Karar Künyesi
İdarenin mera niteliği taşıyan Hazine arazisinde tarımsal faaliyette bulunduğu ve ruhsatsız yapı inşa ettiği görülmüştür.
4342 sayılı Mera Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinin (d) beninde mera; hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yer şeklinde tanımlanmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Hakkı olmayan yere tecavüz” başlıklı 154’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında; bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası verileceği, 2’nci fıkrasında ise; köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezaların uygulanacağı ifade edilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümlerden anlaşılacağı üzere Kanun koyucunun, mera vasfı taşıyan yerleri hayvancılığın gelişmesi amacıyla belirli bir amaca tahsis ettiği, tarımsal faaliyet dâhil bu amacın dışında kullanılmasını engellemek amacıyla, ilgililer hakkında hapis ve adli para cezası ön gördüğü anlaşılmaktadır.
Yapılan incelemede İdarenin mera niteliği taşıyan ve Gümüşyaka Mahallesi, 7234 ada 2 parselde yer alan 253.000 metrekare Hazine arazisinde tarımsal faaliyette bulunduğu ve ruhsatsız yapılar inşa ettiği tespit edilmiştir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine İdare tarafından, 2010 yılında ilgili taşınmaz üzerinde tarım üretim ve araştırma merkezi kurulduğu, parselin mera vasfından çıkartılmasına ilişkin olarak İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne 20.06.2019 tarihli 803395 ve 803404 sayılı yazılarla talepte bulunulduğu, olumlu cevap gelmesi durumunda ot bedeli ödenerek İdare lehine tahsis sağlacağı veya taşınmazın mülkiyetinin alınacağı ifade edilmiştir.
Sonuç olarak, hayvancılık faaliyetlerinin korunması ve mevzuata uyum bakımından, mera olarak tescilli Hazine arazilerinde tarımsal faaliyet ile ruhsatız yapı inşaa ve kullanımına son vermesi gerektiği değerlendirilmektedir.