KARAR

Gelir Vergisi Tevkifatı

Gerçek kişilerden internet ortamında reklam hizmeti alınması dolayısıyla yapılması gereken gelir vergisi tevkifatlarının yapılmaması sonucu kamu zararına neden olunduğu görülmüştür.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Vergi kesenlerin sorumluluğu” başlıklı 11’inci maddesinin yedinci fıkrasında;

“Cumhurbaşkanı, ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına, ödeme yapan veya ödemeye aracılık edenlerin vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunluluğu bulunup bulunmamasına, ödemenin konusunun mal veya hizmet alım satımı olup olmamasına, elektronik ortamda gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesine, ödeme yapılanın bu tutarı vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapıp yapmamasına bakılmaksızın, vergiye tabi işlemlere taraf veya aracı olanlara vergi kesintisi yaptırmaya, iş grupları, iş nevileri, sektörler ve emtia grupları itibarıyla, vergiye tabi işlemle ilgili, vergi kanunlarında belirtilen alt ve üst limitler arasında olmak şartıyla, farklı kesinti oranları tespit etmeye yetkilidir.”

Hükmüne yer verilmiştir.

Bu düzenleme kapsamında, 18 Aralık 2018 tarihli ve 30360 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 18 Aralık 2018 tarihli ve 476 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının 1’inci maddesi ile;

“213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11’inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15’inci maddesinin birinci fıkrasında sayılanlara internet ortamında verilen reklam hizmetleri vergi kesintisi kapsamına alınmış olup bu hizmetlere ilişkin olarak hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemelerden, ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına bakılmaksızın vergi kesintisi yapılır.”

Hükmüne yer verilmiş olup buna göre; internet ortamında verilen reklam hizmetleri vergi kesintisi kapsamına alınmıştır.

476 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının 2’nci maddesinde ise vergi kesintisi kapsamına alınan internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemelerden, ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına bakılmaksızın %15 oranında kesinti yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda, kamu idare ve kuruluşları, iktisadî kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, ziraî kazançlarını bilânço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler, internet ortamında reklam hizmeti almaları halinde bu hizmetlere ilişkin olarak hizmeti verene ve hizmetin verilmesine aracılık edenlere yapacakları ödemeler üzerinden %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekirken tevkifat yapılmadan ödemede bulunulması sonucu kamu zararına sebebiyet verilmiştir.

Sorumluluk hususunda, Muhasebe Yetkilisi ...’in harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi ile birlikte kamu zararından sorumlu tutulduğu görülmektedir. Sayıştay Genel Kurulunun 14.06.2007 tarih ve 5189/1 karar sayılı kararında “Muhasebe Yetkilisinin Görev ve Sorumlulukları” 5’inci bölümünün “b) Ödemeye Esas Belgelerin Eksikliği ve Maddi Hata Bulunması Durumunda Sorumluluk” başlıklı kısmında;

“ … bir mali işlemin muhasebeleştirilmesine dayanak teşkil eden belgelerde gelir, alacak, gider ya da borç tutarının tespit edilmesine esas rakamlardaki açık, kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen hatalar maddi hata olarak nitelendirilmektedir. Söz konusu mevzuat hükümleri karşısında, ödemeye esas teşkil etme niteliği bulunan, fakat gider evrakı arasında yer almayan bir belge nedeniyle ortaya çıkan kamu zararı ile giderin taahhüt ve tahakkuk aşamalarına ait olup çeşitli gerçekleştirme görevlilerinin kendi yasal görevleri çerçevesinde düzenledikleri ve imzaladıkları belgelerdeki açık ve kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen maddi hatalardan muhasebe yetkilisinin, harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisiyle birlikte sorumlu tutulması gerektiğine, hatanın bariz olup olmadığı hususunun ise yargı dairelerince kararlaştırılacak bir husus olduğuna çoğunlukla,”

karar verilmiştir.

Buna göre; muhasebe yetkilisi açık ve kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen maddi hatalardan, harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisiyle birlikte sorumlu olup hatanın bariz olup olmadığı hususu ise yargı dairelerince kararlaştırılacaktır.

Gerçek kişilerden internet ortamında reklam hizmeti alınması dolayısıyla, yapılması gereken gelir vergisi tevkifatlarının yapılmaması suretiyle kamu zararına sebebiyet verilmesi konusunda ortada açık ve kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen bir maddi hata söz konusu değildir. Bu itibarla söz konusu kamu zararından Muhasebe Yetkilisi ...’in sorumluluğu bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, oluşan kamu zararından; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 32, 33 ve 61’inci maddeleri gereğince ödeme emri ve eki belgelerinde imzası bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin ise sorumlulukları bulunmaktadır.

Bu itibarla,... tarafından gerçek kişilerden internet ortamında reklam hizmeti alınması dolayısıyla, yapılması gereken gelir vergisi tevkifatlarının yapılmaması sonucu ortaya çıkan … TL kamu zararının;

… TL’sinin Harcama Yetkilisi (Basın Yayın Halkla İlişkiler Müd. V.)... ve Gerçekleştirme Görevlisi (Şef) ...’e,

… TL’sinin Harcama Yetkilisi (Basın Yayın Halkla İlişkiler Müd. V.)... ve Gerçekleştirme Görevlisi ...’e,

… TL’sinin Harcama Yetkilisi (Basın Yayın Halkla İlişkiler Müd. V.)... ve Gerçekleştirme Görevlisi ...’a,

… TL’sinin Harcama Yetkilisi (Basın Yayın Halkla İlişkiler Müd. V.) ... ve Gerçekleştirme Görevlisi (Şef) ...’e,

… TL’sinin Harcama Yetkilisi (Basın Yayın Halkla İlişkiler Müd. V.) ... ve Gerçekleştirme Görevlisi ...’a,

… TL’sinin Harcama Yetkilisi (Basın Yayın Halkla İlişkiler Müd. V.) ... ve Gerçekleştirme Görevlisi (Şef) ...’e,

müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53’üncü maddesi gereği işleyecek faizleriyle birlikte ödettirilmesine,

İşbu ilamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55’inci maddesi uyarınca Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile;

Kararla ilgili sorunuz mu var?