KARAR

SOSYAL GÜVENLİK PRİMİ VE GELİR VERGİSİ MATRAHININ YANLIŞ HESAPLANMASI

A) ... Belediyesinde çalışan işçilerin sosyal güvenlik primlerine esas kazançlarının hesaplanmasında, ... Belediyesi ile Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası arasında akdedilen Toplu İş Sözleşmesi uyarınca nakdi olarak ödenen sosyal yardımların dikkate alınmayarak kamu zararına neden olunduğu,

B) ... Belediyesinde çalışan işçilerin sosyal güvenlik primlerine esas kazançlarının hesaplanmasında, işçilerin yaptıkları fazla mesai ve bayram çalışmaları karşılığında aldıkları ücretlerin dikkate alınmayarak kamu zararına neden olunduğu,

C) ... Belediyesinde çalışan işçilere yapılan ücret ödemelerinde matrahın üst dilimlere girmesine rağmen gelir vergisi kesintilerinin yıl boyunca %15 oranında yapılması suretiyle kamu zararına neden olunduğu,

iddiaları ile ilgili olarak yapılan incelemede;

A ve B bentleriyle ilgili olarak;

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından, Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olacakları belirtilmiştir.

Aynı Kanun’un “Prime esas kazançlar” başlıklı 80 inci maddesinde; dördüncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında;

1) Hak edilen ücretlerin,

2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,

3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,

brüt toplamının esas alınacağı; ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarlarının prime esas kazanca tabi tutulmayacağı; belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemelerin prime esas kazanca tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanun’un “Prim oranları ve Devlet katkısı” başlıklı 81 inci maddesinde; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranının, sigortalının prime esas kazancının%20’si olduğu, bunun %9’unun sigortalı hissesi, %11’inin işveren hissesi olduğu; genel sağlık sigortası priminin, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olanlar için 82 nci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın %12,5’i olduğu, bu primin %5’inin sigortalı, % 7,5’inin ise işveren hissesi olduğu belirtilmiştir.



4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun “İşsizlik sigortası primleri ile sosyal güvenlik primlerine ilişkin hükümler” başlıklı 49 uncu maddesinde ise; işsizlik sigortası priminin, sigortalının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80 ve 82 nci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 işveren ve %1 Devlet payı olarak alınacağı ifade edilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden anlaşıldığı üzere, 5510 sayılı Kanun’un 80 inci maddesinin (b) bendinde, dördüncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olanlara yapılacak ödemelerde hangi kalemlerin sigorta primine esas kazanca dâhil edilmekten istisna tutulacağına yer verilmiş, ilgili maddenin (c) bendinde ise (b) bendinde istisna tutulanlar dışında yapılan tüm ödemelerin prime esas kazanca tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda anılan Kanun’un 81 inci maddesine göre prime esas kazanç üzerinden, sigortalının toplam %14 oranında prim ödemesi gerekmektedir. İlaveten 4447 sayılı Kanun’un 49 uncu maddesi gereğince sigortalının prime esas kazanç üzerinden %1 oranında işsizlik sigortası primi (sigortalı payı) alınmalıdır.

Belediye ile Sendika arasında imzalanmış olan Toplu İş Sözleşmesi uyarınca yıl boyunca Belediyede çalışan işçilere her ay düzenli olarak yapılan “sosyal yardım” adı altındaki ödemeler ile Belediyede çalışan işçilerden fazla mesai yapanlara ödenen ücretlerin prime esas kazanca tabi tutulması gerekmekte olup, ortaya çıkacak matrah üzerinden 5510 sayılı Kanun’a göre %14 oranında ve 4447 sayılı Kanun’a göre de %1 oranında prim kesintisi yapılmalıdır. Yapılan incelemeler neticesinde;

A)Sosyal yardım ödemelerinin prime esas kazanca dâhil edilmemesi sonucu bahis konusu prim kesintilerinin yapılmayarak … TL,

B) Fazla mesai ve bayram çalışmaları karşılığında gerçekleştirilen ödemelerin prime esas kazanca dâhil edilmemesi sonucu bahis konusu prim kesintilerinin yapılmayarak .. TL,

kamu zararına sebebiyet verildiği anlaşılmıştır.

C Bendiyle ilgili olarak;

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1 inci maddesinde; gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tâbi olduğu, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu belirtilmiştir.

Aynı Kanun’un “Ücretin Tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde; ücretin, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği ifade edilmiştir.

Anılan Kanun’un “Esas Tarife” başlıklı 103 üncü maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarifede; 27.12.2019 tarihli ve 30991 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 310 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2020 takvim yılı için;

22.000 TL’ye kadar %15,

49.000 TL’nin 22.000 TL’si için 3.300 TL, fazlası %20

120.000 TL’nin 49.000 TL’si için 8.700 TL (ücret gelirlerinde 180.000 TL’nin 49.000 TL’si için 8.700 TL), fazlası %27

600.000 TL’nin 120.000 TL’si için 27.870 TL (ücret gelirlerinde 600.000 TL’nin 180.000 TL’si için 44.070 TL), fazlası %35

600.000 TL’den fazlasının 600.000 TL’si için 195.870 TL (ücret gelirlerinde 600.000 TL’den fazlasının 600.000 TL’si için 191.070 TL), fazlası %40

oranında vergilendirilecek şekilde düzenleme yapılmıştır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere; ücret geliri elde edenlerin bir yıl içerisinde elde ettiği ücret gelirleri toplanacak ve yukarıda belirtilen vergi dilimleri çerçevesinde gelir vergisi kesintisine tabi tutulacaktır.

Yapılan incelemeler neticesinde;

Belediyede çalışan işçilere ödenen ücretlerin yıl içerisinde bir üst gelir vergisi dilimine tabi tutulması gerekirken yıl boyunca %15 oranında gelir vergisi kesintisi yapıldığı tespit ve … TL kamu zararına sebebiyet verildiği anlaşılmıştır.

Öte yandan ortaya çıkan kamu zararının sorumluluğuyla ilgili olarak sorguyla ilişiği bulunan ödeme emri belgeleri incelendiğinde, büyük bölümünde harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin imzalarının bulunduğu, bununla birlikte sorgunun başında yer verilen tablodan da görüleceği üzere bazı ödeme emirlerinde gerçekleştirme görevlisinin imzasının eksik olduğu, dolayısıyla oluşan kamu zararından, harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin imzalarının bulunduğu ödeme emri belgeleri için 5018 sayılı Kanun’un 32 ve 33 üncü maddeleri gereğince harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi birlikte; harcama yetkilisinin imzası bulunup, gerçekleştirme görevlisinin imzası bulunmayan belgeler için ise aynı Kanun’un 61’inci maddesi hükmü gereğince harcama yetkilisi ve muhasebe yetkilisi birlikte sorumlu tutulmuştur.

Netice olarak; A, B ve C bentlerinde açıklaması yapılan toplam … TL kamu zararının,

Harcama Yetkilisi ve Gerçekleştirme GörevlisiNE

müştereken ve müteselsilen, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53’üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile ödettirilmesine,

Ayrıca A ve B bendine ilişkin; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası 59’uncu maddesi ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 115’inci maddesi birlikte değerlendirildiğinde; Kamu idarelerinin denetim elemanlarının soruşturma, denetim ve incelemeler sırasında, tespit ettikleri hataları Kuruma bildirmeleri gerektiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle konunun gereği yapılmak üzere ayrıca Sosyal Güvenlik kurumuna yazılmasına,

Azınlık Görüşü: Daire Başkanı …in A ve B bendine ilişkin; “Oluşan kamu zararının müştereken ve müteselsilen, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53’üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile ödettirilmesine fakat Belediye tarafından kullanılan maaş hesaplama programındaki bir takım olumsuzluklar sebebiyle sehven hatalı yapıldığı anlaşıldığından ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılmasına gerek yoktur.” şeklindeki ifade etmişlerdir.

C bendine ilişkin;

Ayrıca konunun genel bütçe gelirleri arasında sayılan gelir vergisi olması ve asıl alacağa bağlı feri alacaklarının da olup olmadığının tespit edilebilmesi için daha detaylı incelenmesini teminen aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na da yazılmasına,

Azınlık görüşü: Üye …. ve Üye …, C bendine ilişkin; “Konunun genel bütçe gelirleri arasında sayılan gelir vergisi olması dolayısıyla kamu zararı oluşup oluşmadığının tespitini Hazine ve Maliye Bakanlığı yapabileceğinden ilişilecek husus bulunmadığına karar verilerek konunun sadece Gelir İdaresi Başkanlığına yazılması gerekir.” şeklinde ifade etmişlerdir.

6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla,


Kararla ilgili sorunuz mu var?