Kamu İdaresinin mücavir alan sınırları içerisinde yapılmış olan kamulaştırma işlemlerine ilişkin belgelerin İdare tarafından Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden temin edilmediği, bundan dolayı kamulaştırılan taşınmaz için beyan edilen emlak vergisi değeri ile kamulaştırma bedeli arasında fark oluşup oluşmadığının kontrol edilemediği görülmüştür.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun, "Kamulaştırma Bedelinin Mahkemece Tespiti ve Taşınmaz Malın İdare Adına Tescili" başlıklı 10'uncu maddesinde; tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin söz konusu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişkisinin aranmayacağı, ancak tapu dairesinin durumu ilgili vergi dairesine bildireceğini belirtmiştir.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun, "Bildirim Verme ve Süresi" başlıklı 23'üncü maddesinde; Kanunun 33'üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde (geçici ve daimi muafiyetten faydalanılması hali dahil) taşınmazın bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye emlâk vergisi bildiriminin verilmesinin zorunluluğu belirtilmiştir. Kanunun 33'üncü maddesinin altıncı fıkrasında; bir bina veya arazinin takvim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi vergi değerini tadil eden sebepler arasında sayılmış, "Usul Hükümleri" başlıklı 37'inci maddesinde ise; Kanunda geçen "Vergi Dairesi" tabirinin, belediyeleri ifade edeceği belirtilmiştir.

Aynı Kanunun "Ödeme Süresi" başlıklı 30'uncu maddesinde; devir ve ferağı yapılan bina ve arazinin, devir ve ferağın yapıldığı yıl ile geçmiş yıllara ait ödenmemiş emlak vergisinin ödenmesinden devreden ve devralan müteselsilen sorumlu tutulacağı, devralanın mükellefe rücu hakkının saklı olduğu ve Tapu daireleri devir ve ferağ işlemini, işlemin yapıldığı ayı takip eden ayın 15'inci günü akşamına kadar ilgili belediyelere bildireceği belirtilmiştir.

6083 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Döner Sermaye” başlıklı 8'inci maddesinin birinci fıkrasında; Genel Müdürlüğün, ürettiği her türlü tapu, kadastro, harita ve arşiv bilgi ve belgeleri ile sunduğu hizmetlerden gelir elde etmek üzere merkez veya bölge müdürlükleri bünyesinde döner sermaye işletmeleri kuracağı; aynı maddenin yedinci fıkrasında genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri, köy tüzel kişileri ve kalkınma ajanslarının kanunlarla sayılan görevleriyle ilgili yapılacak tapu işlemlerinden ve veri paylaşımından döner sermaye hizmet bedeli tahsil edilmeyeceği, veri paylaşımına ilişkin protokol veya sözleşmelerde, döner sermaye hizmet bedellerinin ödenmesine ilişkin usul ve esasların düzenleneceği ifade edilmiştir.

Yapılan incelemede; İdarece belediyenin mücavir alan sınırları içerisinde Kamulaştırma Kanunu kapsamında bulunan kamulaştırma işlemleri bilgilerinin tapu idaresinden temin edilmediği tespit edilmiştir.

Kamu idaresi cevabında, Belediye sınırları içerisinde yapılmış olan kamulaştırma işlemlerine ilişkin belgelerin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden temin edilerek gerekli işlemlerin yapılacağı ifade edilmiştir.

Gayrimenkul mülkiyetinin kamu tüzel kişiliği adına tescil edildiği kamulaştırma işlemlerinin, mevzuat gereği temin edilmemesi sonucu:

  • Kamulaştırılarak kamu tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan gayrimenkule ilişkin daha önceden gelen emlak vergisi borçlarının bulunup bulunmadığı kontrol edilememektedir.

  • Bildirim yapılmamış olması nedeniyle beyanname verilmiş olan gayrimenkullerde kamu adına tescil tarihinden sonra tahakkuk yapılmaması gerekirken, eski malik adına tahakkuk yapılmaya devam etme riski bulunmaktadır.

Kamulaştırılan taşınmazlara ilişkin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile Belediye arasında gerekli koordinasyon sağlanarak emlak vergisi takibinin yapılması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?