Karar Künyesi
İdare tarafından mevzuata aykırı şekilde belediye sınırları içerisinde yer alan 25 muhtarlıkta Belediye personeli görevlendirilmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Mahalle ve yönetimi” başlıklı 9’uncu maddesinin birinci fıkrasında belediye sınırları içerisinde mahalle kurulmasının belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile geçekleşeceği; mezkûr maddenin üçüncü fıkrasında ise, belediyenin, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkânları ölçüsünde gerekli ayni yardım ve desteği sağlayacağı ifade edilmiştir.
4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline Dair Kanun’un 20’nci maddesinde; “Mahalle muhtarları ve ihtiyar heyetleri tarafından görülecek hizmetlere karşılık olarak iş sahiplerinden harç alınır ve alınan harç miktarı, evrak ve vesikalar üzerinde gösterilir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un 21’inci maddesinde ise muhtarlık işlerinin tedviri için lüzumlu kira, ısıtma, aydınlatma, hademe ücreti gibi masrafların bu harçlardan ödeneceği belirtilmiştir.
Yukarıdaki mevzuat hükümleri çerçevesinde, İdarenin muhtarlıklara kira, ısıtma ve aydınlatma gibi ayni yardımları yapabileceği değerlendirilmektedir. Diğer yandan; Kanun’daki “ayni yardım ve desteği sağlar” ifadesinden “personel görevlendirilmesinin” de yardım kavramına dahil edilmemesi gerektiği ve aksi uygulamanın mevzuatın amacına da lafzına da aykırı olduğu düşünülmektedir.
İdarenin hesap ve işlemleri incelendiğinde; 08.01.2010 tarihli ve 2010/10 sayılı Belediye Meclisi Kararında“… ilçemizde bulunan Mahalli İdareler ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarına 5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesinin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen konularda uygulamaların yapılmasına ilişkin…” denildiği ve bu karara istinaden belediye sınırları içerisinde yer alan muhtarlıklarda Belediye personeli görevlendirildiği tespit edilmiştir.
5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde ise
aynen;
“Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;
- Mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya bu kuruluşlar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen kuruluşun tâbi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.
- Mahallî idareler ile merkezî idareye ait aslî görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla gerekli aynî ihtiyaçları karşılayabilir, geçici olarak araç ve personel temin edebilir.
…” ifadelerine yer verilmiştir.
Yasal düzenlemede, mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ortak hizmet projesi gerçekleştirilmesi ve mahallî idareler ile merkezî idareye ait aslî görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla geçici olarak personel temin edilmesinden bahsedilmektedir. Ancak, mahalle muhtarlıkları ayrı bir kamu tüzel kişiliğini haiz idare pozisyonunda değildir.
Anayasa’nın 123’üncü maddesine göre, kamu tüzel kişiliği kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmaktadır. Mahalle kurulması, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile geçekleşmektedir. Dolayısıyla, mahalle muhtarlıklarının kamu tüzel kişiliğini haiz olduklarını söylemek mümkün değildir. Ayrıca, mahalle muhtarlıkları, Anayasa'da mahalli ve merkezi idare kapsamında ayrı bir idare olarak değerlendirilmediğinden; 5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesindeki düzenlemeden hareketle, buralarda İdare personelinin görevlendirilmesi mevzuata uyarlı değildir.
Tablo 13:Muhtarlıklarda Görevlendirilen Belediye Personeli
Yukarıda yer alan denetim tespiti sonrasında, kamu idaresi cevabında özetle; 5393 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesinde, esasen “tüzel kişiliği” bulunmayan mahalle muhtarlıklarının, belediye tüzel kişiliği eliyle yürütülen kamu hizmetlerinin partneri ve yardımcısı konumunda olduğu, Kanun’un belediyelerin muhtarlıklara ayni yardım ve desteği sağlayacağını öngörürken, sadece “nakdi yardımı”ı bu desteğin dışında tuttuğu ve “destek” kavramının nakdi yardım dışında neleri kapsayacağı hususunun, ihtiyacın icabına göre belediye yönetiminin takdirine bırakıldığı, bu itibarla bulguda yer verilmiş olan ve destek kavramını “kira, ısıtma ve aydınlatma gibi ayni yardımlar” ile sınırlayan görüşe katılmalarının mümkün bulunmadığı, mahalle muhtarlıklarının her birinin aynı zamanda belediyenin birer hizmet birimi olduğu, Belediyelerin bu birimler vasıtasıyla, yurttaşların hizmet beklentilerini öğrenebildiği, yerine getirilen hizmetlere ilişkin tatmin derecelerini bu birimler vasıtasıyla ölçebildiği, Belediyelerin yoksul yurttaşlara yardım götürmesinin de bu birimler aracılığıyla gerçekleştirildiği, bütün bunların da bu birimlerde personel istihdamını mümkün ve gerekli kıldığı, yapılan görevlendirmelerin, muhtarların “sekreter ihtiyaçları”nı karşılamaya yönelik değil, hizmetlerinin öznesi konumundaki yurttaşlarla belediyeyi mahalle düzeyinde bir araya getirme ihtiyacını karşılamaya yönelik olduğu ifade edilmiştir.MAHALLE ADI ÇALIŞAN ADI 19 Mayıs Mah. H. D Bozkurt K. E (İZİNLİ) Cumhuriyet Ö.G.A Duatepe M.G. T Ergenekon S. C Esentepe Y. A Eskişehir N. Y Feriköy D.G Fulya G.A Gülbahar B.Ş.V Halil Rıfat Paşa Y. D Halide Edip Adıvar D. S Halaskargazi Ş. A Harbiye D. Ö İnönü B. Y İzzetpaşa S.K Kaptanpaşa G.Ç Kuştepe H.E Mahmut Şevket Paşa Ş.A Mecidiyeköy Z .A Merkez S.Y Meşrutiyet R. A Paşa G.A Teşvikiye H. Ç Yayla E.M Ancak, kamu idaresi cevabında muhtarlıkların Belediyenin hizmet birimi olması sebebiyle bu birimlerde personel istihdamının gerekli ve mümkün olduğunu ifade etmişse de; 5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesine göre, mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ortak hizmet projesi gerçekleştirilmesi ve mahallî idareler ile merkezî idareye ait aslî görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla geçici olarak personel temin edilmesi mümkündür. Mahalle muhtarlıkları ayrı bir kamu tüzel kişiliğini haiz idare değildir. İdarenin muhtarlıklara kira, ısıtma ve aydınlatma gibi ayni yardımları yapabileceği değerlendirilmekte olup Kanun’daki “ayni yardım ve desteği sağlar” ifadesinden “personel görevlendirilmesinin” de yardım kavramına dahil edilmemesi gerektiği ve aksi uygulamanın mevzuatın amacına da lafzına da aykırı olduğu düşünülmektedir.