KARAR

İdari para cezalarının buna sebep olanlara rücu edilmemesi:

Sosyal Güvenlik Kurumuna ve Vergi Dairesine bildirimlerin zamanında yapılmaması nedeniyle belediye bütçesinden ödenen idari para cezalarının buna sebep olanlara rücu edilmemesi suretiyle kamu zararına neden olunduğu iddiasında yapılan incelemede;

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 12’nci maddesinde; Devlet memurlarının, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorunda olduğu, Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesinin esas olduğu, zararın ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümlerin uygulanacağı, ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararların, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödeneceği,

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 8’inci maddesinde;; her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu olduğu ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorunda olduğu,

Kanun’un 32’nci maddesinde; harcama yetkililerinin, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumlu olduğu,

Kanun’un 33’üncü maddesinde ise gerçekleştirme görevlilerinin; harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürüttükleri ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumlu oldukları,

5393 sayılı Belediye Kanununun 38’inci maddesinde, belediyenin hak ve menfaatlerini korumanın belediye başkanının görev ve yetkisinde olduğu belirtilmiştir.

09.10.2006 tarih ve 26234 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te kamu zararının tahsiliyle ilgili usul ve esaslar belirlenmiştir. Yönetmeliğin 6’ncı maddesinde kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesinin kamu zararının belirlenmesinde esas alınacağı belirtilmiştir.

Kamu görevlisi olarak çalışan memur veya işçilerin görevlerini zamanında yapmamaları sonucu oluşan idari para cezası ya buna sebep olan kişilerce karşılanmalı ya da bütçeden ödenerek ilgilisinden tahsil edilmelidir.

Belgelerin incelenmesinde, idari para cezalarının belediye bütçesinden ödendiği ancak idari para cezasının ödenmesine neden olan personel ile ilgili Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe göre işlem yapılmadığı görülmüştür.

Söz konusu idari para cezalarının ödenmesini ödeme emri belgesine bağlayan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin, bu cezaların ödenmesine sebep olanlara rücu etmemiş olmamaları sebebiyle oluşan kamu zararından sorumlulukları bulunmaktadır.

Sorumlulardan Üst Yönetici Belediye Başkanı … savunmasında; idari para cezası verilmesine sebep olanlarla ilgili kusur tespitinin yapıldığını, kusur sorumluluğu çerçevesinde sorumlularından takip ve tahsil yoluna gidildiğini, mali sorumluluğunun kusura dayalı olması gerektiğini belirterek üst yönetici sıfatıyla sorumluluğa itiraz etmiştir.

Ancak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38’inci maddesinde belediyenin hak ve menfaatlerini korumanın belediye başkanının görev ve yetkisinde olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda Kamu görevlisi olarak çalışan memur veya işçilerin görevlerini zamanında yapmamaları sonucu oluşan idari para cezası ya buna sebep olan kişilerce karşılanmalı ya da bütçeden ödenerek ilgilisinden tahsil edilmelidir.

Kaldı ki; 13.08.1983 tarih ve 18134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlananan Devlete Ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi Ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik’in “Amirlerin Sorumlulukları” başlıklı 9’uncu maddesinin (a) fıkrasında; “Amirler, emirlerindeki memurların, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmelerini, Devlet malını korumak ve heran hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almalarını temin ve takip etmekle görevli ve sorumludurlar.”, “Zararların Takibi ve Yapılacak Diğer İşlemler” başlıklı 10’uncu maddesinin birinci fıkrasında da; “Zararı veren memurun amirleri, zararın vukubulduğu tarihi izleyen 3 gün içinde zararın konusu ile memurun sorumluluğunu belirten tüm bilgi ve belgeleri, o kurum ve kuruluşun en üst yöneticisine iletirler. En üst yöneticiler bilgi ve belgelerin kendilerine intikal ettiği tarihi izleyen 10 gün içinde bu yönetmeliğin 7 nci maddesinde belirtilen usul ve esaslar uyarınca zarar miktarını tesbit ettirirler.” denilmektedir. Bu doğrultuda Üst Yönetici Belediye Başkanının belediye teşkilatını sevk ve idare eden amir sıfatıyla, kamu zararına sebebiyet veren memura bu zararın rücu edilmemesinden sorumluluğu söz konusudur.

Netice itibariyle; idari para cezalarının belediye bütçesinden karşılanması ve buna sebep olan kişilerden bu ödemelerin tahsil edilmesi için Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe göre işlem yapılmaması suretiyle sebep olunan … TL kamu zararının;

… TL’sinin aşağıda yer verilen tabloda gösterilen muhasebe işlem fişleri ile sorumlularından tahsil edildiği anlaşıldığından, bu tutar için ilişilecek husus kalmadığına,

Kalan … TL’nin ise Üst Yönetici …, Harcama Yetkilisi … ve Gerçekleştirme Görevlisi …na

müştereken ve mütelsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile ödettirilmesine, anılan Kanun’un 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle,


Kararla ilgili sorunuz mu var?