İdare tarafından, kesinleşen Sayıştay ilamlarındaki tutarlar için düzenlenen ödeme planında kamu zararına ilişkin faiz hesaplamasına yer verilmediği görülmüştür.

6085 sayılı Sayıştay Kanun’un “İlamların infazı” başlıklı 53’üncü maddesinde; Sayıştay ilamlarının kesinleştikten sonra doksan gün içerisinde yerine getirileceği, ilam hükümlerinin yerine getirilmesinden, ilamların gönderildiği kamu idarelerinin üst yöneticilerinin sorumlu olduğu ve ilamlarda gösterilen tazmin miktarının hüküm tarihinden itibaren kanuni faize tabi tutularak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil olunacağı hükümleri yer almaktadır.


19.10.2006 tarihli ve 26324 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Kamu zararından doğan alacaklarda taksitlendirme” başlıklı 16’ncı maddesinde ise; kamu zararından doğan alacakların, sorumluların ve/veya ilgililerin talebi üzerine kamu idaresince taksitlendirilebileceği, taksitlendirme süresinin azami beş yıl olduğu bu süre içerisinde asıl alacağın faiziyle birlikte tahsil edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Anılan Yönetmelik'in "Kamu zararından doğan alacaklarda faiz” başlıklı 18’inci maddesinde ise aynen;

“(1) Kamu zararından doğan alacaklarda ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faizin başlangıç tarihi, kural olarak zararın oluştuğu tarihtir.

  1. Sayıştay, ve mahkeme ilâmları ile tespit olunan kamu zararından doğan alacaklarda faiz başlangıç tarihi, ilâmda faizin başlangıcı hakkında hüküm varsa belirtilen tarih, aksi takdirde karar tarihidir.

  2. Sorumlular ve/veya ilgililerce yapılan ödeme tutarının, alacak aslı ile faiz tutarının tamamını karşılamaması halinde ödenen tutar vadesi gelmiş alacak aslına ve faizine orantılı olarak mahsup edilir.

  3. Borç aslına faiz dahil edilerek, tekrar faiz yürütülemez.


  4. Taksitlendirilen alacaklara, anlaşma tarihindeki faiz oranı uygulanır. Kamu zararının oluştuğu tarihten anlaşma tarihine kadar olan faiz ayrıca hesaplanır. Ödeme planında anapara ile hesaplanan faiz ayrı ayrı gösterilir. Taksitlerin ödenmesinde sadece anaparaya anlaşma tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz hesaplanır.

  5. Kamu zararından doğan alacaklara uygulanacak faiz konusunda aksine bir hüküm bulunmayan hallerde 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uygulanır.”

Denilmektedir.


Diğer yandan, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 111’inci maddesinin birinci fıkrasının (f/8) bendinde; Sayıştay ve mahkeme ilamları ile tazmin hükmolunan alacakların, ilamda faizin başlangıcı hakkında hüküm varsa belirtilen tarihten, aksi takdirde karar tarihinden itibaren faize tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.


Söz konusu mevzuat hükümlerinden ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere, kamu zararından doğan alacakların faizi ile birlikte tahsil edilmesi, taksitlendirme yapılması halinde ise ödeme planında anapara ve faizin ayrı ayrı gösterilmesi gerekmektedir.

Yapılan incelemede, Belediyenin 2015 yılı hesabına ilişkin olarak Sayıştay İlamı ile tazminine hükmedilen kamu zararı tutarlarının tahsiline yönelik olarak, 2020 yılında İdare tarafından ilgililere 5 yıllık ödeme planı yapıldığı, ancak herhangi bir faiz hesabı yapılmadığı, sadece anaparanın taksitlendirilerek tahsil edilmeye başlanıldığı tespit edilmiştir.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik gereğince faiz hesaplanmasının yapılacağı ve bu kapsamda yapılan ödeme planında faizin ayrıca gösterileceği, bu konudaki çalışmaların devam ettiği ifade edilmiştir.

Sonuç olarak, İdarece kamu zararından kaynaklanan ve taksitlendirilen alacaklara Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 18’inci maddesinin beşinci fıkrası hükümlerine uygun bir şekilde faiz hesaplanması, bu kapsamda yapılan ödeme planında faize ilişkin tutarların ayrıca gösterilmesi ve söz konusu alacakların faizi ile birlikte tahsil edilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?