KARAR

ORTAK HİZMET PROJESİ

… Büyükşehir Belediyesinin 6 yıl 1 ay süreyle kiracı olduğu taşınmazı … Vakfı ile protokol imzalayarak vakfın kullanımına bırakmasına ilişkin olarak;

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin Görev ve Sorumlulukları” başlıklı 14’üncü maddesinde;

“a) İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları (Bu Kanunun 75’inci maddesinin son fıkrası, belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler tarafından, orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları ile Devlete ait her derecedeki okul binalarının yapım, bakım ve onarımı ile tefrişinde uygulanmaz.); sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır.

b) Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir…

Hükümleri yer almaktadır.

Aynı Kanun’un “Diğer Kuruluşlarla İlişkiler” başlıklı 75’inci maddesinde;

“Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;



c) Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir.

d) Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür. Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.

…”

Denilmektedir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre, belediyeler, asli görevlerinin yanında okul öncesi eğitim kurumları açabilir; devlete ait her derecedeki okul binaları ve yükseköğrenim öğrenci yurtları yapabilir veya yaptırabilir, bunların bakım ve onarımları ile her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyacını karşılayabilir; ayrıca Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda kamu yararına çalışan dernekler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınmış vakıflarla ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir; kendilerine ait olmak kaydıyla taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir.

Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 4706 sayılı Kanun’un Ek 4’üncü maddesinde;

“ … Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile kamu yararına çalışan derneklerden öğrencilere yönelik eğitim ve yurt temini faaliyeti bulunanlardan Gençlik ve Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından müştereken belirlenen şartları sağlayanlar lehine, kuruluş amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere mülkiyeti Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde kırk dokuz yıl süre ile bedelsiz irtifak hakkı tesis edilebilir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler üzerinde ise bunlar adına bedelsiz kullanma izni verilebilir. Bunlardan ayrıca hasılat payı alınmaz. Bu şekilde irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen taşınmazlardan söz konusu vakıflar ve dernekler tarafından elde edilen gelirin tamamı, münhasıran öğrencilere yönelik eğitim kurumlarının veya yurtların yapım, bakım, onarım, işletim ve benzeri giderlerinin karşılanmasında kullanılır. İrtifak hakkı tesis edilen taşınmazların tapu kütüğüne, amacı dışında kullanılmayacağına ilişkin şerh konulur.”

Hükmü yer almaktadır.

Söz konusu hükümden de anlaşılacağı üzere, mülkiyeti belediyeye ait taşınmazlar üzerinde kırk dokuz yıl süre ile bedelsiz irtifak hakkı tesis edilebilmektedir. Belediyeye ait olmayan bir taşınmazın Belediye tarafından kiralanıp bir dernek ve vakfa verilmesi ise mevzuata göre mümkün değildir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun yukarıda zikredilen 75’nci maddesi (d) bendi ile belediyeye ait taşınmazın hangi kurumlara tahsis edileceği açıklanmıştır. Taşınmazların burada sayılan kuruluşlar haricinde (2017 yılında getirilen 4706 sayılı Kanun’un Ek 4’üncü maddesindeki istisna hariç) tahsisi söz konusu değildir.

Yapılan incelemede, … Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin; … tarihinde aldığı karara istinaden,…adresinde bulunan taşınmazın, 10 yıl süreyle … vakfının kullanımına verildiği ancak … Vakfının … tarih ve … yazısında Belediye ile imzalanan protokolün iptalini istediği, Belediyenin de ilgili yazıya istinaden … Vakfı ile imzalanan protokolü karşılıklı olarak feshettiği, Belediye Meclisinin, fesih işlemini takiben, … tarihinde ilgili taşınmaza ilişkin yeni bir karar aldığı, bu karara istinaden … Vakfı ile Belediye arasında yapılacak Ortak Hizmet Projesi gereğince, söz konusu taşınmazın anılan Vakfın kullanımına verildiği tespit edilmiştir.

Bu Karar üzerine, Belediye … tarihinde yurt olarak kullanılacak “…” adresinde bulunan binayı yıllık olarak KDV hariç … TL (1’inci yıl sözleşmede belirlenen aylık kira bedeli üzerinden, diğer yıllarda ise artışın yapılacağı Eylül ayında TÜİK tarafından açıklanan TÜFE’nin 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı kadar artırılmak sureti ile belirleneceği kira sözleşmesi hususi şartlarında belirtilmiştir.) karşılığında 6 yıl 1 ay süreyle kiralamıştır.

… tarihinde düzenlenen “… Büyükşehir Belediyesi ile … Vakfı (…) Arasında Düzenlenen İşbirliği Protokolü”nün 8’inci maddesinde protokol süresinin 6 yıl 1 ay olduğu, 9’uncu maddesinde ise, “Protokol, 8’inci maddede belirtilen süreden önce feshedilemez. İş bu protokol, süresi sona ermeden önce Belediye tarafından herhangi bir şartla ve/veya herhangi bir şekilde ve/veya herhangi bir zamanda Vakfın mutabakatı olmaksızın feshedildiği takdirde, Belediye uğradığı maddi zararı karşılamak zorundadır. Ayrıca, Vakıf her ne suretle olursa olsun sözleşme süresinin sona ermesinden önce binanın kullanımından alıkonmak zorunda kalırsa, Vakıf yaptığı tüm yatırımlarını ve demirbaşlarını kabz ile alma hakkına sahip olacaktır. Her ne şekilde olursa olsun, fesih halinde, taşınmazın tahliyesi, içinde bulunulan eğitim öğretim yılının sona ermesinden önce istenemez.” hükmüne yer verildiği görülmektedir. Söz konusu kiralamanın bir “Ortak Hizmet Projesi” olmaktan ziyade, Vakıf adına bir bina kiralaması olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Söz konusu Vakıf ile Belediye arasındaki Protokolde, ayrıca, yurt olarak … Vakfı tarafından kullanılmak üzere kiralanan binanın kira bedelinin ve KDV’sinin %50’sinin Belediye tarafından, %50’sinin de Vakıf tarafından karşılanacağı hüküm altına alınmıştır. 2020 yılı itibariyle, kiralanan bu bina için Belediye tarafından toplam … TL (KDV ve Damga vergisi dâhil) kira bedeli ödenmiş olup, ödenen tutarın … TL’sinin anılan Vakıftan tahsil edildiği görülmüştür.

5393 sayılı Kanun’da Belediyelerin mahalli ve müşterek nitelikte olmak kaydıyla orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları yapabileceği hüküm altına alınmıştır. Ancak, vakıf veya dernekler adına faaliyetlerini ve işlemlerini yürüten bir yükseköğrenim öğrenci yurduna, idarenin kiracı olduğu bir taşınmazın kullanımının bırakılmasının, bu hüküm kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Ayrıca, bu şekilde yapılan bir işlemin Ortak Hizmet Projesi kapsamına alınıp yapılması da bu işleme yasallık kazandırmamaktadır.

Diğer taraftan Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesinde belediyenin görev ve sorumluluk alanı mahalli müşterek nitelikte olmak kaydıyla tek tek sayılarak belirlenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesine göre belediyeler orta ve yükseköğrenim öğrenci yurtları hizmetlerini yapabilir veya yaptırabilir. … Büyükşehir Belediyesi söz konusu öğrenci yurtlarını kendi adına işletmiş veya işlettirmiş olsaydı, kuşkusuz anılan Kanun’un 14’üncü maddesi kapsamında belediye görevini yasal düzenlemelere uygun olarak yerine getirmiş olacaktı. Ancak, … Büyükşehir Belediyesinin bina kiralayıp, vakıf adına öğrenci yurdu olarak işletilmek üzere vakıflara kullandırtması, 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesi kapsamında değerlendirilemez. Üstelik yurtlar, belediye tarafından veya belediye adına işletilmemektedir. İdarenin binayı kiralayıp, kendisinin kiracı olduğu bu binaları öğrenci yurdu olarak işletmek üzere vâkıflara tahsis etmesi, yasal düzenlemelerde belediyelere tanınmamış bir yetki kullanımına yol açmaktadır.

Bu itibarla, … Büyükşehir Belediyesi’nin “…” adresinde bulunan binayı kiralayıp … Vakfı’na yurt olarak kullanmak üzere vermesi kamu zararı oluşturmaktadır.

Sorumlulardan … savunmasında, … Vakfı ile Belediye Meclisi kararı sonrasında Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından protokol imzalandığını, ortak hizmet projesine ilişkin protokolü kendisinin imzalamadığını, kiralanan taşınmaza ait kira sözleşmesini Belediye Başkanını temsilen imzalamış olmasının ileri sürülen kamu zararı iddiasından sorumlu tutulmasını gerektirmeyeceğini belirtmiştir.

Somut olayda … Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından alınan … tarihli karar ile … Vakfı ile Belediye arasında imzalanan ortak hizmet protokolünün karşılıklı olarak feshedilmesine … – … tarihleri arasında Büyükşehir Belediyesi tarafından kiralanmış bulunan … adresindeki yurt … Vakfı’nın kullanımına verilmesine, hazırlanacak olan ortak hizmet projesi protokolünü Büyükşehir Belediyesi adına imzalamaya … Büyükşehir Belediye Başkanı …’in yetkili kılınmasına karar verilmiştir. Bu karar üzerine Büyükşehir Belediyesi ile … Vakfı arasında … tarihli ortak hizmet protokolü imzalanmak suretiyle … adresindeki yurt binasının kullanımı ilgili Vakfa bırakılmıştır. Hal böyle iken anılan taşınmazın yurt binası olarak Vakfın kullanımına bırakılması sürecindeki mali sorumluluğun doğmasına neden olan kurucu nitelikteki işlemlerin meclis kararı ve ortak hizmet protokolü olduğu anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinin imzalanması ise meclis kararı ve ortak hizmet protokolünün getirdiği yükümlülüklerin ifası niteliğinde tamamlayıcı bir işlemdir. Dolayısıyla meclis kararında ve ortak hizmet protokolünde imzası bulunmayan …’ın uyuşmazlık konusu olayda sorumluluğu bulunmamaktadır.

Sorumlulardan Gerçekleştirme Görevlisi …, şef kadrosunda görev yaparken şube müdürünün izinli olması nedeniyle vekaleten görev yaptığını, Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından Meclis gündemine alınan ortak hizmet protokolü hakkında Büyükşehir Belediye Meclisinin bir karar aldığını ve Emlak İstimlak Daire Başkanlığı olarak kararın gereğinin yerine getirildiğini, bu protokolün kanuna aykırılığı konusunda üst makamları yazılı olarak uyarmak gibi bir görevinin bulunmadığını, bir an için protokolün mevzuata aykırı olduğu varsayıldığında dahi sorumluğun bu kararı alan Belediye Meclisine ait olduğunu, Belediye Meclisi tarafından alınan bir kararın gereğini yerine getirmemek gibi bir yetkisinin bulunmadığını, bu nedenle kamu zararı iddiasıyla sorumlu tutulmasının da hukuka uygun olmadığını belirtmiştir.

Sayıştay Genel Kurulu’nun 14.06.2007 tarih ve 5189-1 sayılı Kararının “Sorumlular” başlıklı 3’üncü bölümünde gerçekleştirme görevlilerinin sorumlulukları açıklanmış olup; ödeme emri belgesini düzenlemekle görevlendirilmiş gerçekleştirme görevlilerinin düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan harcama yetkilisi ile birlikte sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir. 5018 sayılı Kanun ve yukarıda belirtilen Sayıştay Genel Kurul Kararı uyarınca, harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri, giderin gerçekleştirilmesi ve harcamanın yapılması süreçlerinde, mevzuata uygunluk açısından kontrolleri sağlamakla yükümlüdürler. Yapılacak harcama, nitelik itibariyle hukuka aykırı nitelik taşıyorsa, söz konusu işlemleri yapmaktan kaçınmak durumundadırlar. Açıklanan nedenlerle Gerçekleştirme Görevlisi …nin sorumluluğa ilişkin söz konusu itirazı yerinde görülmemiştir.

Belediye Meclis Üyelerinin mali sorumluluklarına ilişkin olarak ise; 5018 sayılı Kanun’un 31’inci maddesinde yer alan; “Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk kurul, komite veya komisyona ait olur” hükmü gereği, ortak hizmet projesi gerçekleştirmek amacıyla yurt olarak kullanılmak üzere taşınmaz kiralanmasına Belediye Meclisi kararı ile onay verildiğinden, … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi Kararında imzası bulunan Belediye Meclis Üyelerinin yapılan ödemelere ilişkin sorumlulukları bulunmaktadır.

Bu itibarla, ... Büyükşehir Belediyesinin “…” adresinde bulunan binayı … Vakfı ile protokol imzalayarak vakfın kullanımına bırakması sonucunda oluşan toplam … TL kamu zararının;

Harcama Yetkilisi (…) …, Gerçekleştirme Görevlisi (…) … ile tamamı yeni meclis üyesi olan Diğer Sorumlular (…) … ve (…) …,'ya Müştereken ve müteselsilen,

6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile ödettirilmesine,

Üyeler … ile …’nun karşı oyu ile ve oy çokluğuyla karar verildi.

Üyeler … ile …’nun karşı oy gerekçesi;

“Söz konusu Ortak Hizmet Protokolleri 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14 (a) ve 75 (c) maddeleri ile Sayıştay Temyiz Kurulu’nun müstekar içtihatlarına uygun olduğu için, kamu zararı oluşturan bir durum bulunmadığından çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.”


Kararla ilgili sorunuz mu var?