 ayrı taşınmaz satışında 1.373.300,00 TL indirim uygulandığı saptanmıştır. Yukarıda açıkladığımız hukuki sebeplerden dolayı şartname ve sözleşme hükümlerine indirim, tenzilat ya da benzeri hükümler konulması doğru olmayacaktır.

Kamu idaresi cevabında, ihale şartname ve sözleşmelerinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre açık, şeffaf ve rekabeti sağlayıcı bir şekilde yapıldığı, birçok yayın organında ve belediye internet sitesinde yayınlandığı, amacın katılımın çok olması ve en yüksek bedelle satışın gerçekleşmesi ve kamu yararı olduğu, yapılan indirimlerin muhammen bedelin altına düşmediği ancak tenkit ve öneriler doğrultusunda 2020 yılı içinde bu uygulamanın kaldırıldığı belirtilmiştir.

Öncelikle bulgumuzun temeli, kanuni dayanağı olmaksızın sözleşme ve şartnamelere indirim ve benzeri hükümlerin konulamayacağı ve buna ilişkin hukuki bir düzenleme olmaksızın idarelerce keyfi, takdir yetkisi altında işlem tesis edilemeyeceğidir. İdarenin savunduğu kamu yararı, şeffaflık ve katılımcı sağlanması, en başta uyulması gereken zorunlu ve esas hususlardır. Nitekim gerek Kanun gerekse de diğer düzenlemelerde İdarelere böyle bir yetki verilmemiştir. Kanuni bir düzenleme olmayan, çerçevesi çizilmeyen ve de açıkça yetki verilmeyen noktada idare, temel ilke ve esaslara tabi olarak işlem tesis etmesi gerekmektedir. Şayet aksi olursa hukukiliğin zedelenmesi kaçınılmaz olacaktır. İdare, istenilen taşınmazın satışını yapıp yapmamakta serbesttir. Ancak bunu yaparken kanuni düzenlemeye, yönteme ve esasa uygun hareket etmelidir.


Tespitimiz tek bir ya da tüm taşınmazlarda indirim uygulanıp uygulanmamasından ziyade, tesis edilen işlemin doğru olmadığı, mevzuatta yerinin bulunmadığı ve keyfilik doğuracak nitelikte olduğudur.

Diğer bir savunma, indirim sonucu oluşan bedelin muhammen bedelin altına düşmediğidir. 2886 sayılı Kanun’un 28'inci maddesi açıktır ki ihale bedeli muhammen (tahmini bedel) bedelden aşağı olamayacaktır. Bu savunma zaten bahsettiğimiz tespitle alakalı değildir ve her hâlükârda muhammen bedelin altında ihale bedeli oluşmayacaktır.

İdare tarafından 2020 yılı içinde uygulamaya son verildiği söylense de tespit ve incelememizde bahse konu hususun devam ettiği görülmüştür.

Sonuç olarak, taşınmaz satış işlemlerinin mevzuatta öngörülen usul ve esaslara uygun yürütülmesi, kanuni dayanağı olmayan hüküm ve kriterlerin ihale sözleşme ve şartnamelerine konulmaması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?