Karar Künyesi
Şirket mülkiyetinde bulunan taşınmazın Büyükşehir Belediyesince kamulaştırılmasına karşın şirketin bedeli halen tahsil etmediği tespit edilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun “Satın alma usulü” başlıklı 8’inci maddesinde aşağıdaki hükümlere yer verilmiştir:
“İdarelerin, bu Kanuna göre, tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünü öncelikle uygulamaları esastır.
….bedelde veya trampada anlaşmaya varılması hâlinde, yapılan bu anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlenir…. Bu tutanak malikin ferağ beyanı ve tapuda idare adına yapılacak tescilin hukuki sebebi sayılır.
….
İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya resen tescil veya terkin edilir. Tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir.”
Yukarıda yer alan madde hükümlerine göre kamulaştırma işlemlerinde idareler kamulaştırılması planlanan taşınmaza ilişkin olarak, öncelikle maliki ile anlaşma yoluna gitmelidirler. Satın alma usulü denen bu durumda anlaşmaya varılması halinde taraflarca bir tutanak tutulmakta ve tutanağın tanzim tarihinden itibaren en geç 45 gün içerisinde bedel hazır edilmeli, tapuya tescil/terkin işlemi sonrasında da kamulaştırma bedeli eski malikine ödenmelidir.
Konuya ilişkin yapılan incelemede Kadıköy Caferağa Mahallesi 167 Ada 20 parselde şirketin mülkiyetinde bulunan 1.830 m2 alanlı taşınmazın tarafların anlaşması üzerine Büyükşehir Belediyesince kamulaştırıldığı ve 22.12.2017 tarih ve 40383 yevmiye no.lu kayıt ile tapuda Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiği halde, bedelin süresi içinde şirkete ödenmediği ve şirketin de bedelin tahsili ve takibine yönelik herhangi bir hukuki girişimde
bulunmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18’inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Her tacirin, ticaretine ait bütün işlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm, tacirin öngörülü, konusunu bilen, hukuki ve fiili durumları kavrayabilme özelliklerine sahip olmasını gerektirmektedir. Basiretli iş adamı kavramı iyi niyeti de içine almakla birlikte, iyi niyetten de öte tedbirli bir hareketi, vasat bir şahıstan daha fazla özen gösterme gereğini, ticari hayatın gereklerini ve teamüllerini iyi bilmeyi ve gelecekteki şartları tahmini de ifade etmektedir.
Şirketin kamulaştırma işleminin yapıldığı tarihten sonraki 45 gün içerisinde alacağını tahsil edemediği anlaşılmakla birlikte, alacağın takibi açısından da herhangi bir hukuki girişimde bulunmamasının gerek profesyonel yönetim anlayışı ile gerekse 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun basiretli bir tüccar gibi hareket edilmesi hükmüne uygun olmadığı düşünülmektedir.
Diğer taraftan, bahsi geçen alacağın şirket muhasebe kayıtlarında 120-Alıcılar Hesabında izlendiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 175 ve mükerrer 257’nci maddelerinin Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye istinaden işletmelerin muhasebe sistemi ve hesap planlarına ilişkin 1 seri no.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği yürürlüğe girmiştir. Bahsi geçen Tebliğde 120-Alıcılar Hesabının işleyişine ilişkin olarak şu açıklamalara yer verilmiştir:
“120. Alıcılar
Bu hesap, işletmenin faaliyet konusunu oluşturan mal ve hizmet satışlarından kaynaklanan senetsiz alacaklarının izlenmesi için kullanılır.
İşleyişi :
Senetsiz alacağın doğması ile bu hesaba borç, tahsil edilmesi halinde (ödemeler, aktarmalar ve hesaben mahsuplar dahil) alacak kaydedilir.”
Söz konusu Tebliğ’de 136-Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabının işleyişine ilişkin ise şu açıklamalara yer verilmiştir:
“136. Diğer Çeşitli Alacaklar
Ticari olmayıp yukarıda sayılan hesaplardan herhangi birine dahil edilemeyen alacakların izlendiği hesaptır.
İşleyişi :
İşletme lehine doğan alacaklar bu hesaba borç; tahsilatlar alacak kaydedilir.”
Yukarıda yapılan açıklamalara göre 120-Alıcılar Hesabında işletmenin faaliyet konusunu oluşturan mal ve hizmet satışlarına ilişkin alacakları izlenirken, 136-Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabında ise işletmenin ana faaliyet konusu ile ilgili olmayan alacakları izlenmektedir.
Şirketin, kamulaştırma işlemleri neticesinde olan alacağı ticari mahiyette olmadığından kamulaştırma işlemine ilişkin olarak yapılan kaydın yanlış olduğu anlaşılmaktadır. Bahsi geçen alacak 120-Alıcılar Hesabında değil 136-Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabında izlenmelidir.
Sonuç olarak şirketin bir taraftan muhasebe kayıtlarının Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliğleri, Tekdüzen Hesap Planı ve diğer mevzuatta yer alan hükümlere riayet edilmek suretiyle yapılması ve böylece kayıtların şirketin fiili durumunu doğru, tam ve anlaşılabilir yansıtmasının sağlanması gerekmekte; diğer taraftan kayıtlara giren bu alacakların tahsili açısından mevzuatın öngördüğü ve sağladığı haklar ne ise bu yollara başvurması gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “27.12.2017 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırılan taşınmazla ilgili fatura düzenlenmiştir. Söz konusu işlem KDV Kanunu’nun 17/4-r maddesine göre Katma Değer Vergisinden ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/1-e maddesine göre de kazancın % 50'si Kurumlar Vergisinden istisnadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5'inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde; kurumların en az 2 tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreye sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlarının %50'lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğu, bu istisnanın, satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satış yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacağı, satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen 2 takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu ifade edilmiştir.
Bahsi geçen kamulaştırmanın tahsili hemen gerçekleştirilememiş olup 2019 yılı sonuna kadar tahsilatın yapılması için gerekli girişimler yapılmış bu çalışmalar neticesinde;
01.02.2019 tarihinde 15.071.036,18 TL
11.04.2019 tarihinde 5.000.000,00 TL
12.04.2019 tarihinde 4.500.000,00 TL
14.05.2019 tarihinde 2.000.000,00 TL
olmak üzere toplamda 26.571.036,18 TL’lik kısmı tahsil edilmiştir. Kalan 11.648.963,82 TL’lik bakiyenin en kısa sürede tahsili için gereken yapılacaktır. Bu işlemle ilgili olarak muhasebe kaydında 136-Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabı kullanılmıştır.” denilmektedir.
Sonuç olarak kamu idaresi cevabında özetle bahsi geçen kamulaştırmaya ilişkin bedelin tahsilinin hemen gerçekleştirilememekle birlikte, 2019 yılı sonuna kadar tahsilatın yapılması için gerekli girişimlere başlanıldığı, dört ayrı işlemle toplam 26.571.036,18 TL tutarında tahsilat yapıldığı, kalan 11.648.963,82 TL’lik bakiyenin en kısa sürede tahsili için gerekenin yapılacağı ve kamulaştırma işlemine ilişkin alacağın bulguda belirtildiği üzere 120. Alıcılar Hesabında değil, 136. Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabında izlenmeye başlandığı ifade edilmiştir.
Bu aşamada önerilecek bir husus bulunmamakla bulgu konusu hususun gereğinin yapılıp yapılmadığı izleyen denetim döneminde takip edilecektir.