Kamu İdaresinin mülkiyetinde bulunan iki adet arsanın, mevzuatta sayılan herhangi bir sebebe dayanmaksızın 250 Arazi ve Arsalar hesabından çıkış kayıtlarının yapıldığı, 2021 yılında 250 Arazi ve Arsalar hesabından çıkış kaydı yapılmış bir adet arsanın ise aynı hesaba geri giriş kaydının hatalı tutar üzerinden yapıldığı tespit edilmiştir.

  1. İdarenin mülkiyetinde bulunup satış sözleşmesine konu edilen, ancak mülkiyet devrinin gerçekleşmediği iki adet taşınmaz ile ilgili yapılan muhasebeleştirme işlemlerinin hatalı olduğu görülmüştür.

    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Taşınmaz mülkiyetinin kaybı” başlıklı 717’nci maddesinde, taşınmaz mülkiyetinin terkin veya taşınmazın tamamen yok olmasıyla sona ereceği hüküm altına alınmıştır.

    Genel Yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin muhasebe işlemlerini yaparken uyması gereken temel ilkeleri de içeren Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin “Kayıt zamanı, kamu gelir ve giderleri ile bütçe gelir ve giderlerinin yılı” başlıklı 16’ncı maddesinin birinci fıkrasında bir ekonomik değerin yaratıldığında, başka bir şekle dönüştürüldüğünde, mübadeleye konu edildiğinde, el değiştirdiğinde veya yok olduğunda muhasebeleştirileceği hükmü düzenlenmiştir.

    Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin “Yevmiye sistemi, muhasebeleştirme belgeleri ve açılış kayıtları” başlıklı 43’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gerçekleşen işlemlerin hesaplara ait “hesabın işleyişi” bölümlerinde belirtilmiş olup olmadığına bakılmaksızın, Yönetmelikte belirtilen hesapların niteliğine uygun bir biçimde kaydedileceği hükmü ve aynı Yönetmelik’in 250 Arazi ve Arsalar Hesabı’nın niteliğini açıklayan “Hesabın niteliği” başlıklı 188’inci maddesinde ise, bu hesabın Kamu İdarelerinin her türlü arazi ve arsaları ile bunlardan tahsise konu edilenlerin izlenmesi için kullanılacağı hükmü ve “Hesabın işleyişi” başlıklı 189’uncu maddesinde ise satılan arsa ve arazilerin, bir taraftan kayıtlı değerinin bu hesaba, satış bedelinin ise 100 Kasa Hesabı veya 102 Banka Hesabına borç kaydedileceği, arsa veya arazinin taksitli satılması halinde satış bedelinden doğan alacakların 127 Diğer Faaliyet Alacakları Hesabı veya 227 Diğer Faaliyet Alacakları Hesabı’na borç kaydedileceği hükümleri düzenlenmiştir.

    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; bir işlemin ilgili olduğu muhasebe hesaplarının niteliğine uygun bir biçimde muhasebeleştirileceği, ancak böyle bir muhasebeleştirme işleminin yapılabilmesi için ilgili işlemin etkilediği ekonomik değerin şeklinin değişmesi, mübadeleye konu edilmesi, el değiştirmesi veya yok olması gerektiği, ayrıca arazi ve arsaların takibinin 250 Arazi ve Arsalar Hesabı aracılığıyla yapılacağı, arazi ve arsalardaki mülkiyet kaybının ise tapudan terkin veya tamamen yok olması yoluyla olabileceği anlaşılmaktadır.

    Kamu İdaresinin taşınmazları üzerinde yapılan incelemede, satış sözleşmesine konu edilen ancak tapu kayıtlarında mülkiyetin devri yapılmamış olan iki adet arsanın, 250 Arazi ve Arsalar hesabından çıkış kayıtlarının yapıldığı tespit edilmiştir.

    Bahse konu arsalar için alıcılar ile satış sözleşmesi yapılmasına ve alıcılar tarafından satış sözleşmesinde yazılı tutarlar idarenin banka hesaplarına yatırılmasına rağmen tapu kayıtlarında arsalar üzerinde farklı kamu kurumlarına ait haciz şerhleri bulunması sebebiyle, taşınmazların mülkiyetleri alıcılara devredilememiştir. Kamu İdaresi, alıcılar tarafından yatırılmış olan söz konusu tutarların muhasebeleştirme işlemlerini yaparken, 102 Bankalar Hesabı’nın borç kaydı, 250 Arazi ve Arsalar Hesabı’na ise alacak kaydı yapmıştır. Söz konusu muhasebeleştirme işlemlerinin yapıldığı sırada, ilgili arsaların tapu kütüğünden terkin edilmemiş olması yani halen idarenin mülkiyetinde olan taşınmazlar olması, 250 Arazi ve Arsalar Hesabı’na yapılmış olan alacak kayıtlarının hatalı olmasına sebep olmaktadır. Çünkü satış sözleşmesine konu edilmiş olan bir arsanın, 250 Arazi ve Arsalar Hesabı’ndan çıkış kaydının yapılabilmesi için, mülkiyetin kaybı halinin yaşanması gerekmekte olup henüz mülkiyetin tapudan terkini yapılmamış arsaların mezkur hesaptan çıkış kayıtlarının yapılmaması gerekmektedir. Mülkiyetin terkini yapılmadan yapılan satış işleminde herhangi bir tahsilat yapılırsa, tahsilat yapıldığı zaman 100 Kasa Hesabı veya 102 Bankalar Hesabı’na borç kaydı yapılması, 333 Emanetler hesabının ise alacak kaydı, sonrasında mülkiyetin terkini gerçekleşirse de 333 Emanetler Hesabı’nda biriken tutarları için borç kaydı yapılması ve karşılığında 250 Arazi ve Arsalar Hesabı’na ise alacak kaydı yapılması gerekmektedir.

    Yapılan bu hatalı işlemler, idarenin bilançosunda arazi ve arsaların toplam değerinin 5.500.000,00 TL tutarında hatalı gözükmesine ve mali tabloların gerçek değerleri yansıtmamasına, ayrıca taşınmaz cetvelleri ve bilançodaki taşınmaz değerlerinin birbirleri ile uyumsuz olmasına sebep olmakta, bu sebeplerle muhasebe tablolarının doğru bir şekilde yorumlanmasına engel teşkil etmektedir.

  2. 2021 yılında Kamu İdaresinin muhasebe kayıtlarından satış sözleşmesine konu edilmesi sebebiyle çıkarılmış olan bir adet arsanın, muhasebe kayıtlarına hatalı değer üzerinden geri alındığı tespit edilmiştir.

Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik’in “Kayıt ve kontrol işlemleri” başlıklı 5’inci maddesinde, taşınmazların maliyet bedeli ile kayıtlara alınacağı, maliyet bedelinin belirlenemediği durumlarda ise rayiç değerleri üzerinden kayıt yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 250 Arazi ve Arsalar Hesabı’nın niteliğini açıklayan “Hesabın niteliği” başlıklı 188’inci maddesinde ise bu hesabın kamu idarelerinin her türlü arazi ve arsaları ile bunlardan tahsise konu edilenlerin izlenmesi için kullanılacağı hükmü bulunmaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, Kamu İdaresinin taşınmazlarını maliyet bedeli ile kayıtlarına alacağı, bu bedel belirlenemiyorsa rayiç değeri ile kayıtlara alması gerektiği ve idarenin sahibi olduğu arsa ve arazileri 250 Arazi ve Arsalar Hesabı’nda izlemesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Kamu idaresinin taşınmazları üzerinde yapılan incelemede, mülkiyetin devri yapılmadan taksitli satış sözleşmesine konu edilmiş olan bir adet arsanın, 8974 yevmiye numarasıyla, 29.12.2021 tarihinde yapılan muhasebe kaydında, 848.640,00 TL bedelle “arsa satışı” ibaresiyle muhasebe kayıtlarından çıkışının yapıldığı, bu kayıttan sonra 282.880,00 TL taksit tutarı tahsil edildiği ve aynı arsanın 2054 numaralı ve 31.03.2023 tarihli muhasebe işlem fişi ile “satış işleminden vatandaş tarafından vazgeçildi” açıklamasıyla ve 565.760,00 TL tutar ile tekrar muhasebe kayıtlarına girişinin yapıldığı görülmüştür.

Taksit ödemeleri tamamlanmadan ve taşınmazın tapu kütüğünden terkini yapılmadan arsanın muhasebe kayıtlarından çıkışının hiç yapılmamış olması gerekirken, bunun yanı sıra 2021 yılındaki satış işlemi ile 2023 yılındaki geri alınma işlemi muhasebe kayıtlarının tutar olarak farklı olduğu görülmüş ve bu farklılığın satış sözleşmesinin imzalanmasından sonra tahsil edilmiş olan 282.880,00 TL tutarındaki taksitlerin arsanın kayıtlı değerinden mahsup edilmesinden kaynaklandığı değerlendirilmiştir.

Kamu idaresince, bulguya katılınmış olup cari dönem ve takip eden dönemlerde bulgu konusu iş ve işlemlerde ilgili mevzuat hükümlerine uyulacağı ifade edilmiştir.

Kamu İdaresi tarafından,bahse konu muhasebe kayıtlarını ilgili mevzuatta öngörülen hallerde ve tutarlarını doğru yansıtacak şekilde, 250 Arazi ve Arsalar Hesabı’nın niteliğine uygun şekilde yapması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?