Karar Künyesi
KARAR: Ön inceleme raporu ve ekleri incelendi.
Başvuru dilekçesinde özetle;
15.02.2024 tarihli başvuruları ile 13.05.2022 tarih ve 31834 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5546 sayılı Cumhurbaşkanı kararı çerçevesinde sözleşmenin tasfiye edilmesi yönündeki taleplerinin, söz konusu kararda belirtilen 30 günlük süre içerisinde 08.06.2022 tarihinde idareye sunulduğu, idarenin 30.06.2022 tarihli yazısı ile tasfiye talebinin taraflarına ait olup olmadığının 01.07.2022 tarihine kadar idarelerine bildirilmesinin istenildiği, 07.07.2022 tarihli yazıları ile tasfiye talebinden vazgeçtiklerinin idareye bildirildiği,
Yukarıda bahsedilen 15.02.2024 tarihli başvurularında idareye bildirdikleri üzere 30 günlük süresi içerisinde yapmış oldukları tasfiye talebinin 12.06.2022 tarihi itibarıyla kesinleşmiş ve halen geçerli olduğu, hak düşürücü süre olan 12.06.2022 tarihinden sonra idareye gönderdikleri yazılarının kanuni olarak bir hükmünün kalmadığı, idareden kaynaklı nedenlerle işe başlama tarihinin iki yılı aşkın gecikmiş olması ve bu esnada ortaya çıkan olumsuz ekonomik koşullar nedeniyle, yukarıda anılan Cumhurbaşkanı kararına göre sözleşmenin tasfiye edilmesi gerektiği, idarenin 29.02.2024 tarihli yazısı ile tasfiye taleplerinin tekrar gündeme alınması gibi bir durumun söz konusu olmadığını bildirdiği, İdare tarafından verilen süre uzatımları ile sabit olduğu üzere, yer tesliminde iki yıldan fazla (846 gün) gecikme olmasına rağmen, halen idarece yer tesliminin yapılmadığı, yer tesliminin ne zaman yapılacağının da belli olmadığı, bu hususun tek başına sözleşme ve 4735 sayılı Kanun kapsamında idarenin temerrüde düştüğünün kanıtı olduğu,
Cumhurbaşkanı kararına göre 13.05.2022 tarihinden itibaren 30 gün içinde tasfiye talebinin yapılmasının gerektiği, bu 30 günlük sürenin “hak düşürücü süre” olarak tanımlandığı, tasfiye talebinde bulunma veya bu talepten vazgeçme ile ilgili hak düşürücü sürenin 12.06.2022 tarihinde dolduğu, bu tarihten sonraki tasfiye talebinin veya tasfiye talebinden vazgeçilmesinin hukuken geçerli olmadığı,
Cumhurbaşkanı kararında belirtilen hak düşürücü süre içerisinde 08.06.2022 tarihinde idareye yapmış oldukları tasfiye taleplerinin hukuken geçerli olduğu, hak düşürücü süre dolduktan sonra, 07.07.2022 tarihli tasfiye talebinden vazgeçtikleri yönündeki yazılarının iyi niyetlerinin bir nişanesi olduğu fakat bu iyi niyetlerine rağmen idareden kaynaklı olarak hiçbir ilerleme kaydedilemediği, tasfiye talebinden vazgeçtikleri yönündeki yazılarının hak düşürücü süre içerinde yapılmadığı için de kanunen yok hükmünde olduğu iddia edilerek söz konusu sözleşmelerin tasfiye edilmesi için karar alınması ve ilgili daireye bildirilmesi talep edilmektedir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 54’üncü maddesinin birinci fıkrasında “İhale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday veya istekli ile istekli olabilecekler, bu Kanunda belirtilen şekil ve usul kurallarına uygun olmak şartıyla şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilirler…” hükmü,
Aynı maddenin onbirinci fıkrasının (c) bendinde “Başvurunun süre, usul ve şekil kurallarına uygun olmaması, usulüne uygun olarak sözleşme imzalanmış olması veya şikayete konu işlemlerde hukuka aykırılığın tespit edilememesi veya itirazen şikayet başvurusuna konu hususun Kurumun görev alanında bulunmaması hallerinde başvurunun reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik’in “Ön inceleme konuları ve ön inceleme üzerine yapılacak işlemler” başlıklı 16’ncı maddesinde “(1) Başvurular öncelikle;
a) Başvuru konusunun Kurumun görev alanında bulunup bulunmadığı, … yönlerinden sırasıyla incelenir.” hükmüne,
Anılan Yönetmelik’in “Ön inceleme konularına aykırılık üzerine alınacak kararlar” başlıklı 17’nci maddesinde ise “(1) 16’ncı maddenin birinci fıkrası bakımından bir aykırılığın tespiti üzerine Kurul tarafından başvurunun reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Kamu İhale Kurumu’nun görevleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53’üncü maddesinde belirtilmiş olup, bu görevler arasında, söz konusu Kanun kapsamında yapılan ihalelerin başlangıcından sözleşmenin imzalanmasına kadar olan süre içerisinde idarece yapılan işlemlere ilişkin olarak yapılan itirazen şikayet başvurularının incelenip sonuçlandırılması görevi de bulunmaktadır. Söz konusu başvurunun ise ihale sürecinin dışında kalan sözleşmenin uygulanması aşamasına ilişkin olduğu tespit edilmiş olup, bu aşama ile ilgili olarak 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53’üncü maddesi kapsamında Kamu İhale Kurumu’nun inceleme görev ve yetkisi bulunmamaktadır. Bu çerçevede yapılan inceleme sonucunda; başvuru kapsamında 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun Geçici 6’ncı maddesinin uygulanmasına yönelik olarak sunulan dilekçenin itirazen şikayet başvurusu kapsamına girmediği sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince başvurunun görev yönünden reddi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
-
Başvurunun reddine,
-
4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun Geçici 6’ncı maddesinin uygulanmasına ilişkin olduğu anlaşılan dilekçenin, Başkanlıkça ilgili birime gönderilmesine,
Oybirliği ile karar verildi.