Karar Künyesi
Karar Türü:
Sayıştay 5. Daire Kararı
Karar Tarihi:
3/3/2022
Karar No:
94
Esas No:
511
KARAR
Personel çalıştırma
……. San. Tic. Ltd.Şti ve ….. San. Ve Tic.Ltd. Şti Adi Ortaklığı yükleniminde bulunan …… TL sözleşme bedelli “….. Büyükşehir Belediyesi Sorumluluk Alanları Dahilinde Bulunan Ağaçlandırma Alanlarının Islah Bakım” işinde kısmi zamanlı personel çalıştırılması öngörüldüğü halde işçilerin tam zamanlı çalıştırılması sonucunda sonucu ….. TL kamu zararına sebebiyet verildiği hususu ile ilgili olarak;
24.12.2017 tarih ve 30.280 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 696 Sayılı KHK’nın 83 üncü maddesinde aynen 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri (MİT Müsteşarlığı hariç) ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idarelerin merkez ve taşra teşkilatları, il özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler; merkezi yönetim, sosyal güvenlik kurumu, fon, kefalet sandığı, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüğü, mahalli idare ve şirket bütçelerinden veya döner sermaye bütçelerinden, anılan liste kapsamındaki diğer idareler için ise kendi bütçelerinden personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı veya niteliği itibarıyla bu sonucu doğuracak şekilde alım yapamaz ve buna imkân sağlayan diğer mevzuat hükümleri uygulanmaz.
Bu bendin uygulanmasında personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı; bu Kanun ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca ihale konusu işte çalıştırılacak personel sayısının ihale dokümanında belirlendiği, bu personelin çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı, yaklaşık maliyetinin en az %70’lik kısmının asgari işçilik maliyeti ile varsa ayni yemek ve yol giderleri dahil işçilik giderinden oluştuğu ve niteliği gereği süreklilik arz eden işlere ilişkin hizmet alımlarını ifade eder. Mahalli idare veya şirketlerinin bütçelerinden yapılan, yıl boyunca devam eden, niteliği gereği süreklilik arz eden ve haftalık çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı park ve bahçe bakım ve onarımı ile çöp toplama, cadde, sokak, meydan ve benzerlerinin temizlik işlerine ilişkin alımlar personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olarak kabul edilir. Hizmet alım sözleşmesi kapsamında niteliği birbirinden farklı hizmet türlerinin bulunması halinde personel çalıştırılmasına dayalı olup olmama yönünden yapılacak değerlendirme her hizmet türü için ayrı ayrı yapılır. Danışmanlık hizmetleri, hastane bilgi yönetim sistemi hizmetleri ve çağrı merkezi hizmetlerine ilişkin alımlar personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olarak kabul edilmez.
Kurum, hizmet alımının personel çalıştırılmasına dayalı olup olmadığı ya da niteliği itibarıyla bu sonucu doğurup doğurmadığı hususunda alt bentte sayılan kriterleri ayrı ayrı ya da birlikte dikkate almak suretiyle usul ve esaslar belirlemeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu hüküm çerçevesinde belediyelerde park bahçe bakım işleri için ihale yoluyla dışardan tam zamanlı personele dayalı hizmet satın alınamayacağı bu ihtiyacın belediye şirketlerinden karşılanacağı açık bir şekilde ifade edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun “Türü ve Çalışma Biçimlerini Belirleme Serbestisi” başlıklı 9 uncu maddesinde;
“Taraflar iş sözleşmesini, Kanun hükümleriyle getirilen sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla, ihtiyaçlarına uygun türde düzenleyebilirler. İş sözleşmeleri belirli veya belirsiz süreli yapılır. Bu sözleşmeler çalışma biçimleri bakımından tam süreli veya kısmî süreli yahut deneme süreli ya da diğer türde oluşturulabilir.”,
Mezkur Kanunun “Kısmi Süreli ve Tam Süreli İş Sözleşmesi” başlıklı 13 üncü maddesinde;
“İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir....”
hükümlerine yer verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesine istinaden çıkarılan İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin “Kısmi Süreli Çalışma” başlıklı 6 ncı maddesinde de; “İşyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi süreli çalışmadır.” şeklinde tanımlama yapılmıştır.
Buna göre, iş mevzuatı uyarınca işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi süreli çalışma olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla, kısmi süreli çalışma, tam süreli çalışan emsal işçiye göre belirlenmektedir. Bu şartlarda bir işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile haftalık 45 saat çalışılıyorsa, bu işyerindeki kısmi süreli çalışma haftada 30 saat ve daha az yapılan çalışmalardır.
5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Mevzuatına Göre Tam Süreli ve Kısmi Süreli Çalışmaların Bildirilme Usulü şu şekilde yapılmaktadır:
Tam Süreli Çalışmaların SGK’ya Bildirilme Usulü
Sosyal güvenlik mevzuatına göre, kural olarak ilgili ayın kaç çektiği (28, 29, 30, 31) üzerinde durulmaksınız, her ay 30 gün, yıl 360 gün kabul edilmektedir.
Buna göre, bir ay içinde tam çalışan ve buna göre ücret alan sigortalının prim ödeme gün sayısı, ayın kaç gün olduğuna bakılmaksızın 30 gün üzerinden bildirilmektedir. Ay içinde işe alınan sigortalının prim ödeme gün sayısı, işe başladığı tarih ile ayın kalan günleri kadar, işten ayrılan sigortalının prim ödeme gün sayısı ise o ayda çalıştığı gün sayısı kadar SGK’ya bildirilmektedir.
Kısmi Süreli Çalışmaların SGK’ya Bildirilme Usulü
Kısmi süreli çalışanların prim gün sayısının nasıl hesaplanacağı konusu, hem 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 inci maddesinde, hem de SGK Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 100 üncü maddesinde açıklanmıştır.
Sosyal güvenlik mevzuatında da kısmi süreli çalışma; iş mevzuatına paralel olarak sigortalının normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre üçte ikisi oranından daha az belirlendiği çalışmalar olarak kabul edilmektedir.
Buna göre işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre günlük olağan çalışma süresi olan 7,5 saate bölünmesiyle, sigortalı için bildirilmesi gereken prim ödeme gün sayısı hesaplanmakta ve bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 7,5 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanmaktadır.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışmalar kısmi süreli çalışma olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla, normal haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğu göz önünde tutulduğunda, kısmi süreli çalışmadan söz edebilmek için haftalık çalışma süresi en fazla 30 saat (45 x 2/3 : 30 saat) olabilir.
Bu durumda da, kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanların aylık toplam çalışma saati (4 hafta X 30 saat) en fazla 120 saat, 4 hafta tatili (4 x 7,5 saat=30 saat) de eklendiğinde, ay içinde kısmi süreli çalışanın toplam ücrete hak kazandığı saat en fazla 150 saat olabilmektedir. Bu durumda da kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar için SGK’ya bildirilebilecek prim gün sayısı en fazla (150 saat/7,5 saat) 20 gün olabilmektedir.
Gerek iş mevzuatı, gerekse sosyal güvenlik mevzuatı uyarınca, işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışmalar kısmi süreli çalışma olarak kabul edildiğinden, kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanların azami haftalık çalışma sürelerine ve SGK bildirimlerinde de azami aylık 20 prim gün sayısı kuralının aşılmaması gerekirdi.
Ancak söz konusu işe ilişkin hakediş dosyalarında bulunan çalışanlara ilişkin SGK bildirgelerinin incelenmesi sonucunda kısmi zamanlı olarak personel çalıştırılması olarak ihale edilen işte çalışan personelin 30 gün üzerinden SGK primlerinin yatırıldığı dolayısıyla bu personellerin tam zamanlı çalıştırıldığı ortaya çıkmaktadır. Bu şartlar altında gerek 696 sayılı KHK hükümlerine gerekse 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesine aykırı olarak ihaleye çıkılmasından dolayı belediye şirketlerinden hali hazırda çalışan personel tarafından karşılanması gereken işçilik hizmetlerinin ihale yapılarak dışardan karşılanması sonucunda kamu zararına sebebiyet verilmiştir.
Sorumlular savunmalarında öncelikle işçilik giderleri kaleminden ödenen tutarlar içerisinde …… nolu iş kalemlerinin hiçbir işçilik içermeksizin sadece iş başında mal, malzeme, ekipman bulundurulması giderleri olduğu, geriye kalan ….. nolu iş kalemlerinin işçilik bedeli olduğunu, söz konusu ….. ve …. nolu iş kalemlerinin içeriğine bakıldığında işçilerin işin yapı sırasında kullandıkları mal ve malzemeler olduğunu, dolayısıyla bunların işçilik olarak kabul edilemeyeceğini belirtmişlerse de kamu zararının hesabında sadece ….. nolu iş kalemleri dikkate alınmıştır.
Sorumlular savunmalarında ihaleye sorguda belirtildiği gibi personele dayalı hizmet alımı olarak değil kısmi zamanlı hizmet alımı olarak çıkıldığını belirtmişlerse de, adı ve mahiyeti itibarıyla ihale konusu iş ağaçlandırma alanlarının bakım ve ıslahı olup park bahçe bakım ve onarım kapsamında değerlendirilmiştir. Park bahçe bakım onarım işleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre personele dayalı hizmet alımı olarak kabul edildiğinden söz konusu ihaleye her ne kadar kısmi zamanlı hizmet alımı olarak çıkılmışsa da 4734 sayılı Kanuna göre mevcut ihale personele dayalı hizmet alım ihalesidir.
Sorumlular tarımsal faaliyet süresini içeren 1 yıllık sürenin ihtiyaç duyulan …..günlük dilimine haiz iş tanımı yapılarak, geriye kalan ….. günlük süre zarfında bu işte tanımı yapılan ve idarenin elinde bulunmayan bütün makine, ekipman, malzeme ile bu malzemeleri çalıştırmak suretiyle, iş üretecek olan personelleri, idareye istihdam ettirmeyerek kamu tasarrufunda bulunulduğunu iddia etmişlerse de 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesine göre belediyenin hali hazırda personel ihtiyacını karşıladığı kendi şirketlerinden bu işçiler temin edilecek ve belediye şirketlerde çalışan işçiler bu iş kapsamında çalıştırılsın yada çalıştırılmasın zaten ücretlerini almaya devam ettikleri için bu ihaleden dolayı ilave işçilik maliyetine katlanmayacaklarından savunmalarda belirtildiği gibi idarenin herhangi bir tasarruf sağlaması veya kara geçmesi söz konusu değildir.
Sorumlular yüklenici firmanın SGK kanunundan dolayı kısmi prim yatırması halinde personelinin mağdur olacağını belirtmiş, bu giderleri için idareden herhangi bir ad altında bir bedel istemediği gibi, idare tarafından da fazla yatırılan primler için bir ödeme tahakkuk etmediğini, tamamen yüklenicinin kendi tasarrufu olan fazla prim (tam ay Sigortalı) yatırma ile ilgili Sosyal Güvenlik Mevzuatı açısından da bir sakınca görülmediğinden kontrol teşkilatının bu hususta bir müdahalede bulunmadığını, ayrıca yüklenici firmanın bu davranışının personelin daha verimli çalışmasını da beraberinde getirdiğini ileri sürmüşlerse de, söz konusu iddia hayatın olağan akışına aykırı olup günümüz ticari hayatında bırakın fazladan prim ödemeyi birçok sektörde işçilere ait ödenmesi gereken sigorta primlerinin ödenmediği açıkça ortadadır. Kaldı ki kısmi zamanlı çalışmada prim gün sayısının sorguda da belirtildiği üzere, kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar için SGK’ya bildirilebilecek prim gün sayısı en fazla (150 saat/7,5 saat) 20 gün olabilmektedir. Dolayısıyla yüklenicinin çalışan işçiler için azami prim gün sayısının 20 gün ile sınırlandırılması yasal bir zorunluluktur. Sorumlular savunmalarında “…..Büyükşehir Belediyesi Sorumluluk Alanları Dâhilinde Bulunan Ağaçlandırma Alanlarının Islah Bakımı Hizmet Alım İşi” yıl boyunca devam eden, personel çalıştırılmasına dayalı, hizmet alım işi olmadığı ekli elektronik kamu alımları platformu (EKAP) ilanında da anlaşılmaktadır demişlerse de personele dayalı hizmet alımı kapsamında değerlendirilen söz konusu işin EKAP kaydının yapılabilmesi için zaten kısmi zamanlı olarak belirtilmesi gerekir, aksi takdirde EKAP kaydı yapılamamaktadır. Sonuç itibariyle idare tarafından kısmi zamanlı olarak ihaleye çıkarılan ancak tam zamanlı personel çalıştırılan işte işçilik gideri adı altında firmaya yapılan ödemelerden dolayı kamu zararına sebebiyet verilmiştir.
…… San. Tic. Ltd.Şti ve …… San. Ve Tic.Ltd. Şti Adi Ortaklığı yükleniminde bulunan ….. TL sözleşme bedelli “…. Büyükşehir Belediyesi Sorumluluk Alanları Dahilinde Bulunan Ağaçlandırma Alanlarının Islah Bakım” işinde kısmi zamanlı personel çalıştırılması öngörüldüğü halde işçilerin tam zamanlı çalıştırılması sonucu oluşan ve ayrıntısı aşağıda kamu zararı tablosunda gösterilen …… TL kamu zararının; tamamının Harcama Yetkilisi (…..) …… ile Gerçekleştirme Görevlileri (…..) ……, ( …..) ….., (…..) ….. ve (…..) …..’a
müştereken ve müteselsilen,
6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile birlikte ödettirilmesine,
İş bu ilamın tebliğ tarihinden itibaren aynı Kanunun 55 inci maddesi gereğince altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.
Sorgu konusu hususa ilişkin olarak sorumlular hakkında soruşturmanın yapılması için İçişleri Bakanlığına yazılmasına gerek bulunmadığına oybirliğiyle karar verildi.
Azınlık Görüşü:
Daire Başkanı …..’in Karşı Oy Gerekçesi:
“Sorguda yer alan ihale konusu işin içeriği sadece personel çalıştırılmasına dayalı olmayıp işin gerçekleştirilmesi için gerekli mal, malzeme ve ekipmanları da içermektedir. Belediye ile yüklenici firma arasında yapılan hizmet sözleşmesinde yapılacak hizmet karşılığında ne kadar ücret ödeneceği belirlenmiştir. Yüklenici firma tarafından sözleşmede öngörülen yükümlülükler yerine getirilmek suretiyle iş gerçekleştirilmiş olup, firmaya sözleşmesinde öngörülen ücret ödenmiştir. Yapılan ücret ödemelerinin tamamının kamu zararı olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, sorgu konusu hususla ilgili ilişilecek husus bulunmadığına karar verilmesi uygun olur.”
……. San. Tic. Ltd.Şti ve ….. San. Ve Tic.Ltd. Şti Adi Ortaklığı yükleniminde bulunan …… TL sözleşme bedelli “….. Büyükşehir Belediyesi Sorumluluk Alanları Dahilinde Bulunan Ağaçlandırma Alanlarının Islah Bakım” işinde kısmi zamanlı personel çalıştırılması öngörüldüğü halde işçilerin tam zamanlı çalıştırılması sonucunda sonucu ….. TL kamu zararına sebebiyet verildiği hususu ile ilgili olarak;
24.12.2017 tarih ve 30.280 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 696 Sayılı KHK’nın 83 üncü maddesinde aynen 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri (MİT Müsteşarlığı hariç) ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idarelerin merkez ve taşra teşkilatları, il özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler; merkezi yönetim, sosyal güvenlik kurumu, fon, kefalet sandığı, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüğü, mahalli idare ve şirket bütçelerinden veya döner sermaye bütçelerinden, anılan liste kapsamındaki diğer idareler için ise kendi bütçelerinden personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı veya niteliği itibarıyla bu sonucu doğuracak şekilde alım yapamaz ve buna imkân sağlayan diğer mevzuat hükümleri uygulanmaz.
Bu bendin uygulanmasında personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı; bu Kanun ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca ihale konusu işte çalıştırılacak personel sayısının ihale dokümanında belirlendiği, bu personelin çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı, yaklaşık maliyetinin en az %70’lik kısmının asgari işçilik maliyeti ile varsa ayni yemek ve yol giderleri dahil işçilik giderinden oluştuğu ve niteliği gereği süreklilik arz eden işlere ilişkin hizmet alımlarını ifade eder. Mahalli idare veya şirketlerinin bütçelerinden yapılan, yıl boyunca devam eden, niteliği gereği süreklilik arz eden ve haftalık çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı park ve bahçe bakım ve onarımı ile çöp toplama, cadde, sokak, meydan ve benzerlerinin temizlik işlerine ilişkin alımlar personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olarak kabul edilir. Hizmet alım sözleşmesi kapsamında niteliği birbirinden farklı hizmet türlerinin bulunması halinde personel çalıştırılmasına dayalı olup olmama yönünden yapılacak değerlendirme her hizmet türü için ayrı ayrı yapılır. Danışmanlık hizmetleri, hastane bilgi yönetim sistemi hizmetleri ve çağrı merkezi hizmetlerine ilişkin alımlar personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olarak kabul edilmez.
Kurum, hizmet alımının personel çalıştırılmasına dayalı olup olmadığı ya da niteliği itibarıyla bu sonucu doğurup doğurmadığı hususunda alt bentte sayılan kriterleri ayrı ayrı ya da birlikte dikkate almak suretiyle usul ve esaslar belirlemeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu hüküm çerçevesinde belediyelerde park bahçe bakım işleri için ihale yoluyla dışardan tam zamanlı personele dayalı hizmet satın alınamayacağı bu ihtiyacın belediye şirketlerinden karşılanacağı açık bir şekilde ifade edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun “Türü ve Çalışma Biçimlerini Belirleme Serbestisi” başlıklı 9 uncu maddesinde;
“Taraflar iş sözleşmesini, Kanun hükümleriyle getirilen sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla, ihtiyaçlarına uygun türde düzenleyebilirler. İş sözleşmeleri belirli veya belirsiz süreli yapılır. Bu sözleşmeler çalışma biçimleri bakımından tam süreli veya kısmî süreli yahut deneme süreli ya da diğer türde oluşturulabilir.”,
Mezkur Kanunun “Kısmi Süreli ve Tam Süreli İş Sözleşmesi” başlıklı 13 üncü maddesinde;
“İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir....”
hükümlerine yer verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesine istinaden çıkarılan İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin “Kısmi Süreli Çalışma” başlıklı 6 ncı maddesinde de; “İşyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi süreli çalışmadır.” şeklinde tanımlama yapılmıştır.
Buna göre, iş mevzuatı uyarınca işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi süreli çalışma olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla, kısmi süreli çalışma, tam süreli çalışan emsal işçiye göre belirlenmektedir. Bu şartlarda bir işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile haftalık 45 saat çalışılıyorsa, bu işyerindeki kısmi süreli çalışma haftada 30 saat ve daha az yapılan çalışmalardır.
5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Mevzuatına Göre Tam Süreli ve Kısmi Süreli Çalışmaların Bildirilme Usulü şu şekilde yapılmaktadır:
Tam Süreli Çalışmaların SGK’ya Bildirilme Usulü
Sosyal güvenlik mevzuatına göre, kural olarak ilgili ayın kaç çektiği (28, 29, 30, 31) üzerinde durulmaksınız, her ay 30 gün, yıl 360 gün kabul edilmektedir.
Buna göre, bir ay içinde tam çalışan ve buna göre ücret alan sigortalının prim ödeme gün sayısı, ayın kaç gün olduğuna bakılmaksızın 30 gün üzerinden bildirilmektedir. Ay içinde işe alınan sigortalının prim ödeme gün sayısı, işe başladığı tarih ile ayın kalan günleri kadar, işten ayrılan sigortalının prim ödeme gün sayısı ise o ayda çalıştığı gün sayısı kadar SGK’ya bildirilmektedir.
Kısmi Süreli Çalışmaların SGK’ya Bildirilme Usulü
Kısmi süreli çalışanların prim gün sayısının nasıl hesaplanacağı konusu, hem 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 inci maddesinde, hem de SGK Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 100 üncü maddesinde açıklanmıştır.
Sosyal güvenlik mevzuatında da kısmi süreli çalışma; iş mevzuatına paralel olarak sigortalının normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre üçte ikisi oranından daha az belirlendiği çalışmalar olarak kabul edilmektedir.
Buna göre işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre günlük olağan çalışma süresi olan 7,5 saate bölünmesiyle, sigortalı için bildirilmesi gereken prim ödeme gün sayısı hesaplanmakta ve bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 7,5 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanmaktadır.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışmalar kısmi süreli çalışma olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla, normal haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğu göz önünde tutulduğunda, kısmi süreli çalışmadan söz edebilmek için haftalık çalışma süresi en fazla 30 saat (45 x 2/3 : 30 saat) olabilir.
Bu durumda da, kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanların aylık toplam çalışma saati (4 hafta X 30 saat) en fazla 120 saat, 4 hafta tatili (4 x 7,5 saat=30 saat) de eklendiğinde, ay içinde kısmi süreli çalışanın toplam ücrete hak kazandığı saat en fazla 150 saat olabilmektedir. Bu durumda da kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar için SGK’ya bildirilebilecek prim gün sayısı en fazla (150 saat/7,5 saat) 20 gün olabilmektedir.
Gerek iş mevzuatı, gerekse sosyal güvenlik mevzuatı uyarınca, işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışmalar kısmi süreli çalışma olarak kabul edildiğinden, kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanların azami haftalık çalışma sürelerine ve SGK bildirimlerinde de azami aylık 20 prim gün sayısı kuralının aşılmaması gerekirdi.
Ancak söz konusu işe ilişkin hakediş dosyalarında bulunan çalışanlara ilişkin SGK bildirgelerinin incelenmesi sonucunda kısmi zamanlı olarak personel çalıştırılması olarak ihale edilen işte çalışan personelin 30 gün üzerinden SGK primlerinin yatırıldığı dolayısıyla bu personellerin tam zamanlı çalıştırıldığı ortaya çıkmaktadır. Bu şartlar altında gerek 696 sayılı KHK hükümlerine gerekse 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesine aykırı olarak ihaleye çıkılmasından dolayı belediye şirketlerinden hali hazırda çalışan personel tarafından karşılanması gereken işçilik hizmetlerinin ihale yapılarak dışardan karşılanması sonucunda kamu zararına sebebiyet verilmiştir.
Sorumlular savunmalarında öncelikle işçilik giderleri kaleminden ödenen tutarlar içerisinde …… nolu iş kalemlerinin hiçbir işçilik içermeksizin sadece iş başında mal, malzeme, ekipman bulundurulması giderleri olduğu, geriye kalan ….. nolu iş kalemlerinin işçilik bedeli olduğunu, söz konusu ….. ve …. nolu iş kalemlerinin içeriğine bakıldığında işçilerin işin yapı sırasında kullandıkları mal ve malzemeler olduğunu, dolayısıyla bunların işçilik olarak kabul edilemeyeceğini belirtmişlerse de kamu zararının hesabında sadece ….. nolu iş kalemleri dikkate alınmıştır.
Sorumlular savunmalarında ihaleye sorguda belirtildiği gibi personele dayalı hizmet alımı olarak değil kısmi zamanlı hizmet alımı olarak çıkıldığını belirtmişlerse de, adı ve mahiyeti itibarıyla ihale konusu iş ağaçlandırma alanlarının bakım ve ıslahı olup park bahçe bakım ve onarım kapsamında değerlendirilmiştir. Park bahçe bakım onarım işleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre personele dayalı hizmet alımı olarak kabul edildiğinden söz konusu ihaleye her ne kadar kısmi zamanlı hizmet alımı olarak çıkılmışsa da 4734 sayılı Kanuna göre mevcut ihale personele dayalı hizmet alım ihalesidir.
Sorumlular tarımsal faaliyet süresini içeren 1 yıllık sürenin ihtiyaç duyulan …..günlük dilimine haiz iş tanımı yapılarak, geriye kalan ….. günlük süre zarfında bu işte tanımı yapılan ve idarenin elinde bulunmayan bütün makine, ekipman, malzeme ile bu malzemeleri çalıştırmak suretiyle, iş üretecek olan personelleri, idareye istihdam ettirmeyerek kamu tasarrufunda bulunulduğunu iddia etmişlerse de 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesine göre belediyenin hali hazırda personel ihtiyacını karşıladığı kendi şirketlerinden bu işçiler temin edilecek ve belediye şirketlerde çalışan işçiler bu iş kapsamında çalıştırılsın yada çalıştırılmasın zaten ücretlerini almaya devam ettikleri için bu ihaleden dolayı ilave işçilik maliyetine katlanmayacaklarından savunmalarda belirtildiği gibi idarenin herhangi bir tasarruf sağlaması veya kara geçmesi söz konusu değildir.
Sorumlular yüklenici firmanın SGK kanunundan dolayı kısmi prim yatırması halinde personelinin mağdur olacağını belirtmiş, bu giderleri için idareden herhangi bir ad altında bir bedel istemediği gibi, idare tarafından da fazla yatırılan primler için bir ödeme tahakkuk etmediğini, tamamen yüklenicinin kendi tasarrufu olan fazla prim (tam ay Sigortalı) yatırma ile ilgili Sosyal Güvenlik Mevzuatı açısından da bir sakınca görülmediğinden kontrol teşkilatının bu hususta bir müdahalede bulunmadığını, ayrıca yüklenici firmanın bu davranışının personelin daha verimli çalışmasını da beraberinde getirdiğini ileri sürmüşlerse de, söz konusu iddia hayatın olağan akışına aykırı olup günümüz ticari hayatında bırakın fazladan prim ödemeyi birçok sektörde işçilere ait ödenmesi gereken sigorta primlerinin ödenmediği açıkça ortadadır. Kaldı ki kısmi zamanlı çalışmada prim gün sayısının sorguda da belirtildiği üzere, kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar için SGK’ya bildirilebilecek prim gün sayısı en fazla (150 saat/7,5 saat) 20 gün olabilmektedir. Dolayısıyla yüklenicinin çalışan işçiler için azami prim gün sayısının 20 gün ile sınırlandırılması yasal bir zorunluluktur. Sorumlular savunmalarında “…..Büyükşehir Belediyesi Sorumluluk Alanları Dâhilinde Bulunan Ağaçlandırma Alanlarının Islah Bakımı Hizmet Alım İşi” yıl boyunca devam eden, personel çalıştırılmasına dayalı, hizmet alım işi olmadığı ekli elektronik kamu alımları platformu (EKAP) ilanında da anlaşılmaktadır demişlerse de personele dayalı hizmet alımı kapsamında değerlendirilen söz konusu işin EKAP kaydının yapılabilmesi için zaten kısmi zamanlı olarak belirtilmesi gerekir, aksi takdirde EKAP kaydı yapılamamaktadır. Sonuç itibariyle idare tarafından kısmi zamanlı olarak ihaleye çıkarılan ancak tam zamanlı personel çalıştırılan işte işçilik gideri adı altında firmaya yapılan ödemelerden dolayı kamu zararına sebebiyet verilmiştir.
…… San. Tic. Ltd.Şti ve …… San. Ve Tic.Ltd. Şti Adi Ortaklığı yükleniminde bulunan ….. TL sözleşme bedelli “…. Büyükşehir Belediyesi Sorumluluk Alanları Dahilinde Bulunan Ağaçlandırma Alanlarının Islah Bakım” işinde kısmi zamanlı personel çalıştırılması öngörüldüğü halde işçilerin tam zamanlı çalıştırılması sonucu oluşan ve ayrıntısı aşağıda kamu zararı tablosunda gösterilen …… TL kamu zararının; tamamının Harcama Yetkilisi (…..) …… ile Gerçekleştirme Görevlileri (…..) ……, ( …..) ….., (…..) ….. ve (…..) …..’a
müştereken ve müteselsilen,
6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile birlikte ödettirilmesine,
İş bu ilamın tebliğ tarihinden itibaren aynı Kanunun 55 inci maddesi gereğince altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.
Sorgu konusu hususa ilişkin olarak sorumlular hakkında soruşturmanın yapılması için İçişleri Bakanlığına yazılmasına gerek bulunmadığına oybirliğiyle karar verildi.
Azınlık Görüşü:
Daire Başkanı …..’in Karşı Oy Gerekçesi:
“Sorguda yer alan ihale konusu işin içeriği sadece personel çalıştırılmasına dayalı olmayıp işin gerçekleştirilmesi için gerekli mal, malzeme ve ekipmanları da içermektedir. Belediye ile yüklenici firma arasında yapılan hizmet sözleşmesinde yapılacak hizmet karşılığında ne kadar ücret ödeneceği belirlenmiştir. Yüklenici firma tarafından sözleşmede öngörülen yükümlülükler yerine getirilmek suretiyle iş gerçekleştirilmiş olup, firmaya sözleşmesinde öngörülen ücret ödenmiştir. Yapılan ücret ödemelerinin tamamının kamu zararı olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, sorgu konusu hususla ilgili ilişilecek husus bulunmadığına karar verilmesi uygun olur.”
Kararla ilgili sorunuz mu var?