Karar Künyesi
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10’uncu maddesinin sondan üçüncü fıkrasında;
“Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, tapu dairesi durumu ilgili vergi dairesine bildirir.”
Aynı Kanun’un “Vergilendirme” başlıklı 39’uncu maddesinde;
(Değişik: 24/4/2001 - 4650/20 md.) Kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırıldığı yıla ait emlak vergisi tarhına esas olan vergi değeri, kesinleşen kamulaştırma bedelinden az olduğu takdirde, kamulaştırma bedeli ile vergi değeri arasındaki fark üzerinden, cezalı emlak vergisi tarh olunur.
Emlak vergisi beyannamesinin ek süreye rağmen verilmemiş olması halinde, kesinleşen kamulaştırma bedeli, kamulaştırmanın yapıldığı yıla ait vergi değeri yerine geçer ve bu değer üzerinden cezalı emlak vergisi tarhiyatı yapılır.” hükümleri yer almaktadır.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 23’üncü maddesinde;
“Bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde (geçici ve daimi muafiyetten faydalanılması hali dahil) emlâk vergisi bildirimi verilmesi zorunludur. Devlete ait arazi için bildirim verilmez.” hükmü yer almakta,
Aynı Kanun'un 33’üncü maddesinde ise; ”Bir bina veya arazinin takvim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi” vergi değerini tadil eden sebepler arasında sayılmaktadır.
Kanun’un 37’nci maddesinde de “Bu Kanunda geçen Vergi dairesi tabiri, belediyeleri ifade eder.” ifadesi yer almıştır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre, emlak vergisi ve mükellefinin takibi ve güncellenmesi için, diğer kamu kurumlarınca yapılan taşınmaz kamulaştırmalarının, tapu müdürlüğünce belediyelere bildirilmesi gerekmektedir. Diğer yandan vergi değerini tadil eden nedenlerin oluşması halinde muafiyet kapsamında olanlar da dâhil yeni malik tarafından
beyanname verilmesi gerekmektedir. Belirtilen bildirimlerin yapılmaması halinde taşınmaz ile ilgili daha önce emlak vergisi beyannamesi verilip verilmediği, mükellefte değişme olup olmadığı; taşınmaz değerindeki artışın tutarı bilinemeyecektir; bu durumda emlak vergisiyle ilgili eski durum ve eski mükellef adına borçlandırma devam edebilecektir.
Belediye sınırları içinde; yılı içerisinde Kamulaştırma yapılıp yapılmadığının tespiti için Tapu Müdürlüğü’nden İdareye herhangi bir bilgi aktarılmadığı buna karşılık İdarenin de bu yönde bir çalışma yapmadığı tespit edilmiştir.
Emlak vergisinin mevzuatta belirtilen takip ve güncellemelerinin yapılabilmesi için, kamu kurumlarınca yapılan kamulaştırmaların Tapu Müdürlüğünce Belediyeye bildirilmesini temin etmek amacıyla gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
Kamu idaresi cevabında; “2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesinin sondan üçüncü fıkrasında: "Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak tapu dairesi durumu ilgili vergi dairesine bildirir." denilmekte, 1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 30. maddesinin son cümlesinde de “Tapu daireleri devir ve ferağ işlemini, işlemin yapıldığı ayı takip eden ayın 15'inci günü akşamına kadar ilgili belediyelere bildirir." denilmektedir.
Ancak tapu sicil müdürlüğü bu bilgileri WEB servisi üzerinden paylaştığından, paylaşılan bilgilerin eksik (taşınmazın terkin sebebi bedeli, mahkeme kararları vb. gibi) olmasından dolayı bu bilgiler elektronik ortamda alınamadığından Tapu Sicil Müdürlüğünden yazılı olarak istenmiştir. Ekte yer alan yazı ile Belediyemiz sınırları içerisinde 2018 yılı için diğer kamu kurumları tarafından yapılan tüm kamulaştırma işlemlerine ait tapu devirleri, mahkeme kararları vb. bilgi ve belgelerin ivedi olarak tarafımıza gönderilmesi istenilmiştir. Tapu Sicil Müdürlüğünden gelen yazılı cevaba göre işlem tesis edilecektir.” denilmiştir.
Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında; kamu kurumlarınca yapılan kamulaştırmaların takibinin yapılabilmesi amacıyla Tapu Müdürlüğü ile yazışma yapıldığı belirtilmiştir.
Kamu idaresi cevabı ekinde gönderilen 13.05.2019 tarihli ve E.8656 sayılı yazısı ile Tapu Müdürlüğünden bilgi istenildiği anlaşıldığından bu aşamada önerilecek başka bir husus bulunmamaktadır.
Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.