2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre kiracının ölümü sonrası varislere kira sözleşmesinin devrinde 30 günlük kısıtlayıcı süreye uyulmadığı tespit edilmiştir.

2886 sayılı Kanun’un “Müteahhit veya müşterinin ölümü” başlıklı 67’inci maddesinde, müteahhit veya müşterinin ölümü halinde, yapılmış olan işler tasfiye edilerek kesin teminatı ve varsa sair alacakları varislerine verilir. Ancak, idare varislerden istekli olanlara, ölüm tarihinden itibaren 30 gün içinde kesin teminat verilmesi şartıyla sözleşmeyi devredebilir hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanun’un “Müteahhit veya müşterinin sözleşmenin bozulmasına neden olması” başlıklı 62’inci maddesinde sözleşme yapıldıktan sonra 63 üncü maddede yazılı hükümler dışında müteahhit veya müşterinin taahhüdünden vazgeçmesi veya taahhüdünü, şartname ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi üzerine, idarenin en az 10 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi halinde, ayrıca protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin gelir kaydedileceği ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır.


6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin sona ermesi” başlıklı 356’ıncı maddesinde ölen kiracının ortakları veya bu ortakların aynı meslek ve sanatı yürüten mirasçıları ve ölen kiracı ile birlikte aynı konutta oturanlar, sözleşmeye ve kanun hükümlerine uydukları sürece, taraf olarak kira sözleşmesini sürdürebilirler denilmektedir.

Yapılan incelemede, mülkiyeti Belediye’ye ait olan 4 adet iş yerinin kiracısı 28.04.2021 tarihinde vefat etmiş olup varisler tarafından sözleşme devri talebi 27.01.2022 tarihli dilekçe ile idareye yapılmıştır. Belediye encümeni 01.02.2022 tarihinde kiracılık hakkının varislere devrine karar vermiştir.

Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden de görüleceği üzere, yaklaşık 9 ay sonra kesin teminat verilerek sözleşme devri yapılması mevzuata açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Oysa ki 2886 Devlet İhale Kanunu’na göre, 30 günlük süre sonunda ayrıca protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminat gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilmesi gerekmektedir. Türk Borçlar Kanununun 356. maddesi bir özel intikal kuralı getirdiğinden, ölen kiracının kira sözleşmesinden doğan kullanım hakkı terekesi içerisinde yer almaz ve bu sebeple mirasçılarına da intikal etmez.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından,2886 Sayılı Kanunun “müteahhit veya müşterinin ölümü” başlıklı 67’ inci maddesinde müteahhit veya müşterinin ölümü halinde, yapılmış olan işlerin tasfiye edilerek ek kesin teminatı ve varsa sair alacakları nın varislerine verileceği ancak idare tarafından, varislerden istekli olanlara, ölüm tarihinden itibaren 30 gün içinde kesin teminat verilmesi şartıyla sözleşmeyi devredebileceğini ancak kiracının vefatı halinde sözleşmenin yasal varislerine devrinde meydana gelen gecikmenin sebebinin, kiracının ölümünden, genellikle tesadüf sonucu veya üçüncü şahıslar tarafından haberdar edilmek olduğu ve kira bedelinin kiracının varisleri tarafından ödenmeye devam edilmesinden kaynaklandığı belirtilmiştir.

Sonuç olarak vefat eden kiracının kira sözleşmesi 30 gün içerisinde varislere devredilebilir bu süreden sonra kesin teminatın gelir kaydedilip sözleşmesinin feshedilerek hesabının genel hükümlere göre tasfiye edilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?