Karar Künyesi
Karar Türü:
Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı
Karar Tarihi:
1/10/2024
Karar No:
53337
Esas No:
56380
KARAR
Konu: Konu: Eğitim yardımı.
447 sayılı Ek İlamın 1. maddesi ile; ... Belediyesi bütçesinden, ... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak, eğitim yardımı yapılması sonucunda ... TL’nin tazminine hükmedilmiştir.
TEMYİZ DİLEKÇESİ
İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... mirasçıları adına vekili Av. ... sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde;
Söz konusu Sayıştay ilamında üst yöneticilerin sorumluluklarının bulunmadığı, üst yöneticilerin görev almaktan ziyade amiri olarak belirleme denetim ye gözetim sorumlulukları bulunduğu şeklindeki gerekçe ile bu kişilerin sorumluluklarının kaldırıldığını,
Halbuki müvekkilleri murisi ...’nun da o dönem harcama yetkilisi görevinde bulunmakta olduğunu,
Karara konu öğrencilere burs verilirken yeterli ehliyette olup olmadığının tespiti, gözetimi veya denetimi gibi bir sorumluluk görevi bulunmadığı gibi bu konuda bir bilgisinin olmasını beklemenin hata olacağını, ... Belediyesi gibi Türkiye’nin en büyük ve en yoğun illerinden birisi olan belediyede müvekkilinden bu tutumun beklenilmesinin hukuka uygun olmadığı gibi ahlaki de olmayacağını,
Bu nedenle müvekkilin de ortada bir kamu zararı var ise sorumlu tutulmaması gerektiğini,
Ayrıca tazmini istenen alacak kalemlerinde kamu zararı olduğuna dair tespite de itiraz etmekte olduklarını,
Eğitim öğretim desteği yörenin kalkınmada öncelik derecesi ve gelişmişlik durumu, öğrencinin ve ailesinin gelir düzeyi, eğitim bölgesinin öğrenci sayısı, destekten öğrenci ve öğrencinin gideceği okulun başarı seviyeleri ile öncelikli öğrenciler gibi ölçütlerin ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak verilebileceğini,
Söz konusu eğitim öğretim hizmeti sunan veya yararlanan gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarları ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 6183 sayılı kanunun 51. maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmesi yapılacak tebligat da sebebiyet verenlerden isteneceğini, Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi daireleri tarafından takip ve tahsil edilen bu fiillerin tekrarı halinde ayrıca kurum açma izinlerinin iptal edileceğini, bu madde kapsamında bakanlıkta istihdam edileceklerde aranacak şartların eğitim öğretim desteği verilmesine ilişkin ölçütlerin; desteği verilecek eğitim kurumu türleri, eğitim kademeleri ve kurumlar itibarıyla verilecek destek tutarlarının eğitim ve öğretimde kontrol ve denetim ile bu maddenin uygulanmasına dair diğer usul ve esastan Maliye Bakanı ve Bakanlığı’nca müştereken hazırlanan yönetmelikle belirlenir hükmünün yer almakta olduğunu, diğer taraftan 5580 sayılı kanun hükümleri doğrultusunda yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumlan Yönetmeliğinin ikinci maddesinin birinci fıkrasında Kanunun ek birinci maddesinde belirlenen sayıdaki öğrenciler için ilk onda yer alan okul türleri ve gruplarına göre eğitim ve öğretim desteği verilebileceğini, tebliğde her bir öğrenci için verilebilecek eğitim öğretim desteği tutarının resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul öncesi ilkokul ortaokul liselerde devletin maliyetinin bir buçuk katını geçmek üzere bir önceki yılın verileri esas alınarak yer verildiğini,
03.12.2013 tarihli 37976 sayılı Temiz Kurulu Kararıyla özel okullarda okuyan öğrencilerle İlgili olarak belediyelerce yapılan yardımlarla ilgili olarak verilen tazmin hükmünün kaldırıldığını, bunun gerekçeleri arasında özel üniversitelere devlet yardım yapılmasının da belirtildiğine yani devletin yardımı yaptığı bir konuda belediyelerin de yardımda bulunmasının yerinde görüldüğünü, özel okullarda eğitim gören öğrencilere ayni nakdi yardım verilmesinin yasal dayanağının da bulunduğuna, bu nedenle mevzuata uygun olarak yapılan yardımların 5018 sayılı kanunun 71-C maddesine göre kamu zararı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu yardımların kamu hizmetinde kullanılmış olmasının belediye kamu gelirinde azalmaya neden olduğunun iddia edilemeyeceğini, eğitim hizmetlerinin devlet bütçesine en büyük kaynağı oluşturan bir hizmet olup gerekleri ve yararlarının tartışılmaz olduğunu,
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumlan Kanunun Ek 1. maddesi ile özel eğitim kurumlarında öğretim görenlere devlet desteği verilmesinin hüküm altına alındığını, İl Özel idaresi ve belediye hizmetlerinin gönüllü katılımın, yönetmeliğin beşinci maddesinde engellilere, yaşlılara, çocuklara, kadınlara, gençlere, yoksullara, kimsesizlere yönelik eğitim, kültür sağlık ve spor hizmetleri ile tarihi kültürel mirasını tabiat varlıklarını yaşatılarak korunması hizmetlerinin belediyeleri görev olarak verildiğini, eğitim hizmetinin özü itibarıyla bir kamu hizmeti olduğunu, ana hesabın teminat altında bulunduğunu ve bu hizmetin özel sektörce yerine getirilmesinin niteliğini değiştirmediğini 37976 sayılı Temyiz Kurulu Kararıyla özel okulda okuyan öğrencilere verilen borçla ilgili tazmin hükmünün kaldırıldığını, bu kararın gerekçesinde özel üniversitelere devlet yardım yapılmasının kanuni dayanağının bulunmamasının gösterildiğini,
İlamda soyut olarak öğrencilerin yönetmelik hükümlerine uygun olarak seçilip seçilmediğinin belli olmadığının ifade edildiğini, oysa yardım yapılırken yönetmelikte belirtilen prosedürlerin uyudu her öğrenci için bir dosya hazırlandı öğrenci dosyaların incelenmesi seçiminin öğrencinin muhtaçlık durumu ve başarı kıtasına göre yapıldığının belirtildiğini,
5018 sayılı kanun Md. 71’de kamu zararının ne olduğunu açıklandığını, hükme göre; kamu zararının; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması olarak tanımlandığını, kabul etmemekle beraber; müvekkillerin murisinin ihmalinden kaynaklanan bir mevzuata aykırı karar sonucu söz konusu burs verme işlemlerinin yapıldığı varsayımında; kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunup olunmadığının tespitinin yapılmadığını ifade ederek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.
İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde;
Sorumlu tutulduğu ve sebep olduğu söylenen kamu zararının konusunun eğitim yardımı olduğunu, söz konusu ödemeler ile ilgili isimleri belirleme yetkisinin olmadığını, şahsının bu ödeme ile ilgili dahi, Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurulu tarafından belirlenen isme ve o isme ödenecek miktarın ’’Başkanlık Makamı” onayına sunulması ve onaydan geçtikten sonra oluşturulan dosyanın mali hizmetlere gönderilmesinden ibaret olduğunu,
Öte yandan, Kanun koyucunun 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu çerçevesinde, kamu idarelerince yapılacak mali işlemlerle ilgili çeşitli denetim müesseseleri öngördüğünü, bunların; ön mali kontrol ve iç denetim müesseseleri olduğunu, ön mali kontrolün harcama biriminde ve ödeme öncesinde de mali hizmetler birimi içerisinde yapılan kontroller olduğunu, iç denetim biriminin, bütün olarak idarenin mali iş ve işlemlerini kontrol eden birim olduğunu,
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu’nun Muhasebe hizmetleri başlıklı 61 inci maddesinde; “Gelirlerin tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması muhasebe hizmetidir Muhasebe yetkilisi, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumludur. 9.12.1994 tarihli ve 4059 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin muhasebe hizmetleri Maliye Bakanlığınca yürütülür. Muhasebe yetkilileri gerekli bilgi ve raporları düzenli olarak kamu idarelerine verirler.
Muhasebe yetkilileri ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde;
a) Yetkililerin imzasını,
b) Ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam olmasını,
c) Maddi hata bulunup bulunmadığını,
d) Hak sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri,
Kontrol etmekle yükümlüdür.” denildiğini,
Muhasebe yetkililerinin, ilgili mevzuatında düzenlenmiş belgeler dışında belge aramadıklarını, yukarıda sayılan konulara ilişkin hata veya eksiklik bulunması halinde ödeme yapamadıklarını, malî kontrol yetkilisine de bildirilmek şartıyla, belgesi eksik veya hatalı olan ödeme emri belgelerinin, düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç bir iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama yetkilisine yazılı olarak gönderildiğini, hataların düzeltilmesi veya eksikliklerin giderilmesi halinde ödeme işleminin gerçekleştirildiğini,
Söz konusu ödemeleri yapan Mali Hizmetler Müdürlüğü muhasebe birimi bünyesinde bulunan ön mali kontrol biriminden, Başkanlık Makamı ve harcama yetkilisinin onayları ve diğer evraklardan oluşan dosyanın eksik, hatalı veya mevzuata aykırıdır gerekçesiyle geri gönderilmediği ve ödeme yapıldığını,
Muhasebe yetkililerinin, 34’üncü maddenin birinci fıkrasındaki ödemeye ilişkin hükümler ile bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen ödemeye ilişkin kontrol yükümlülüklerinden dolayı sorumlu olduklarını, muhasebe yetkililerinin bu Kanuna göre yapacakları kontrollere ilişkin sorumluluklarının, görevleri gereği incelemeleri gereken belgelerle sınırlı olduklarını,
Şahsından tazmin istemine konu yapılan işlemlerin, bu üç denetim sisteminden geçmiş veya geçmesi gereken işlemler olduğunu, eğer Kanuna aykırı bir sonucun oluşmasına yönelik bir organizasyonun bulunduğu tespiti yapılıyorsa, bu iş ve işlemlerin anılan denetim müesseselerine takılmasının gerektiğini ifade ederek, tazmin kararının kaldırılmasına karar verilmesini arz ve talep etmektedir.
İlamda Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulan ... sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde;
Söz konusu dönemde Mali Hizmetler Müdürü olarak görev yapmakta olduğunu, eğitim yardımı konusunda alınan kararlardan ve içeriklerin bilgisinin bulunmadığını, kaldı ki söz konusu eğitim yardımına ilişkin sadece Mali Hizmetler Müdürü olması nedeniyle ödeme konusunda imzasının bulunduğunu, eğitim yardımı alacak öğrencilerin tespiti ve kararın Başkan ve Başkan Yardımcıları tarafından belirlendiğini, bu konuda herhangi bir sorumluğunun bulunmadığını,
Dolayısıyla yapılan faaliyet nedeniyle kamu zararı oluşmadığını, yapılan işlemlerin hukuka ve yasalara uygun olduğunun açık olduğunu ifade ederek sorgu konusu yapılan 12. maddeye ilişkin savunmalarının kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmektedir.
İlamda Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulan ... sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde;
“Gerçekleştirme görevlisi” nin görev ve sorumluluklarının, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununda düzenlendiğini; gerçekleştirme görevlilerinin, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürüttüklerini,
Bu çerçeve uyarınca gerçekleştirme görevlisinin görevinin, kamu idarelerinin üst düzey yöneticilerinin yazılı onayı ile ihtiyaç duyulan mal veya hizmet alımı için piyasa fiyat araştırmasının yapılması, piyasa fiyat araştırmasının bir rapora bağlanarak “harcama yetkilisinin onayına sunulması ve onayının alınması; malın veya hizmetin teslimine ilişkin işlemlerin yapılması; belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanmasından ibaret olduğunu,
Gerçekleştirme görevlisinin, ihtiyacın belirlenmesinde bir dahili olmadığı gibi eğitim yardımı ihtiyacının hangi usulde gerçekleştirileceği hususunda karar verme yetkisine sahip bulunmadığını, içeriğinin belirlenmesinde de gerçekleştirme görevlisinin herhangi bir inisiyatifi, yetkisi; dolayısıyla görev ve sorumluluğu bulunmadığını,
Sorumlu tutulduğu ve sebep olduğu söylenen kamu zararının konusunun eğitim yardımı olduğunu, söz konusu ödemeler ile ilgili şahsına isimleri belirlenen ve eğitim yardımı yapılması yönünde harcama talimatı verilmediğini, şahsının bu ödeme ile ilgili dahlinin, Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurulunun belirlediği isme ve o isme ödenecek miktarın Harcama yetkilisi tarafından önce ‘’Başkanlık Makamı” onayına sunulması ve onaydan geçtikten sonra harcama yetkilisinin talimatıyla verdiği evrakları bir dosyada toplamaktan ibaret olduğunu,
Öte yandan, kanun koyucunun 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu çerçevesinde, kamu idarelerince yapılacak mali işlemlerle ilgili çeşitli denetim müesseseleri öngördüğünü, bunların; ön mali kontrol ve iç denetim müesseseleri olduğunu, ön mali kontrolün harcama biriminde ve ödeme öncesinde de Mali Hizmetler birimi içerisinde yapılan kontroller olduğunu, iç denetim biriminin de bütün olarak idarenin mali iş ve işlemlerini kontrol eden birim olduğunu,
Muhasebe yetkililerinin, ilgili mevzuatında düzenlenmiş belgeler dışında belge arayamayacaklarını, yukarıda sayılan konulara ilişkin hata veya eksiklik bulunması halinde ödeme yapamaz Malî kontrol yetkilisine de bildirilmek şartıyla, belgesi eksik veya hatalı olan ödeme emri belgeleri, düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç bir iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama yetkilisine yazılı olarak gönderdiğini, hataların düzeltilmesi veya eksikliklerin giderilmesi halinde ödeme işleminin gerçekleştirildiğini,
Söz konusu ödemeleri yapan Mali Hizmetler Müdürlüğü muhasebe birimi bünyesinde bulunan ön mali kontrol biriminde, Başkanlık Makamı ve harcama yetkilisinin onayları ve diğer evraklardan oluşan dosyanın (mali hizmetlere gönderilmesi harcama yetkilisinin imzası ile gerçekleşebiliyor) eksik, hatalı veya mevzuatlara aykırı oldukları gerekçesiyle geri gönderilmediği ve ödeme yapıldığını,
Muhasebe yetkililerinin, 34’üncü maddenin birinci fıkrasındaki ödemeye ilişkin hükümler ile bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen ödemeye ilişkin kontrol yükümlülüklerinden dolayı sorumlu olduklarını, muhasebe yetkililerinin bu Kanuna göre yapacakları kontrollere ilişkin sorumluluklarının, görevleri gereği incelemeleri gereken belgelerle sınırlı olduklarını ifade ederek tazminin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.
Başsavcılıkça tüm dilekçiler için yapılan aynı içerikli mütalaada;
“... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliğinin Kapsam başlıklı 2 nci maddesinde; "Bu Yönetmelik, ... Belediyesi sınırları içerisinde ikamet eden ve yine ... Belediyesi sınırları içerisindeki ilköğretim ve ortaöğretim okullarında eğitim veya ... ilinde bulunan üniversitelerde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğretimi alan, yardıma muhtaç aile ve öğrenciler ile şehit çocuğu, yetim, öksüz ve özürlü (engelli) öğrencilere yapılacak eğitim yardımının miktarını, müracaat, değerlendirme ve ödeme ile ilgili usul ve esaslarını kapsar." denilmek suretiyle kimlere eğitim yardımı yapılacağı belirlenmiştir.
Yönetmeliğin 2 nci bölümünde ise, eğitim yardımı kontenjanı, yardımın miktarı, ödeme zamanı ve kontenjanların duyurulmasına ilişkin hususlar düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtilen Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak eğitim yardımı yapıldığı anlaşılmış olup, yapılan ödemelerin kamu zararı olduğu ve verilen tazmin hükmünün tasdik edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Arz olunur.” denilmektedir.
Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
447 sayılı Ek İlamın 1. maddesi ile; ... Belediyesi bütçesinden, ... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak, eğitim yardımı yapılması sonucunda ... TL’nin tazminine hükmedilmiştir.
Bu defa, İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... mirasçıları adına vekili Av. ... ve ... ile Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulan ... ve ... tarafından temyiz talebinde bulunulmaktadır.
Esas Yönünden İnceleme:
... Belediye Meclisi’nin ... tarih ve ... sayılı Kararı ile yürürlüğe giren ... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliği’nin 1 inci maddesine göre; mezkûr Yönetmelik, ... Belediyesi tarafından karşılıksız olarak yapılacak eğitim yardımının usul ve esaslarını belirlemek amacıyla düzenlenmiştir.
... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliği’nin Kapsam başlıklı 2 nci maddesinde; “Bu Yönetmelik, ... Belediyesi sınırları içerisinde ikamet eden ve yine ... Belediyesi sınırları içerisindeki ilköğretim ve ortaöğretim okullarında eğitim veya ... ilinde bulunan üniversitelerde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğretimi alan, yardıma muhtaç aile ve öğrenciler ile şehit çocuğu, yetim, öksüz ve özürlü (engelli) öğrencilere yapılacak eğitim yardımının miktarını, müracaat, değerlendirme ve ödeme ile ilgili usul ve esaslarını kapsar.” denilmek suretiyle kimlere eğitim yardımı yapılacağı belirlenmiştir.
Yönetmeliğin 2 nci bölümü ise, eğitim yardımı kontenjanını, yardımın miktarını, ödeme zamanını ve bu hususların duyurulmasına ilişkin ilanı düzenlemektedir. Yönetmeliğin ilgili maddelerini kapsayan 2 nci bölüm aşağıya aynen alınmıştır:
“Eğitim Yardımı Kontenjanı
Madde 5- Her Kademedeki öğrencilere tahsis edilecek eğitim yardımları, bütçe imkânları ve ... ilçesi sınırları içindeki öğrenci sayısına göre Eğitim Yardımı Değerlendirme Komisyonu tarafından belirlenir ve Belediye Başkanı’nın uygun görüşü ile kesinleşir.
Kontenjanların Duyurulması:
Madde 6- Eğitim Yardımı kontenjanları ve müracaat tarihleri; ilan, afiş, pankart, basın yayın araçları ve internet yoluyla okul, öğrenci ve ailelerine duyurulur.
Verilecek Eğitim Yardımı Miktarı:
Madde 7- Her kademedeki öğrenci bursları, ödenek imkânları doğrultusunda, Eğitim Yardımı Değerlendirme Komisyonu tarafından belirlenir ve Belediye Başkanının onayı ile kesinleşir.
Ödeme Zamanı:
Madde 8- Eğitim Yardımının başlangıcı, yardımdan yararlanacak öğrencinin okuduğu okulun öğretime başladığı tarihte başlar ve öğretim yılı sonunda kesilir.”
Diğer taraftan, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Hemşehri Hukuku başlıklı 13 üncü maddesinde de;
“Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır.” denildikten sonra, aynı Kanunun 14 üncü maddesinde, belediyenin mahalli, müşterek nitelikte olmak şartıyla sosyal hizmet ve yardım yapabileceği hüküm altına alınmış ve belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanının belediye sınırlarını kapsadığı ifade edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, yukarıda belirtilen ... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliği hükümlerine göre, her mali yılda yapılacak eğitim yardımı için, ilgili eğitim yılında eğitim yardımı yapılacak öğrenci kontenjanının, her kademedeki öğrenciye ödenecek tutarın ve müracaat tarihlerinin önceden belirlenerek belediye başkanının onayına sunulması ve onayı müteakip her çeşit ilan aracı kullanılarak duyurulmasının gerekli olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, Yönetmeliğin öngördüğü bu şartlar yerine getirilmeksizin eğitim yardımlarının yapıldığı; yapılan bu yardımlarla ilgili olarak gerekli değerlendirmenin yapılabilmesi için;
1. Eğitim Yardımı yapılacak öğrenci sayısı ile her kademedeki öğrencilere ödenecek eğitim yardımı tutarını belirleyen Başkanlık Olurunun alınması,
2. Kontenjanların duyurulması amacıyla gerekli ilanların yapılması,
3. Eğitim yardımı yapılan öğrencilerin her biri için bir dosya açılması,
gerektiği halde bu işlemlerin yapıldığına ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı ve yazılan sorgu ile söz konusu belgelerin onaylı örneklerinin gönderilmesi istenmiş olmasına rağmen bu belgelerin gönderilmediği anlaşılmaktadır.
Yine anılan Yönetmeliğin 2 nci maddesindeki düzenlemeye göre, bir öğrenciye eğitim yardımı yapılabilmesi için, ilk olarak o öğrencinin,
a-) ... sınırları içerisinde ikamet etmesi ve ... sınırları içerisindeki ilköğretim ve ortaöğretim okullarında eğitim görmesi yahut,
b-) ... sınırları içerisinde ikamet etmesi ve ... ilinde bulunan üniversitelerde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğretimi alması,
c-) Yukarıdaki şartları taşıyan öğrencinin aynı zamanda ihtiyaç sahibi olması,
gerekmektedir. Dolayısıyla, “... sınırları içinde ikamet etme” kavramı eğitim yardımının yapılabilmesinde ve belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanının belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14 üncü maddesinde belediyenin mahalli, müşterek nitelikte olmak şartıyla sosyal hizmet ve yardım yapabileceği hüküm altına alınmıştır. Yine 14 üncü maddede belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanının belediye sınırlarını kapsadığı da ifade edilmiştir.
Rapor dosyası ve eki belgeler incelendiğinde ise, mevzuata ve ... Belediyesi tarafından yayımlanan Yönetmeliğe aykırı olarak; ... Belediyesi sınırları içerisinde ikamet etmediği halde bazı öğrencilerin eğitim yardımlarından yararlandırıldığı, ikamet adresi ... Belediyesi sınırları içerisinde olmakla birlikte yurt dışındaki yükseköğrenim kurumlarında eğitimine devam eden öğrencilere eğitim yardımı yapıldığı görülmektedir.
Ayrıca Daire İlamında yer aldığı üzere, kamu zararına ilişkin listede ismi bulunan ... ve ...’ın hem ...’de ikamet ettiği hem de ... ilinde üniversite okuduğu anlaşıldığından, bu kişilere yapılan eğitim yardımı da kamu zararı olarak değerlendirilmiştir. Şöyle ki, 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un “Burs ve kredilerin verilmesi” başlıklı 2 nci maddesinde; “Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu; yurt içinde yüksek öğrenim gören ve bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmeliklerle belirtilen usul ve esaslar dahilinde yeterlikleri ve ihtiyaçları tespit edilen öğrencilere burs-kredi verebilir. Genel bütçeli daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, bütçenin transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme kapsam ve programına alınmış, hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tâbi kuruluşlar, fonlar, döner sermayeler, kamu bankaları, kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurumlar ile kurul/üst kurullar ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları (…) (1) birinci fıkrada belirtilen yüksek öğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdî yardım adı altında herhangi bir ödeme yapamazlar; ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini öngördükleri yüksek öğrenim öğrencilerini, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirirler.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıdaki madde metninin ikinci fıkrasının ilk halinde yer alan “ … (belediyeler hariç) …” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 20/11/2008 tarihli ve E.: 2004/24, K.: 2008/165 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi iptale ilişkin gerekçeli Kararında; “(…) Öte yandan, dava konusu kurallarla çeşitli kurum ve kuruluşlarca verilen burslarda, mükerrerliğin önlenmesi; adil ve dengeli bir dağılım sağlanarak daha çok sayıda öğrenciye ulaşılması amacıyla, burs ve kredilerin tek elden verilmesi esasına dayanan bir sistem oluşturulduğu, ancak belediyelerin bundan istisna tutulduğu anlaşılmaktadır. Hukukun üstünlüğü esasını benimseyen bir devlette, genel kurala bu tür bir istisna getirilebilmesi için işin doğasından veya ayrıcalık tanınanların özel durumlarından kaynaklanan zorunluluklar bulunması gerekir. Aksi halde, yasama yetkisinin kullanılmasında, hizmetin gereği değil, yasa koyucunun hukuk sınırlarını aşan öznel iradesi belirleyici olur. Böyle bir durumu ise eşitlik temelinde, adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdürmekle yükümlü olan hukuk devleti anlayışı ile bağdaştırma olanağı bulunmadığından belediyelerin, dava konusu düzenleme ile getirilen yeni sistemin dışında tutulması Anayasa'nın hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.” denilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin belirtilen kararından sonra, 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un “Burs ve kredilerin verilmesi” başlıklı 2 nci maddesi gerekçe gösterilmek suretiyle, belediyelerin yükseköğrenim öğrencilerine burs, kredi verebilmesi mümkün değildir. Belediyeler ancak ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini öngördükleri yükseköğrenim öğrencilerini, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirebilirler.
Bütün bunlarla birlikte, temyiz dilekçesinde ifade edilen 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunun Ek 1 inci maddesi ile özel eğitim kurumlarında öğrenim görenlere devlet desteği verilmesinin hüküm altına alındığı, eğitim hizmetinin özü itibarıyla bir kamu hizmeti olduğu, engellilere, yaşlılara, çocuklara, kadınlara, gençlere, yoksullara, kimsesizlere yönelik eğitim, kültür sağlık ve spor hizmetleri ile tarihi kültürel mirasını tabiat varlıklarını yaşatılarak korunması hizmetlerinin belediyelere görev olarak verildiği ifade edilmişse de, 5580 sayılı Kanun kapsamında verilen eğitim ve öğretim desteği Milli Eğitim Bakanlığı’nca verilen desteği kapsamakta, belediyelerin bir kamu hizmeti olan eğitim hizmeti ile ilgili yapacakları giderler 5393 sayılı Kanun çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
Dolayısıyla, ... Belediyesi bütçesinden yapılan bu harcamalar yersiz ödemede bulunulmak suretiyle kamu kaynağında eksilmeye neden olunması anlamına geldiğinden, mevzuat hükümlerine aykırı olarak öğrencilere eğitim yardımı adı altında kamu kaynağı transfer edilmesi suretiyle kamu zararına sebebiyet verilmiştir.
Sorumluluk Yönünden İnceleme:
İlamda harcama sürecinde doğrudan yer almadığı anlaşılan Belediye Başkanları ... ve ...’nün sorumluluğa dahil edilmemeleri gerektiği ve ayrıca ödeme emri belgelerine ekli Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurul kararlarının bazılarında Diğer Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulmuş olan ...’ın imzasının bulunmadığı tespit edildiğinden bu ödeme emri belgeleri ile ilgili kamu zararından sorumlu tutulmaması gerektiği belirtilerek, ödeme emri belgesi üzerinde imzası olan Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlileri ile Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurul Kararında imzası olan Başkan ve üyeleri (Diğer Gerçekleştirme Görevlileri olarak) oluşan kamu zararından sorumlu tutulmuştur.
Sorumluluk yönünden, işbu temyiz talebine konu İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... (Yazı İşleri Müd.) mirasçıları adına vekili Av. ... ve ... (Yazı İşleri Müd.) ile Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulan ... (Memur) ve ... (Mali Hizmetler Müdürü – Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurulu Üyesi) sorumluluk itirazında bulunmaktadır.
Sorumlular tarafından gönderilen temyiz dilekçeleriyle, sorumlu tutuldukları ve kamu zararına konu ödemelerdeki sorumluluklarının, Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurulu tarafından belirlenen isme ve o isme ödenecek miktarın “Başkanlık Makamı” onayına sunulması ve onaydan geçtikten sonra oluşturulan dosyanın bir üst mercie iletilmesinden ibaret olduğunu, dolayısıyla alınan kararlardan ve içeriklerden bilgilerinin bulunmadığı, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde, kamu idarelerince yapılacak mali işlemlerle ilgili çeşitli denetim müesseseleri öngörüldüğü, bunların; ön mali kontrol ve iç denetim müesseseleri olduğu, söz konusu ödemeleri yapan Mali Hizmetler Müdürlüğü muhasebe birimi bünyesinde bulunan ön mali kontrol biriminde, başkanlık makamı ve harcama yetkilisinin onayları ve diğer evraklardan oluşan dosyanın eksik, hatalı veya mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle geri gönderilmediği ve ödeme yapıldığı belirtilmek suretiyle sorumluluk itirazında bulunulmaktadır.
6085 sayılı Kanunun “Sorumlular ve sorumluluk halleri” başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrasında ; “ Bu Kanunun sorumlular ve sorumluluk halleri uygulamasında; 5018 sayılı Kanun ve Sayıştay denetimi ile ilgili diğer kanunlarda belirtilen sorumlular ve sorumluluk halleri esas alınır.”, üçüncü fıkrasında ise; “Sorumlular; mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri ile illiyet bağı kurularak oluşturulan ilamda yer alan kamu zararından tek başlarına veya birlikte tazmin ile yükümlüdür.” Denilmektedir.
5018 sayılı Kanunun “Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32 nci maddesinde;
“Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır.
Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun ve diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.” hükmü yer almaktadır.
Kanunun “Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33 üncü maddesinde ise;
“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. (Değişik son cümle: 22/12/2005-5436/10 md.) Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.
Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.
…
Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.
…” denilmektedir.
Bu düzenlemeler doğrultusunda; 5018 sayılı Kanuna göre mali sorumluluğu bulunan Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlilerinin mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucu ilamda oluşturulan kamu zararından sorumluluğuna gidilmekte, kamu zararından tek başlarına veya birlikte tazmin ile yükümlü kılınmaktadırlar.
5018 sayılı Kanunu’nun “Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları” nın düzenlendiği 61 inci maddesinde ise;
“Muhasebe hizmeti; gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleridir. Bu işlemleri yürütenler muhasebe yetkilisidir. Memuriyet kadro ve unvanlarının muhasebe yetkilisi niteliğine etkisi yoktur.
Muhasebe yetkilisi, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumludur. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin muhasebe hizmetleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca yürütülür. Muhasebe yetkilileri gerekli bilgi ve raporları düzenli olarak kamu idarelerine verirler.
Muhasebe yetkilileri ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde;
a) Yetkililerin imzasını,
b) Ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam olmasını,
c) Maddi hata bulunup bulunmadığını,
d) Hak sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri, kontrol etmekle yükümlüdür.
Muhasebe yetkilileri, ilgili mevzuatında düzenlenmiş belgeler dışında belge arayamaz. Yukarıda sayılan konulara ilişkin hata veya eksiklik bulunması halinde ödeme yapamaz. Belgesi eksik veya hatalı olan ödeme emri belgeleri, düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç bir iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama yetkilisine yazılı olarak gönderilir. Hataların düzeltilmesi veya eksikliklerin giderilmesi halinde ödeme işlemi gerçekleştirilir.
...
Muhasebe yetkilileri, 34 üncü maddenin ikinci fıkrasındaki ödemeye ilişkin hükümler ile bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen ödemeye ilişkin kontrol yükümlülüklerinden dolayı sorumludur. Muhasebe yetkililerinin bu Kanuna göre yapacakları kontrollere ilişkin sorumlulukları, görevleri gereği incelemeleri gereken belgelerle sınırlıdır.
...” denilmektedir.
Muhasebe yetkililerin madde metninde belirtildiği üzere, ödeme aşamasında ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde kontrol yükümlülüğü bulunmakla birlikte, ödeme emri belgesine ekli belgede yer alan kişilere (hak sahibine) yapılan ödemenin mevzuata uygun olup olmadığının kontrolü muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumluluğunda olmadığından dilekçilerin bu konudaki itirazı da yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, 447 sayılı Ek İlamın 1’inci maddesiyle verilen ... TL’nin tazminine ilişkin hükmünün TASDİKİNE, oybirliğiyle,
6085 sayılı Kanunun 57 nci maddesi gereği bu kararın yazılı bildirim tarihinden itibaren on beş gün içerisinde Sayıştay’da karar düzeltilmesi yolu açık olmak üzere,
Karar verildiği 10.01.2024 tarih ve 56380 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
447 sayılı Ek İlamın 1. maddesi ile; ... Belediyesi bütçesinden, ... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak, eğitim yardımı yapılması sonucunda ... TL’nin tazminine hükmedilmiştir.
TEMYİZ DİLEKÇESİ
İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... mirasçıları adına vekili Av. ... sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde;
Söz konusu Sayıştay ilamında üst yöneticilerin sorumluluklarının bulunmadığı, üst yöneticilerin görev almaktan ziyade amiri olarak belirleme denetim ye gözetim sorumlulukları bulunduğu şeklindeki gerekçe ile bu kişilerin sorumluluklarının kaldırıldığını,
Halbuki müvekkilleri murisi ...’nun da o dönem harcama yetkilisi görevinde bulunmakta olduğunu,
Karara konu öğrencilere burs verilirken yeterli ehliyette olup olmadığının tespiti, gözetimi veya denetimi gibi bir sorumluluk görevi bulunmadığı gibi bu konuda bir bilgisinin olmasını beklemenin hata olacağını, ... Belediyesi gibi Türkiye’nin en büyük ve en yoğun illerinden birisi olan belediyede müvekkilinden bu tutumun beklenilmesinin hukuka uygun olmadığı gibi ahlaki de olmayacağını,
Bu nedenle müvekkilin de ortada bir kamu zararı var ise sorumlu tutulmaması gerektiğini,
Ayrıca tazmini istenen alacak kalemlerinde kamu zararı olduğuna dair tespite de itiraz etmekte olduklarını,
Eğitim öğretim desteği yörenin kalkınmada öncelik derecesi ve gelişmişlik durumu, öğrencinin ve ailesinin gelir düzeyi, eğitim bölgesinin öğrenci sayısı, destekten öğrenci ve öğrencinin gideceği okulun başarı seviyeleri ile öncelikli öğrenciler gibi ölçütlerin ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak verilebileceğini,
Söz konusu eğitim öğretim hizmeti sunan veya yararlanan gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarları ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 6183 sayılı kanunun 51. maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmesi yapılacak tebligat da sebebiyet verenlerden isteneceğini, Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi daireleri tarafından takip ve tahsil edilen bu fiillerin tekrarı halinde ayrıca kurum açma izinlerinin iptal edileceğini, bu madde kapsamında bakanlıkta istihdam edileceklerde aranacak şartların eğitim öğretim desteği verilmesine ilişkin ölçütlerin; desteği verilecek eğitim kurumu türleri, eğitim kademeleri ve kurumlar itibarıyla verilecek destek tutarlarının eğitim ve öğretimde kontrol ve denetim ile bu maddenin uygulanmasına dair diğer usul ve esastan Maliye Bakanı ve Bakanlığı’nca müştereken hazırlanan yönetmelikle belirlenir hükmünün yer almakta olduğunu, diğer taraftan 5580 sayılı kanun hükümleri doğrultusunda yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumlan Yönetmeliğinin ikinci maddesinin birinci fıkrasında Kanunun ek birinci maddesinde belirlenen sayıdaki öğrenciler için ilk onda yer alan okul türleri ve gruplarına göre eğitim ve öğretim desteği verilebileceğini, tebliğde her bir öğrenci için verilebilecek eğitim öğretim desteği tutarının resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul öncesi ilkokul ortaokul liselerde devletin maliyetinin bir buçuk katını geçmek üzere bir önceki yılın verileri esas alınarak yer verildiğini,
03.12.2013 tarihli 37976 sayılı Temiz Kurulu Kararıyla özel okullarda okuyan öğrencilerle İlgili olarak belediyelerce yapılan yardımlarla ilgili olarak verilen tazmin hükmünün kaldırıldığını, bunun gerekçeleri arasında özel üniversitelere devlet yardım yapılmasının da belirtildiğine yani devletin yardımı yaptığı bir konuda belediyelerin de yardımda bulunmasının yerinde görüldüğünü, özel okullarda eğitim gören öğrencilere ayni nakdi yardım verilmesinin yasal dayanağının da bulunduğuna, bu nedenle mevzuata uygun olarak yapılan yardımların 5018 sayılı kanunun 71-C maddesine göre kamu zararı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu yardımların kamu hizmetinde kullanılmış olmasının belediye kamu gelirinde azalmaya neden olduğunun iddia edilemeyeceğini, eğitim hizmetlerinin devlet bütçesine en büyük kaynağı oluşturan bir hizmet olup gerekleri ve yararlarının tartışılmaz olduğunu,
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumlan Kanunun Ek 1. maddesi ile özel eğitim kurumlarında öğretim görenlere devlet desteği verilmesinin hüküm altına alındığını, İl Özel idaresi ve belediye hizmetlerinin gönüllü katılımın, yönetmeliğin beşinci maddesinde engellilere, yaşlılara, çocuklara, kadınlara, gençlere, yoksullara, kimsesizlere yönelik eğitim, kültür sağlık ve spor hizmetleri ile tarihi kültürel mirasını tabiat varlıklarını yaşatılarak korunması hizmetlerinin belediyeleri görev olarak verildiğini, eğitim hizmetinin özü itibarıyla bir kamu hizmeti olduğunu, ana hesabın teminat altında bulunduğunu ve bu hizmetin özel sektörce yerine getirilmesinin niteliğini değiştirmediğini 37976 sayılı Temyiz Kurulu Kararıyla özel okulda okuyan öğrencilere verilen borçla ilgili tazmin hükmünün kaldırıldığını, bu kararın gerekçesinde özel üniversitelere devlet yardım yapılmasının kanuni dayanağının bulunmamasının gösterildiğini,
İlamda soyut olarak öğrencilerin yönetmelik hükümlerine uygun olarak seçilip seçilmediğinin belli olmadığının ifade edildiğini, oysa yardım yapılırken yönetmelikte belirtilen prosedürlerin uyudu her öğrenci için bir dosya hazırlandı öğrenci dosyaların incelenmesi seçiminin öğrencinin muhtaçlık durumu ve başarı kıtasına göre yapıldığının belirtildiğini,
5018 sayılı kanun Md. 71’de kamu zararının ne olduğunu açıklandığını, hükme göre; kamu zararının; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması olarak tanımlandığını, kabul etmemekle beraber; müvekkillerin murisinin ihmalinden kaynaklanan bir mevzuata aykırı karar sonucu söz konusu burs verme işlemlerinin yapıldığı varsayımında; kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunup olunmadığının tespitinin yapılmadığını ifade ederek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.
İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde;
Sorumlu tutulduğu ve sebep olduğu söylenen kamu zararının konusunun eğitim yardımı olduğunu, söz konusu ödemeler ile ilgili isimleri belirleme yetkisinin olmadığını, şahsının bu ödeme ile ilgili dahi, Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurulu tarafından belirlenen isme ve o isme ödenecek miktarın ’’Başkanlık Makamı” onayına sunulması ve onaydan geçtikten sonra oluşturulan dosyanın mali hizmetlere gönderilmesinden ibaret olduğunu,
Öte yandan, Kanun koyucunun 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu çerçevesinde, kamu idarelerince yapılacak mali işlemlerle ilgili çeşitli denetim müesseseleri öngördüğünü, bunların; ön mali kontrol ve iç denetim müesseseleri olduğunu, ön mali kontrolün harcama biriminde ve ödeme öncesinde de mali hizmetler birimi içerisinde yapılan kontroller olduğunu, iç denetim biriminin, bütün olarak idarenin mali iş ve işlemlerini kontrol eden birim olduğunu,
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu’nun Muhasebe hizmetleri başlıklı 61 inci maddesinde; “Gelirlerin tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması muhasebe hizmetidir Muhasebe yetkilisi, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumludur. 9.12.1994 tarihli ve 4059 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin muhasebe hizmetleri Maliye Bakanlığınca yürütülür. Muhasebe yetkilileri gerekli bilgi ve raporları düzenli olarak kamu idarelerine verirler.
Muhasebe yetkilileri ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde;
a) Yetkililerin imzasını,
b) Ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam olmasını,
c) Maddi hata bulunup bulunmadığını,
d) Hak sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri,
Kontrol etmekle yükümlüdür.” denildiğini,
Muhasebe yetkililerinin, ilgili mevzuatında düzenlenmiş belgeler dışında belge aramadıklarını, yukarıda sayılan konulara ilişkin hata veya eksiklik bulunması halinde ödeme yapamadıklarını, malî kontrol yetkilisine de bildirilmek şartıyla, belgesi eksik veya hatalı olan ödeme emri belgelerinin, düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç bir iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama yetkilisine yazılı olarak gönderildiğini, hataların düzeltilmesi veya eksikliklerin giderilmesi halinde ödeme işleminin gerçekleştirildiğini,
Söz konusu ödemeleri yapan Mali Hizmetler Müdürlüğü muhasebe birimi bünyesinde bulunan ön mali kontrol biriminden, Başkanlık Makamı ve harcama yetkilisinin onayları ve diğer evraklardan oluşan dosyanın eksik, hatalı veya mevzuata aykırıdır gerekçesiyle geri gönderilmediği ve ödeme yapıldığını,
Muhasebe yetkililerinin, 34’üncü maddenin birinci fıkrasındaki ödemeye ilişkin hükümler ile bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen ödemeye ilişkin kontrol yükümlülüklerinden dolayı sorumlu olduklarını, muhasebe yetkililerinin bu Kanuna göre yapacakları kontrollere ilişkin sorumluluklarının, görevleri gereği incelemeleri gereken belgelerle sınırlı olduklarını,
Şahsından tazmin istemine konu yapılan işlemlerin, bu üç denetim sisteminden geçmiş veya geçmesi gereken işlemler olduğunu, eğer Kanuna aykırı bir sonucun oluşmasına yönelik bir organizasyonun bulunduğu tespiti yapılıyorsa, bu iş ve işlemlerin anılan denetim müesseselerine takılmasının gerektiğini ifade ederek, tazmin kararının kaldırılmasına karar verilmesini arz ve talep etmektedir.
İlamda Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulan ... sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde;
Söz konusu dönemde Mali Hizmetler Müdürü olarak görev yapmakta olduğunu, eğitim yardımı konusunda alınan kararlardan ve içeriklerin bilgisinin bulunmadığını, kaldı ki söz konusu eğitim yardımına ilişkin sadece Mali Hizmetler Müdürü olması nedeniyle ödeme konusunda imzasının bulunduğunu, eğitim yardımı alacak öğrencilerin tespiti ve kararın Başkan ve Başkan Yardımcıları tarafından belirlendiğini, bu konuda herhangi bir sorumluğunun bulunmadığını,
Dolayısıyla yapılan faaliyet nedeniyle kamu zararı oluşmadığını, yapılan işlemlerin hukuka ve yasalara uygun olduğunun açık olduğunu ifade ederek sorgu konusu yapılan 12. maddeye ilişkin savunmalarının kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmektedir.
İlamda Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulan ... sunmuş olduğu temyiz dilekçesinde;
“Gerçekleştirme görevlisi” nin görev ve sorumluluklarının, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununda düzenlendiğini; gerçekleştirme görevlilerinin, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürüttüklerini,
Bu çerçeve uyarınca gerçekleştirme görevlisinin görevinin, kamu idarelerinin üst düzey yöneticilerinin yazılı onayı ile ihtiyaç duyulan mal veya hizmet alımı için piyasa fiyat araştırmasının yapılması, piyasa fiyat araştırmasının bir rapora bağlanarak “harcama yetkilisinin onayına sunulması ve onayının alınması; malın veya hizmetin teslimine ilişkin işlemlerin yapılması; belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanmasından ibaret olduğunu,
Gerçekleştirme görevlisinin, ihtiyacın belirlenmesinde bir dahili olmadığı gibi eğitim yardımı ihtiyacının hangi usulde gerçekleştirileceği hususunda karar verme yetkisine sahip bulunmadığını, içeriğinin belirlenmesinde de gerçekleştirme görevlisinin herhangi bir inisiyatifi, yetkisi; dolayısıyla görev ve sorumluluğu bulunmadığını,
Sorumlu tutulduğu ve sebep olduğu söylenen kamu zararının konusunun eğitim yardımı olduğunu, söz konusu ödemeler ile ilgili şahsına isimleri belirlenen ve eğitim yardımı yapılması yönünde harcama talimatı verilmediğini, şahsının bu ödeme ile ilgili dahlinin, Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurulunun belirlediği isme ve o isme ödenecek miktarın Harcama yetkilisi tarafından önce ‘’Başkanlık Makamı” onayına sunulması ve onaydan geçtikten sonra harcama yetkilisinin talimatıyla verdiği evrakları bir dosyada toplamaktan ibaret olduğunu,
Öte yandan, kanun koyucunun 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu çerçevesinde, kamu idarelerince yapılacak mali işlemlerle ilgili çeşitli denetim müesseseleri öngördüğünü, bunların; ön mali kontrol ve iç denetim müesseseleri olduğunu, ön mali kontrolün harcama biriminde ve ödeme öncesinde de Mali Hizmetler birimi içerisinde yapılan kontroller olduğunu, iç denetim biriminin de bütün olarak idarenin mali iş ve işlemlerini kontrol eden birim olduğunu,
Muhasebe yetkililerinin, ilgili mevzuatında düzenlenmiş belgeler dışında belge arayamayacaklarını, yukarıda sayılan konulara ilişkin hata veya eksiklik bulunması halinde ödeme yapamaz Malî kontrol yetkilisine de bildirilmek şartıyla, belgesi eksik veya hatalı olan ödeme emri belgeleri, düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç bir iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama yetkilisine yazılı olarak gönderdiğini, hataların düzeltilmesi veya eksikliklerin giderilmesi halinde ödeme işleminin gerçekleştirildiğini,
Söz konusu ödemeleri yapan Mali Hizmetler Müdürlüğü muhasebe birimi bünyesinde bulunan ön mali kontrol biriminde, Başkanlık Makamı ve harcama yetkilisinin onayları ve diğer evraklardan oluşan dosyanın (mali hizmetlere gönderilmesi harcama yetkilisinin imzası ile gerçekleşebiliyor) eksik, hatalı veya mevzuatlara aykırı oldukları gerekçesiyle geri gönderilmediği ve ödeme yapıldığını,
Muhasebe yetkililerinin, 34’üncü maddenin birinci fıkrasındaki ödemeye ilişkin hükümler ile bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen ödemeye ilişkin kontrol yükümlülüklerinden dolayı sorumlu olduklarını, muhasebe yetkililerinin bu Kanuna göre yapacakları kontrollere ilişkin sorumluluklarının, görevleri gereği incelemeleri gereken belgelerle sınırlı olduklarını ifade ederek tazminin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.
Başsavcılıkça tüm dilekçiler için yapılan aynı içerikli mütalaada;
“... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliğinin Kapsam başlıklı 2 nci maddesinde; "Bu Yönetmelik, ... Belediyesi sınırları içerisinde ikamet eden ve yine ... Belediyesi sınırları içerisindeki ilköğretim ve ortaöğretim okullarında eğitim veya ... ilinde bulunan üniversitelerde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğretimi alan, yardıma muhtaç aile ve öğrenciler ile şehit çocuğu, yetim, öksüz ve özürlü (engelli) öğrencilere yapılacak eğitim yardımının miktarını, müracaat, değerlendirme ve ödeme ile ilgili usul ve esaslarını kapsar." denilmek suretiyle kimlere eğitim yardımı yapılacağı belirlenmiştir.
Yönetmeliğin 2 nci bölümünde ise, eğitim yardımı kontenjanı, yardımın miktarı, ödeme zamanı ve kontenjanların duyurulmasına ilişkin hususlar düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtilen Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak eğitim yardımı yapıldığı anlaşılmış olup, yapılan ödemelerin kamu zararı olduğu ve verilen tazmin hükmünün tasdik edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Arz olunur.” denilmektedir.
Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
447 sayılı Ek İlamın 1. maddesi ile; ... Belediyesi bütçesinden, ... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak, eğitim yardımı yapılması sonucunda ... TL’nin tazminine hükmedilmiştir.
Bu defa, İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... mirasçıları adına vekili Av. ... ve ... ile Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulan ... ve ... tarafından temyiz talebinde bulunulmaktadır.
Esas Yönünden İnceleme:
... Belediye Meclisi’nin ... tarih ve ... sayılı Kararı ile yürürlüğe giren ... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliği’nin 1 inci maddesine göre; mezkûr Yönetmelik, ... Belediyesi tarafından karşılıksız olarak yapılacak eğitim yardımının usul ve esaslarını belirlemek amacıyla düzenlenmiştir.
... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliği’nin Kapsam başlıklı 2 nci maddesinde; “Bu Yönetmelik, ... Belediyesi sınırları içerisinde ikamet eden ve yine ... Belediyesi sınırları içerisindeki ilköğretim ve ortaöğretim okullarında eğitim veya ... ilinde bulunan üniversitelerde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğretimi alan, yardıma muhtaç aile ve öğrenciler ile şehit çocuğu, yetim, öksüz ve özürlü (engelli) öğrencilere yapılacak eğitim yardımının miktarını, müracaat, değerlendirme ve ödeme ile ilgili usul ve esaslarını kapsar.” denilmek suretiyle kimlere eğitim yardımı yapılacağı belirlenmiştir.
Yönetmeliğin 2 nci bölümü ise, eğitim yardımı kontenjanını, yardımın miktarını, ödeme zamanını ve bu hususların duyurulmasına ilişkin ilanı düzenlemektedir. Yönetmeliğin ilgili maddelerini kapsayan 2 nci bölüm aşağıya aynen alınmıştır:
“Eğitim Yardımı Kontenjanı
Madde 5- Her Kademedeki öğrencilere tahsis edilecek eğitim yardımları, bütçe imkânları ve ... ilçesi sınırları içindeki öğrenci sayısına göre Eğitim Yardımı Değerlendirme Komisyonu tarafından belirlenir ve Belediye Başkanı’nın uygun görüşü ile kesinleşir.
Kontenjanların Duyurulması:
Madde 6- Eğitim Yardımı kontenjanları ve müracaat tarihleri; ilan, afiş, pankart, basın yayın araçları ve internet yoluyla okul, öğrenci ve ailelerine duyurulur.
Verilecek Eğitim Yardımı Miktarı:
Madde 7- Her kademedeki öğrenci bursları, ödenek imkânları doğrultusunda, Eğitim Yardımı Değerlendirme Komisyonu tarafından belirlenir ve Belediye Başkanının onayı ile kesinleşir.
Ödeme Zamanı:
Madde 8- Eğitim Yardımının başlangıcı, yardımdan yararlanacak öğrencinin okuduğu okulun öğretime başladığı tarihte başlar ve öğretim yılı sonunda kesilir.”
Diğer taraftan, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Hemşehri Hukuku başlıklı 13 üncü maddesinde de;
“Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır.” denildikten sonra, aynı Kanunun 14 üncü maddesinde, belediyenin mahalli, müşterek nitelikte olmak şartıyla sosyal hizmet ve yardım yapabileceği hüküm altına alınmış ve belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanının belediye sınırlarını kapsadığı ifade edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, yukarıda belirtilen ... Belediyesi Eğitim Yardımı Yönetmeliği hükümlerine göre, her mali yılda yapılacak eğitim yardımı için, ilgili eğitim yılında eğitim yardımı yapılacak öğrenci kontenjanının, her kademedeki öğrenciye ödenecek tutarın ve müracaat tarihlerinin önceden belirlenerek belediye başkanının onayına sunulması ve onayı müteakip her çeşit ilan aracı kullanılarak duyurulmasının gerekli olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, Yönetmeliğin öngördüğü bu şartlar yerine getirilmeksizin eğitim yardımlarının yapıldığı; yapılan bu yardımlarla ilgili olarak gerekli değerlendirmenin yapılabilmesi için;
1. Eğitim Yardımı yapılacak öğrenci sayısı ile her kademedeki öğrencilere ödenecek eğitim yardımı tutarını belirleyen Başkanlık Olurunun alınması,
2. Kontenjanların duyurulması amacıyla gerekli ilanların yapılması,
3. Eğitim yardımı yapılan öğrencilerin her biri için bir dosya açılması,
gerektiği halde bu işlemlerin yapıldığına ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı ve yazılan sorgu ile söz konusu belgelerin onaylı örneklerinin gönderilmesi istenmiş olmasına rağmen bu belgelerin gönderilmediği anlaşılmaktadır.
Yine anılan Yönetmeliğin 2 nci maddesindeki düzenlemeye göre, bir öğrenciye eğitim yardımı yapılabilmesi için, ilk olarak o öğrencinin,
a-) ... sınırları içerisinde ikamet etmesi ve ... sınırları içerisindeki ilköğretim ve ortaöğretim okullarında eğitim görmesi yahut,
b-) ... sınırları içerisinde ikamet etmesi ve ... ilinde bulunan üniversitelerde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğretimi alması,
c-) Yukarıdaki şartları taşıyan öğrencinin aynı zamanda ihtiyaç sahibi olması,
gerekmektedir. Dolayısıyla, “... sınırları içinde ikamet etme” kavramı eğitim yardımının yapılabilmesinde ve belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanının belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14 üncü maddesinde belediyenin mahalli, müşterek nitelikte olmak şartıyla sosyal hizmet ve yardım yapabileceği hüküm altına alınmıştır. Yine 14 üncü maddede belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanının belediye sınırlarını kapsadığı da ifade edilmiştir.
Rapor dosyası ve eki belgeler incelendiğinde ise, mevzuata ve ... Belediyesi tarafından yayımlanan Yönetmeliğe aykırı olarak; ... Belediyesi sınırları içerisinde ikamet etmediği halde bazı öğrencilerin eğitim yardımlarından yararlandırıldığı, ikamet adresi ... Belediyesi sınırları içerisinde olmakla birlikte yurt dışındaki yükseköğrenim kurumlarında eğitimine devam eden öğrencilere eğitim yardımı yapıldığı görülmektedir.
Ayrıca Daire İlamında yer aldığı üzere, kamu zararına ilişkin listede ismi bulunan ... ve ...’ın hem ...’de ikamet ettiği hem de ... ilinde üniversite okuduğu anlaşıldığından, bu kişilere yapılan eğitim yardımı da kamu zararı olarak değerlendirilmiştir. Şöyle ki, 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un “Burs ve kredilerin verilmesi” başlıklı 2 nci maddesinde; “Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu; yurt içinde yüksek öğrenim gören ve bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmeliklerle belirtilen usul ve esaslar dahilinde yeterlikleri ve ihtiyaçları tespit edilen öğrencilere burs-kredi verebilir. Genel bütçeli daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, bütçenin transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme kapsam ve programına alınmış, hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tâbi kuruluşlar, fonlar, döner sermayeler, kamu bankaları, kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurumlar ile kurul/üst kurullar ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları (…) (1) birinci fıkrada belirtilen yüksek öğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdî yardım adı altında herhangi bir ödeme yapamazlar; ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini öngördükleri yüksek öğrenim öğrencilerini, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirirler.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıdaki madde metninin ikinci fıkrasının ilk halinde yer alan “ … (belediyeler hariç) …” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 20/11/2008 tarihli ve E.: 2004/24, K.: 2008/165 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi iptale ilişkin gerekçeli Kararında; “(…) Öte yandan, dava konusu kurallarla çeşitli kurum ve kuruluşlarca verilen burslarda, mükerrerliğin önlenmesi; adil ve dengeli bir dağılım sağlanarak daha çok sayıda öğrenciye ulaşılması amacıyla, burs ve kredilerin tek elden verilmesi esasına dayanan bir sistem oluşturulduğu, ancak belediyelerin bundan istisna tutulduğu anlaşılmaktadır. Hukukun üstünlüğü esasını benimseyen bir devlette, genel kurala bu tür bir istisna getirilebilmesi için işin doğasından veya ayrıcalık tanınanların özel durumlarından kaynaklanan zorunluluklar bulunması gerekir. Aksi halde, yasama yetkisinin kullanılmasında, hizmetin gereği değil, yasa koyucunun hukuk sınırlarını aşan öznel iradesi belirleyici olur. Böyle bir durumu ise eşitlik temelinde, adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdürmekle yükümlü olan hukuk devleti anlayışı ile bağdaştırma olanağı bulunmadığından belediyelerin, dava konusu düzenleme ile getirilen yeni sistemin dışında tutulması Anayasa'nın hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.” denilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin belirtilen kararından sonra, 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un “Burs ve kredilerin verilmesi” başlıklı 2 nci maddesi gerekçe gösterilmek suretiyle, belediyelerin yükseköğrenim öğrencilerine burs, kredi verebilmesi mümkün değildir. Belediyeler ancak ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini öngördükleri yükseköğrenim öğrencilerini, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirebilirler.
Bütün bunlarla birlikte, temyiz dilekçesinde ifade edilen 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunun Ek 1 inci maddesi ile özel eğitim kurumlarında öğrenim görenlere devlet desteği verilmesinin hüküm altına alındığı, eğitim hizmetinin özü itibarıyla bir kamu hizmeti olduğu, engellilere, yaşlılara, çocuklara, kadınlara, gençlere, yoksullara, kimsesizlere yönelik eğitim, kültür sağlık ve spor hizmetleri ile tarihi kültürel mirasını tabiat varlıklarını yaşatılarak korunması hizmetlerinin belediyelere görev olarak verildiği ifade edilmişse de, 5580 sayılı Kanun kapsamında verilen eğitim ve öğretim desteği Milli Eğitim Bakanlığı’nca verilen desteği kapsamakta, belediyelerin bir kamu hizmeti olan eğitim hizmeti ile ilgili yapacakları giderler 5393 sayılı Kanun çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
Dolayısıyla, ... Belediyesi bütçesinden yapılan bu harcamalar yersiz ödemede bulunulmak suretiyle kamu kaynağında eksilmeye neden olunması anlamına geldiğinden, mevzuat hükümlerine aykırı olarak öğrencilere eğitim yardımı adı altında kamu kaynağı transfer edilmesi suretiyle kamu zararına sebebiyet verilmiştir.
Sorumluluk Yönünden İnceleme:
İlamda harcama sürecinde doğrudan yer almadığı anlaşılan Belediye Başkanları ... ve ...’nün sorumluluğa dahil edilmemeleri gerektiği ve ayrıca ödeme emri belgelerine ekli Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurul kararlarının bazılarında Diğer Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulmuş olan ...’ın imzasının bulunmadığı tespit edildiğinden bu ödeme emri belgeleri ile ilgili kamu zararından sorumlu tutulmaması gerektiği belirtilerek, ödeme emri belgesi üzerinde imzası olan Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlileri ile Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurul Kararında imzası olan Başkan ve üyeleri (Diğer Gerçekleştirme Görevlileri olarak) oluşan kamu zararından sorumlu tutulmuştur.
Sorumluluk yönünden, işbu temyiz talebine konu İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... (Yazı İşleri Müd.) mirasçıları adına vekili Av. ... ve ... (Yazı İşleri Müd.) ile Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu tutulan ... (Memur) ve ... (Mali Hizmetler Müdürü – Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurulu Üyesi) sorumluluk itirazında bulunmaktadır.
Sorumlular tarafından gönderilen temyiz dilekçeleriyle, sorumlu tutuldukları ve kamu zararına konu ödemelerdeki sorumluluklarının, Sosyal Yardım Ödeneği Değerlendirme Kurulu tarafından belirlenen isme ve o isme ödenecek miktarın “Başkanlık Makamı” onayına sunulması ve onaydan geçtikten sonra oluşturulan dosyanın bir üst mercie iletilmesinden ibaret olduğunu, dolayısıyla alınan kararlardan ve içeriklerden bilgilerinin bulunmadığı, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde, kamu idarelerince yapılacak mali işlemlerle ilgili çeşitli denetim müesseseleri öngörüldüğü, bunların; ön mali kontrol ve iç denetim müesseseleri olduğu, söz konusu ödemeleri yapan Mali Hizmetler Müdürlüğü muhasebe birimi bünyesinde bulunan ön mali kontrol biriminde, başkanlık makamı ve harcama yetkilisinin onayları ve diğer evraklardan oluşan dosyanın eksik, hatalı veya mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle geri gönderilmediği ve ödeme yapıldığı belirtilmek suretiyle sorumluluk itirazında bulunulmaktadır.
6085 sayılı Kanunun “Sorumlular ve sorumluluk halleri” başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrasında ; “ Bu Kanunun sorumlular ve sorumluluk halleri uygulamasında; 5018 sayılı Kanun ve Sayıştay denetimi ile ilgili diğer kanunlarda belirtilen sorumlular ve sorumluluk halleri esas alınır.”, üçüncü fıkrasında ise; “Sorumlular; mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri ile illiyet bağı kurularak oluşturulan ilamda yer alan kamu zararından tek başlarına veya birlikte tazmin ile yükümlüdür.” Denilmektedir.
5018 sayılı Kanunun “Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32 nci maddesinde;
“Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır.
Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun ve diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.” hükmü yer almaktadır.
Kanunun “Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33 üncü maddesinde ise;
“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. (Değişik son cümle: 22/12/2005-5436/10 md.) Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.
Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.
…
Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.
…” denilmektedir.
Bu düzenlemeler doğrultusunda; 5018 sayılı Kanuna göre mali sorumluluğu bulunan Harcama Yetkilileri ve Gerçekleştirme Görevlilerinin mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucu ilamda oluşturulan kamu zararından sorumluluğuna gidilmekte, kamu zararından tek başlarına veya birlikte tazmin ile yükümlü kılınmaktadırlar.
5018 sayılı Kanunu’nun “Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları” nın düzenlendiği 61 inci maddesinde ise;
“Muhasebe hizmeti; gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleridir. Bu işlemleri yürütenler muhasebe yetkilisidir. Memuriyet kadro ve unvanlarının muhasebe yetkilisi niteliğine etkisi yoktur.
Muhasebe yetkilisi, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumludur. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin muhasebe hizmetleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca yürütülür. Muhasebe yetkilileri gerekli bilgi ve raporları düzenli olarak kamu idarelerine verirler.
Muhasebe yetkilileri ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde;
a) Yetkililerin imzasını,
b) Ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam olmasını,
c) Maddi hata bulunup bulunmadığını,
d) Hak sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri, kontrol etmekle yükümlüdür.
Muhasebe yetkilileri, ilgili mevzuatında düzenlenmiş belgeler dışında belge arayamaz. Yukarıda sayılan konulara ilişkin hata veya eksiklik bulunması halinde ödeme yapamaz. Belgesi eksik veya hatalı olan ödeme emri belgeleri, düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç bir iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama yetkilisine yazılı olarak gönderilir. Hataların düzeltilmesi veya eksikliklerin giderilmesi halinde ödeme işlemi gerçekleştirilir.
...
Muhasebe yetkilileri, 34 üncü maddenin ikinci fıkrasındaki ödemeye ilişkin hükümler ile bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen ödemeye ilişkin kontrol yükümlülüklerinden dolayı sorumludur. Muhasebe yetkililerinin bu Kanuna göre yapacakları kontrollere ilişkin sorumlulukları, görevleri gereği incelemeleri gereken belgelerle sınırlıdır.
...” denilmektedir.
Muhasebe yetkililerin madde metninde belirtildiği üzere, ödeme aşamasında ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde kontrol yükümlülüğü bulunmakla birlikte, ödeme emri belgesine ekli belgede yer alan kişilere (hak sahibine) yapılan ödemenin mevzuata uygun olup olmadığının kontrolü muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumluluğunda olmadığından dilekçilerin bu konudaki itirazı da yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, 447 sayılı Ek İlamın 1’inci maddesiyle verilen ... TL’nin tazminine ilişkin hükmünün TASDİKİNE, oybirliğiyle,
6085 sayılı Kanunun 57 nci maddesi gereği bu kararın yazılı bildirim tarihinden itibaren on beş gün içerisinde Sayıştay’da karar düzeltilmesi yolu açık olmak üzere,
Karar verildiği 10.01.2024 tarih ve 56380 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Kararla ilgili sorunuz mu var?