Ruhsatlandırılması ve denetlenmesi Kurum yetkisinde bulunan birinci sınıf GSM ruhsat dosyalarının incelenmesinde, geçmiş yıllarda ruhsatlandırılmış üç müessesenin yetkisiz makamlarca ruhsatlarının verildiği tespit edilmiştir.

3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun’un 2’nci maddesinde, bu Kanun hükümlerinin 1593 sayılı


Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 268-275 inci maddeleri kapsamına giren 1’inci sınıf gayrisıhhi müesseselere uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.

“Faaliyeti sırasında çevresinde bulunanlara biyolojik, kimyasal, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel olan ya da doğal kaynakların kirlenmesine sebep olabilecek müesseseler” olarak tanımlanan gayrisıhhi müesseselere 24.04.1930 tarihli ve 1593 sayılı Kanun’un 268’inci maddesinde yer verilmiştir. Anılan maddede; “Civarında ikamet eden halkın sıhhat ve istirahatini ihlal eden müesseseler ve atelyeler bu kanunun neşrinden itibaren, resmi müsaade istihsal edilmeksizin açılamaz.” denilerek bu işyerlerine izin alma zorunluluğu getirilmiştir.

269’uncu maddesinde, GSM’ler sınıflarına göre üçe ayrılmış olup birinci sınıf olanların hususi meskenlerden behemehâl uzak bulundurulmalarının icap ettiği ifade edilmiştir.

270’nci maddesinde, anılan Kanun’a bağlı olarak üç sınıf müessese ve atölyelerin bir listenin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca Ekonomi Bakanlığının da görüşleri alınmak suretiyle düzenleneceği, listede olmayanların da aynı yöntemle sınıflarının belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

271’inci maddesinde ise, birinci sınıf GSM’lerin kurulmasının Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının müsaadesi ile olacağı ve Ekonomi Bakanlığına bilgi verileceği belirtilmiştir. Maddenin devamında ise iznin alınmasına ilişkin süreçler detaylandırılmıştır.

Öte yandan 23.07.2004 tarih ve 25531 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7/j maddesinde; “Gıda ile ilgili olanlar dâhil birinci sınıf gayrisıhhî müesseseleri ruhsatlandırmak ve denetlemek” büyükşehir belediyesinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

3572 sayılı Kanun’a istinaden 10.08.2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’te gayrisıhhi müesseselere ilişkin detaylı açıklamalara yer verilmiştir.

Yukarıdaki açıklamalar bağlamında, 5216 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 23.07.2004 tarihinden önce birinci sınıf gayrisıhhi müesseseleri ruhsatlandırmak yetkisi Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının izni ile olurken, anılan tarihten sonra bu yetki büyükşehir belediyelerine geçmiştir. Öte yandan 5216 sayılı Kanun’un Geçici 2’nci maddesine göre, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte; büyükşehir belediye sınırlarının İstanbul ve Kocaeli ilinde il mülkî


sınırı olduğu, diğer büyükşehir belediyelerinde, mevcut valilik binası merkez kabul edilmek ve il mülkî sınırları içinde kalmak şartıyla, nüfusu birmilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı yirmi kilometre, dairenin sınırı büyükşehir belediyesinin sınırını oluşturur.

Kurumun ruhsat dosyalarının incelenmesinde; 1992, 1994 ve 2005 yıllarında iki ilçe belediyesince ruhsatlandırılmış üç adet birinci sınıf GSM’nin bulunduğu tespit edilmiştir.

Ancak yukarıda belirtilen açıklamalar bağlamında, bunlardan 1992 ve 1994 yıllarına ait müesseselerin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, 2005 yılına ait olanın ise 5126 sayılı Kanun’un Geçici 2’nci maddesine göre büyükşehir belediyesi sınırları ve mücavir alan sınırları içerisinde olması sebebiyle büyükşehir belediyesince ruhsatlandırılması gerektiği hususu açıktır.

İdare hukukunda yetkiler, hem kamu hizmetlerinin düzenli ve verimli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak, hem de yetkilerin kamu düzeni ile ilgili olmasının bir sonucu olarak Anayasa ve kanunlarla belirlenmektedir. Nitekim Anayasa’nın 6’ncı maddesinin son fıkrasına göre “hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.” Benzer şekilde 123’üncü maddeye göre, “idare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir”. Yetki kuralları, idari işlemin kanuniliği ile bağlantılı olarak hangi yetkili kişi, makam ya da organ tarafından yapılacağına ilişkin mevzuatla önceden belirlenmiş kurallardır.

Danıştay 1. Dairesi’nin 05.07.1984 tarih ve E. 1984/72, K. 1984/155 kararında; “Yetki kurallarının, dar ve özel anlamda kamu düzenine ilişkin hükümlerden olduğu, idari işlemlerin en önemli unsurları arasında yer aldığı, yetki unsurundaki sakatlıkların sonradan verilecek onay ya da izinle giderilemeyeceği, bu nedenle idarenin yetki kurallarına sıkı bir şekilde uymak zorunda bulunduğu ve yetki kurallarının dar yorum ve uygulama yöntemlerine bağlı tutulması gerektiği idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Dar anlamda yetki unsuru denilen karar alma yeteneği, konu, yer ve zaman itibariyle, Anayasa ve yasalarla, belli organ, makam ve kamu görevlilerine tanınmış bir güçtür.” denilmektedir.

Bir kişi ya da makama Anayasa veya kanunla yetki verilmemişse o kişi yetkisiz olduğundan idare adına herhangi bir işlem yapamaz. Kanunla yetkili kılınmayan kişi ya da makamlarca yapılan işlemler yetki yönünden sakattır. Yetkisiz kişi ya da makamın yaptığı bir işleme, yetkili kişi ya da makamlarca sonradan verilen muvafakat geçerli olamayacak, yani işlem geçerli hale gelmeyecektir.


Bu itibarla; birinci sınıf GSM’lere ruhsat verme yetkisi bulunmayan ilçe belediyelerince bahsi geçen müesseselerin ruhsatlandırılmasının hukuki geçerliliği bulunmamaktadır. Bu çerçevede, bu müesseselerin de ilgili mevzuat hükümlerine göre yeniden ruhsatlandırılması gerekmektedir.

Kurum tarafından bahsedilen 3 adet birinci sınıf GSM’ye Büyükşehir Belediye Başkanlığınca işyeri açma ve çalışma ruhsatı almaları yönünde çalışma başlatılacağı belirtilmiştir. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?