Karar Künyesi
Şirketin mali tablolarının incelenmesi sonucunda; 2020 yılı açılış bilançosunda Şirket sermayesinin önceki yıllarda gerçekleşen zararlar nedeniyle %92,6 oranında karşılıksız kaldığı, 2020 yılı içinde ana hissedar tarafından 7.500.000,00 TL sermaye tamamlama fonu ödenmesi
ile özkaynakların artırıldığı, fakat 2020 yılı faaliyetleri sonucu oluşan dönem net zararı ile de yeniden Şirket sermayesinin yarısından fazlasının karşılıksız kaldığı tespit edilmiştir.
Teknik iflasa yol açan nedenler ile yapılması gereken işlemler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “3. Sermayenin kaybı, borca batık olma durumu a) Çağrı ve bildirim yükümü” başlıklı 376’ncı maddesinde;
“(1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer...”
Hükümleri yer almaktadır.
6102 sayılı Kanun’un 376’ncı maddesinde, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının veya üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması durumunda yönetim kurulu ve genel kurul tarafından yerine getirilmesi gereken hususlar belirlenmiştir. Belirtilen konuların yerine getirilmemesi halinde Şirketin kendiliğinden sona ermesi veya iflasının istenmesi gibi müeyyideler hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Kanun’un 376’ncı maddesi kapsamında sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esasları düzenleyen “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğ”in; “Genel kurulun toplantıya çağrılması” başlıklı 5’inci maddesinde “(1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde yönetim organı, genel kurulu hemen toplantıya çağırır…”
“Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde genel kurul” başlıklı 6’ıncı maddesinde “(1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde yönetim organı, bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
…
Yönetim organı, şirketin mali durumundaki kötüleşmeyi ortadan kaldırmak veya en azından etkilerini hafifletmek amacıyla, uygun gördüğü sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi iyileştirici önlemleri alternatifli ve karşılaştırmalı olarak aynı genel kurula sunar ve açıklar…”
“Sermayenin tamamlanması” başlıklı 9’uncu maddesinde “(1) Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılmasıdır … Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmez.
Sermayenin tamamlanmasında, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından Kanunun 421 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, … uygulanır…
Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanır ve takip edilir. Sermaye tamamlama fonu yalnızca zararların mahsup edilmesi suretiyle kullanılabilir.”
Düzenlemelerine yer verilmiştir.
Şirketin 2020 yılı açılış bilançosuna göre 6102 sayılı Kanun’un 376’ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılan incelemede; Şirketin olağan ve olağanüstü genel kurul toplantılarında kabul edilen kararlarla, 7.500.000,00 TL tutarında sermaye tamamlama fonu tahsilat tutarının, geçmiş yıllara ait zararlardan mahsup edilmesi neticesinde Şirketin özkaynak tutarında artış meydana geldiği görülmüştür.
Şirketin 31.12.2019 yılı bilançosunda (2020 yılı açılış bilançosu) ödenmiş sermaye tutarı 8.454.277,64 TL ile kâr yedekleri tutarı 5.491,31 TL’nin toplamı 8.459.768,95 TL olarak gerçeklemiştir. İlgili yılda zarar tutarı ise (Geçmiş Yıllar Zararları ve Dönem Net Zararı tutarları toplamı) 7.947.095,84 TL olarak meydana gelmiştir. 2019 faaliyet yılı sonunda oluşan zararında etkisiyle 6102 sayılı Kanun'un 376'ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre, Şirketin sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisi olan 5.639.845,97 TL'nin üzerinde ki tutar, zarar nedeniyle karşılıksız kalmıştır. Bilançoda oluşan zarar tutarları nedeniyle Şirket özkaynak tutarı 2019 yıl sonu bilançosunda (2020 yılı açılış bilançosu) 618.949,76 TL olarak yer almıştır.
Şirket tarafından 2020 faaliyet yılında değişik tarihlerde yapılan olağan ve olağanüstü genel kurul toplantıları sonucunda, 6102 sayılı Kanun’un “376’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar” kapsamında sermaye tamamlama fonu ile özkaynaklarda oluşan kayıpların kapatılmasına karar verilmiştir. Bu çerçevede, ana hissedar Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan sermaye tamamlama fonu ödeme tutarlarının ayrıntısına aşağıda gösterilen tabloda yer verilmiştir.
Tablo 3: Sermaye Tamamlama Fonu Ödemeleri
Olağan Genel Kurul Toplantısı Gereği | ||
Tarih | Yevmiye Numarası | Ödeme Tutarı TL |
20.03.2020 | 17547 | 2.197.000,00 |
28.05.2020 | 24969 | 419.948,54 |
15.06.2020 | 27427 | 350.000,00 |
28.07.2020 | 35030 | 500.000,00 |
12.08.2020 | 37460 | 300.000,00 |
28.08.2020 | 40497 | 500.000,00 |
30.10.2020 | 51321 | 733.051,46 |
Toplam | 5.000.000,00 | |
Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı Gereği | ||
Tarih | Yevmiye Numarası | Ödeme Tutarı TL |
17.12.2020 | 58231 | 1.500.000,00 |
31.12.2020 | 59903 | 1.000.000,00 |
Toplam | 2.500.000,00 |
Anılan Kanun ve Tebliğ'de belirtilen işlemler dikkate alınarak; Şirketin Olağan ve Olağanüstü Genel Kurul Toplantılarında kabul edilen kararlar sonucunda, 7.500.000,00 TL tutarında sermaye tamamlama fonu tahsilat tutarının, geçmiş yıllara ait zararlardan mahsup edilmesi neticesinde Şirketin özkaynak tutarında artış meydana gelmiştir.
Ayrıca Şirketin 31.12.2020 tarihli bilançosuna göre 6102 sayılı Kanun’un 376’ncı maddesinin birinci fıkrasına göre yapılan incelemede aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
Şirket, 2020 yılı faaliyetleri sonucunda 37.950.106,61 TL net satış hasılatı elde etmiş, satışların maliyeti tutarı 36.019.573,97 TL ile faaliyet giderleri toplamı 6.699.320,31 TL’nin net satış hasılatından düşülmesi sonucu 4.768.787,67 TL faaliyet zararı elde etmiştir. Diğer faaliyetlerden olağan gelir ve kârların eklenmesi ile zararların düşülmesi sonunda Şirketin 2020 yılı dönem net zararı 3.954.634,03 TL olarak gerçekleşmiştir.
Şirketin 31.12.2020 tarihli bilançosuna göre ödenmiş sermaye tutarı 8.454.277,64 TL ile kâr yedekleri tutarı 5.491,31 TL’nin toplamı 8.459.768,95 TL olarak gerçekleşmiştir. İlgili yılda zarar tutarı ise (Geçmiş Yıllar Zararları ve Dönem Net Zararı tutarları toplamı) 4.295.453,22 TL olarak meydana gelmiştir. 2020 faaliyet yılı sonunda 6102 sayılı Kanun'un 376'ncı maddesinin birinci fıkrasına göre, sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının yarısı olarak hesaplanan 4.227.138,82 TL'nin üzerinde ki tutar, zarar nedeniyle karşılıksız kalmıştır.
Diğer bir anlatımla, Şirketin 2019 yıl sonu (2020 yılı açılış bilançosu) itibariyle sermayesinin tamamına yakını karşılıksız kalmış, özkaynakların olumsuz durumunu düzeltmek amacıyla 2020 yılı için de ana hissedar Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından 7.500.000,00 TL sermaye tamamlama fonu ödemesi yapılmıştır. Yapılan bu ödeme ile özkaynaklarda artış sağlanmasına rağmen KAY-TUR A.Ş.’nin 2020 yılı faaliyetlerinden elde ettiği dönem net zararı sonucu bilançoda Şirket sermayenin yarısından fazlası yeniden karşılıksız hale gelmiştir.
Şirket 2019 yılı faaliyetleri sonucunda 4.019.715,38 TL faaliyet zararı, 2.548.643,69 TL dönem net zararı elde etmiştir. 2020 yılında ise 4.768.787,67 TL faaliyet zararı, 3.954.634,03 TL dönem net zararı elde etmiştir.
Şirket restoranlarında ve ürettiği ekmek satış fiyatlarında uyguladığı düşük kârı içeren fiyat politikası nedeniyle esas faaliyetlerinden zarar etmektedir. Bu kapsamda Yönetim Kurulu tarafından, arka arkaya gerçekleşen zararlar dikkate alınarak, Şirket faaliyetlerinin kârlı duruma getirilmesine yönelik olarak gerekli önlemler alınmalıdır. Sürekli olarak zarar sonrası sermaye destekleri ile Şirketin sürekliliğinin sağlanması kamu kaynaklarının verimli kullanılması bakımından uygun bulunmamaktadır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 18'inci maddesinin ikinci fıkrasında “Her tacirin ticaretine ait bütün işlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” hükmü bulunmaktadır. Belirtilen hüküm; tacirin öngörülü, konusunu bilen, hukuki ve fiili durumu kavrayabilme özelliklerine sahip olmasını gerektirmektedir. Basiretli iş adamı kavramı kısaca ticari hayatın gereklerini ve teamüllerini iyi bilmeyi ifade etmektedir. Şirket, kâr elde etme gayesiyle tüzel kişiliği haiz olarak kurulmuş bir organizasyondur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince kurulan Şirket, 6102 sayılı Kanun'un 16’ncı maddesine göre tacir niteliğine haiz olup, 18’inci maddesi gereğince de ticaretine ilişkin tüm faaliyetlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorunluluğu vardır.
Ayrıca, 6102 sayılı Kanun'un “Riskin erken saptanması ve yönetimi” başlıklı 378'inci maddesinde; yönetim kurulu; şirketin varlığını, gelişmesini ve devamını tehlikeye düşüren sebeplerin erken teşhisi, bunun için gerekli önlemler ile çarelerin uygulanması ve riskin yönetilmesi amacıyla, uzman bir komite kurmak, sistemi çalıştırmak ve geliştirmekle denetçinin gerekli görüp bunu yazılı olarak bildirmesi üzerine yükümlü tutulmuştur.
Bu kapsamda, 6102 sayılı Kanun gereği Şirketin sürekliliğinin sağlanması için Yönetim Kurulu tarafından Şirketin tesislerinde üretilen hizmet ve ürünlerin tüm maliyetleri karşılayarak yeterli kâr edecek düzeyde birim satış fiyatlarının belirlenmesi, zarar eden birimlerin kapatılması ya da küçültülmesi ile maliyetlerin düşürülmesi, satışların maliyeti ile genel yönetim giderlerinin analiz edilerek toplam maliyetlerin minimize edilmesi, üretim verimliliğinin artırılması gibi Şirketin mali yapısını iyileştirici önlemlerin alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.