Karar Künyesi
KARAR: Esas inceleme raporu ve ekleri incelendi.
İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, ihale üzerinde bırakılan isteklinin teklifi dahil tüm tekliflerin yaklaşık maliyetin üzerinde olduğu, söz konusu hususun tasarruf tedbirleri ile ilgili 2024/7 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ne ve 4734 sayılı Kanun’un beşinci maddesinde belirtilen rekabet ve kaynakların verimli kullanılması ilkelerine aykırı olduğu iddialarına yer verilmiştir.
Başvuru sahibinin iddialarının değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel ilkeler” başlıklı beşinci maddesinde “İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur…Ödeneği bulunmayan hiçbir iş için ihaleye çıkılamaz…” hükmü,
Kamu İhale Genel Tebliği’nin “Yaklaşık maliyetin üzerindeki teklifler” başlıklı 16.3’üncü maddesinde “16.3.1. Yaklaşık maliyetin üzerindeki tekliflerin kabul edilip edilemeyeceği hususunda tereddütler olduğu anlaşılmaktadır. İhale komisyonu; a) Yaklaşık maliyet hesaplanırken değerlendirilmeyen her hangi bir husus olup olmadığını, b) Yaklaşık maliyet güncellenerek tespit edilmişse, güncellemenin doğru yapılıp yapılmadığını, c) Verilen teklif fiyatlarının piyasa rayiç fiyatlarını yansıtıp yansıtmadığını, Sorgulayarak verilen teklifleri yaklaşık maliyete göre mukayese eder ve bütçe ödeneklerini de göz önünde bulundurarak, teklif fiyatlarını uygun bulması halinde ekonomik açıdan en avantajlı teklifi ve varsa ikinci teklifi belirlemek veya verilen teklif fiyatlarını uygun bulmaması halinde ihalenin iptaline karar vermek hususunda takdir yetkisine sahiptir. 16.3.2. Yaklaşık maliyetin üzerinde olmakla birlikte teklifin kabul edilebilir nitelikte görülmesi halinde idarenin ek ödeneğinin bulunması veya ilgili mali mevzuatı gereği ödenek aktarımının mümkün olması durumlarında teklifler kamu yararı ve hizmet gerekleri de dikkate alınarak kabul edilebilir. Bu durumda sorumluluk idareye aittir…” açıklaması,
17.05.2024 tarihli ve 32549 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Tasarruf Tedbirleri” konulu 2024/7 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde “0/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetveller kapsamındaki kamu idareleri ve bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları ile il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler, özelleştirme kapsam ve programına alınmış hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tabi kuruluşlar, fonlar, döner sermayeler ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları (TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliği hariç) kendi bütçeleri veya tasarruflarındaki diğer kaynaklardan yapacakları yurt içi ve yurt dışı harcamaları ile taşınır ve taşınmazlarının kullanılmasında aşağıdaki tedbirlere uyacaklardır…
GENEL İLKELER Kamu hizmetleri ve yatırım projeleri, bütçe sınırları içinde kalınarak ayrılan kaynakların üzerinde harcama yapılmasına yol açılmadan azami tasarruf anlayışı içinde yürütülecektir. İş programları da harcama/finansman programlarına göre gerçekleştirilecektir. Yılı ve takip eden yılların bütçelerinde ilave yük oluşturacak şekilde faaliyet genişlemesine ve iş artışına gidilmeyecektir…
DİĞER HUSUSLAR
…Genelge hükümleri; bakanlıklarda bakan veya bu konuda görevlendirilen bakan yardımcısı, kurumlarda üst yöneticiler, il özel idarelerinde ve illerde valiler, belediyelerde ise belediye başkanları tarafından hassasiyetle izlenecek ve denetlenecek, aksine hareket edenler hakkında ilgili mevzuat hükümlerine göre işlem yapılacaktır. Bu yöneticiler Genelgenin uygulanmasından öncelikle sorumlu olacaktır. Bakanlıklarda Genelgenin uygulanmasından sorumlu olarak bir bakan yardımcısı görevlendirilecek ve belirlenen bakan yardımcısının ismi Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığına bildirilecektir…” düzenlemesi yer almaktadır.
İhale komisyonu tarafından yapılan değerlendirmede yaklaşık maliyetin üzerinde olan 3 tekliften teklifi yaklaşık maliyete en yakın olanın istekli üzerinde ihalenin bırakıldığı, diğer iki teklifin yaklaşık maliyetin çok üzerinde olduğu gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakıldığı, ihale komisyonu kararında “2024 -2025 yılı ilgili bütçesinde yeterli ödenek bulunması sebebiyle ihalede en düşük teklif veren DEGSAN GIDA TEMİZLİK HİZMETLERİ SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ., PAR-KOL GIDA HAZIR YEMEK TRZ.İNŞ.TAASAN.TİC.LTD.ŞTİ. ortak girişimi üzerinde bırakılması..” ifadesinin yer aldığı anlaşılmıştır.
Kamu İhale Genel Tebliği’nin 16.3.1’inci maddesi uyarınca verilen tekliflerin yaklaşık maliyete göre mukayese edilerek yaklaşık maliyet üzerindeki teklifin uygun bulunması ve 16.3.2’nci maddesi uyarınca teklifin kabul edilebilir nitelikte görülmesi halinde ek ödeneğinin bulunması veya ilgili mali mevzuatı gereği ödenek aktarımının mümkün olması durumlarında teklifleri kamu yararı ve hizmet gerekleri de dikkate alınarak ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi istekliyi belirlemesi noktasında idarelerin takdir yetkisi bulunduğu, bu husustaki sorumluluğun idarelerde olduğu, mevcut durumda da idare tarafından söz konusu değerlendirmelerin yapıldığı ifade edilerek ihale komisyonu kararı alınmasının mevzuata aykırılık teşkil etmediği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, 2024/7 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinin uygulanması ile ilgili olarak tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından gereken tedbirlerin alınacağı, her kademedeki yöneticinin tasarruf ilkelerinin uygulanmasından sorumlu olacağı, Genelge hükümlerinin bakanlıklarda bakan veya bu konuda görevlendirilen bakan yardımcısı, kurumlarda üst yöneticiler, il özel idarelerinde ve illerde valiler, belediyelerde ise belediye başkanları tarafından hassasiyetle izleneceği ve denetleneceği, aksine hareket edenler hakkında ilgili mevzuat hükümlerine göre işlem yapılacağı, bu yöneticilerin Genelgenin uygulanmasından öncelikle sorumlu olacağı anlaşılmaktadır.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre gerçekleştirilen ihalelerde, ihaleye konu edilen ihtiyacın uygunluğu, yerindeliği veya gerekliliği noktasında yetki ve sorumluluğun ihaleyi yapan idarelere ait olduğu açıktır. Söz konusu hizmet alımının süreklilik arz eden cari nitelikli hizmet alımı olduğu görülmüş; ihaleye konu edilen ihtiyacın uygunluğu, yerindeliği veya gerekliliği noktasında yetki ve sorumluluğun ihaleyi yapan idarelerde olduğu, idarenin şikayete cevap yazısında söz konusu hususun ilgili daire başkanlığına (Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı) sorulduğunun ve yemek hizmetinin zorunlu ihtiyaçların karşılanması kapsamında olduğu ve Genelge hükümlerine aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle ihale sürecine devam edileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır. 2024/7 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi hükümlerinin uygulanmasında öncelikli olarak Genelge’de belirtilen yöneticiler sorumlu olacağından, bakanlıklarda bakan veya bu konuda görevlendirilen bakan yardımcısı, kurumlarda üst yöneticiler, il özel idarelerinde ve illerde valiler, belediyelerde ise belediye başkanları tarafından ihale sürecinin gözden geçirileceği ve değerlendirmede bulunulacağı açıktır. Bu doğrultuda ihalelerin Genelge hükümlerine uygunluk yönünden değerlendirilerek ihalelere ilişkin işlem tesis etme yükümlülüğü ve sorumluluğunun ilgili idarelere ait bulunduğu anlaşıldığından başvuru sahibinin 2024/7 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesine aykırılık iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53’üncü maddesinin (j) fıkrasının 9’uncu alt bendinde “Başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunması halinde, Kurul kararı ile itirazen şikâyet başvuru bedelinin başvuru sahibine iadesine karar verilir. Kurul kararının başvuru sahibine bildirimini izleyen otuz gün içinde başvuru sahibinin Kuruma yazılı talebi üzerine, bu talep tarihini izleyen otuz gün içinde Kurum tarafından itirazen şikâyet başvuru bedelinin iadesi yapılır ve son ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz işlemez. Diğer hallerde başvuru bedeli iade edilmez. Bu fıkranın (1) numaralı bendi uyarınca tahsil edilen bedel hiçbir durumda iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.
Aktarılan Kanun hükmüne göre, başvuru sahibinin itirazen şikâyete konu iddialarının tamamında haklı bulunması halinde başvuru bedeli iadesinin söz konusu olabileceği dikkate alındığında, yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler neticesinde, başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunmadığı anlaşıldığından başvuru bedelinin başvuru sahibine iadesi için Kanunun öngördüğü şekilde "başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunması" koşulunun gerçekleşmediği, dolayısıyla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53’üncü maddesinin (j) fıkrasının 9’uncu alt bendi hükmü gereğince başvuru bedelinin iadesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen otuz gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
Anılan Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine,
Oybirliği ile karar verildi.