KARAR

Unvan değişikliğe sınavına girmeden Özel Kalem Müdürlüğünden Mühendis kadrosuna atanma:

)... Belediyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “İstisnai memurluklar” başlıklı 59’uncu maddesi hükmü uyarınca Özel Kalem Müdürlüğü kadrosuna açıktan atanarak göreve başlayan …’in daha sonra sınavsız olarak mühendis kadrosuna atamasının yapıldığı, bu usulsüz atama sonucunda da mühendis kadrosu için öngörülen maaş unsurlarının ilgiliye ödenmesi suretiyle kamu zararına neden olunduğu iddiasına ilişkin olarak yapılan inceleme sonucunda;

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “İstisnai memurluklar” başlıklı 59’uncu maddesinde, “...Özel Kalem müdürlüklerine... bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve dereceye yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tahsis edilmiş-derece aylığı ile memur atanabilir...

Birinci fıkrada sayılan memurların bulundukları bu kadrolar emeklilik aylığının hesabında ve diğer memurluklara naklen atanmalarında herhangi bir sınıf için kazanılmış hâk sayılmaz. Bu görevlerde bulunan memurların emeklilik kıdemleri yürümekle devam eder.” denilmektedir.

Ayrıca 04.07.2009 tarih ve 27278 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik’in “Hizmet grupları arasında geçişler” başlıklı 20’nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; “İstisnai memurlukarıda çalışanlar veya çalışmış olanlar, bu Yönetmelik kapsamındaki kadrolara, atanacakları kadro için öngörülen şartları taşımaları kaydıyla sanıvasız atanabilir.” hükmü Danıştay 5’inci Dairesinin 2009/4677 Esas ve 2011/6294 sayılı kararlarıyla iptal edilmesi üzerine temyiz edilmiş ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 01.04.2010 tarih ve 2010/70 sayılı kararında “… Belirtilen hukuksal duruma göre, görevde yükselme kapsamında bulunmayan istisnai memurluklara sınavsız atama yapılacağı açıktır. Ancak, istisnai memurluklarda görev yapan veya daha önce görev yapmış olanların, görevde yükselme veya unvan değişikliği kapsamında bulunan (Yönetmelik kapsamındaki) kadrolara sınavsız atanabileceklerine ilişkin bir düzenlemeye, dava konusu Yönetmeliğin dayandığı anılan yasalarda ve Genel Yönetmelikte yer verilmemiştir.

Diğer taraftan, 657 sayılı Yasada Devlet memurluğunda yükselmenin kariyer ve liyakat ilkeleri çerçevesinde yapılması esası benimsenmiş, anılan Yasaya dayanılarak Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen Genel Yönetmelikte de görevde yükselmenin esalarının aynı ilkelere dayandırılmış olması karşısında, istisnai memurluklarda çalışan veya çalışmış olanların, dava konusu Yönetmelik kapsamındaki kadrolara sınavsız atanabilmeleri yönündeki düzenleme kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olduğu gibi eşitlik ilkesine de uygun düşmemektedir." gerekçesiyle temyiz isteminin reddine, 5. Dairenin iptal kararının onamasına karar verilmiştir.

Öte yandan ilgili atamanın yapıldığı tarihte (17.12.2020) yürürlükte bulunan ve 02.07.2020 tarih ve 31173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik’in “Görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi kadrolar” başlıklı 5’inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde mühendis kadrosu, unvan değişikliğine tabi kadrolar arasında sayılmıştır.



Mezkûr Yönetmelik’in “Unvan değişikliği sınavına tabi olan kadrolara atanacaklarda aranacak genel şartlar” başlıklı 8’inci maddesinde de unvan değişikliği sınavına tabi olan mühendislik kadrosuna atanacaklarda, unvan değişikliği sınavında başarılı olma şartının aranacağı hüküm altına alınmıştır.

Rapor maddesinde; anılan mevzuat hükümleri uyarınca Özel Kalem Müdürlüğü görevini yürüten ilgilinin unvan değişikliği sınavında başarılı olmadan mühendis kadrosuna atamasının yapılması ve mevzuata aykırı olarak yapılan atamadan dolayı kazanılmış haktan söz edilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiş ve Özel Kalem Müdürlüğü kadrosundan mühendis kadrosuna atanan …’in mevzuata aykırı olan atama sonucunda yararlandığı mühendis kadrosunun mali haklarının kamu zararı teşkil ettiği ileri sürülmüştür.

Savunmalarda ise kamu zararı tutarının tahsil edildiği bildirilmiştir.

Sonuç olarak; Özel Kalem Müdürü kadrosunda yer almakta iken unvan değişikliği sınavında başarılı olmadan mühendis kadrosuna atanan …’e mühendis kadrosu için öngörülen hesabı aşağıda yer verilen tablolarda gösterilen ek ödeme, ek gösterge ile zam ve tazminatların ödenmesi suretiyle sebep olunan toplam .. TL kamu zararının Harcama Yetkilisi …’den 12.10.2023 tarih ve … Nolu tahsilat makbuzu ile tahsil edildiği anlaşıldığından ilişilecek husus kalmadığına,

6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İşbu İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere

oy çokluğuyla,

Azınlık Görüşleri:

(Daire Başkanı .. ve Üye …’un karşı görüşleri: Özel Kalem Müdürlüğü görevini yürütmekte olan …’in unvan değişikliği sınavına girmeksizin Mühendis kadrosuna atanması nedeniyle memurluk görevi ile Müdürlük görevleri arasındaki ödeme farkının kamu zararı olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır.

Çoğunluk görüşünde; 657 sayılı Kanun'un "İstisnai Memurluklar" başlıklı 59'uncu maddesinde yer alan “diğer memurluklara naklen atanmalarında herhangi bir sınıf için kazanılmış hak sayılmaz.” hükmünden hareketle istisnai memuriyet kadrosunda olanların bu görevinin sona ermesi durumunda ancak unvansız bir memuriyet kadrosuna atanabileceği gerekçesiyle yapılan atama işleminin hukuka aykırı olduğuna bu nedenle yapılan atamanın usulsüz olması nedeniyle kamu zararının oluştuğu iddia edilmekte, yönetmeliğin 20’nci maddesinin (ç) bendinde yeralan; “İstisnai memurluklarda çalışanlar veya çalışmış olanlar, bu yönetmelik kapsamındaki kadrolara, atanacakları kadro için öngörülen şartları taşımaları kaydıyla sınavsız atanabilirler” hükmünün Danıştay tarafından iptal etmiş olmasının da gerekçe olarak değerlendirildiği görülmektedir.

1- 657 sayılı kanunun 59 uncu maddesinde ifadesini bulan, istisnai memuriyete atanmış olanlar için bu kadroya atanmış olmanın “kazanılmış hak sayılmaz” hükmünden anlaşılması gerekenin; ilgilinin bu kadrodaki görevinin sona ermesi durumunda; bu görev veya statüden daha alt bir göreve atanması durumunda, ilgilinin bu atamaya hukuken itiraz hakkının olamayacağı anlamını içerdiği, aksi takdirde, istisnai memuriyet görevinden alındığında, gerekli şartları taşıması halinde denk veya daha üst bir göreve atanmasının idarenin takdirinde bulunduğu, bu durumun Devlet Personel Başkanlığının konuya ilişkin 26.08.2018 tarih ve 97533774-045.01-E.1358 sayılı görüşlerinde açıkça belirtildiği, dolayısıyla İleri sürülen işlem, eylem veya kararın mevzuata aykırılığına ilişkin açıkça yazılı bir hükmün bulunmamasına rağmen yorumla, mevzuata aykırılık kanaatine varılmak suretiyle kamu zararı iddiasında bulunmanın mümkün olamayacağı,

2- İptal edilen yönetmelik hükmü, tüm istisnai memuriyet kadrolarında görev yapan personelin, görevde yükselmeye ve unvan değişikliğine tabi tüm kadrolara sınavsız geçişine izin veren bir hüküm olması dolayısıyla kariyer ve liyakat esaslı görevlendirme ilkesine aykırı olması nedeniyle iptal edildiği,

3- Yapılan atamanın açıkça hukuka aykırı olduğu kanaati oluşmuş olsa dahi ; 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesinde kamu zararının; “… mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” şeklinde tanımlandığı,

Aynı maddenin ikinci fıkrasında Kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak kriterlerin;

“a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması,

b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması,

c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,

d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması,

e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,

f) (Mülga: 22/12/2005-5436/10 md.)

g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması,”

şeklinde belirlendiği,

İlgilinin öğrenimi itibariyle mühendislik unvanına sahip olduğu ve mühendis görevini yürüttüğü dönem içerisinde, kendisine atandığı kadronun özlük haklarının ödendiği, bu görev için gerekli olan; eğitim veya öğretim, mesleki veya teknik bilgi, beceri veya tecrübe nedeniyle, ilgilinin bu görevi gereği gibi yerine getirmediği veya getiremeyeceği yönünde herhangi bir tespit veya değerlendirme de bulunmadığı,

Dolayısıyla kamu zararının belirlenmesinde esas alınması gereken 5018 sayılı kanunun 71 inci maddesi kapsamında ilgiliye, hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapıldığı, hizmet yaptırılmadan ödeme yapıldığı, hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alındığı veya mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapıldığı iddialarından hiçbirini ileri sürme imkânımız bulunmadığından kamu zararı iddiasında bulunmanın mümkün olamayacağı ancak, hukuka aykırı işlemi tesis ettiği iddia olunan kamu görevlileri hakkında idari veya cezai müeyyidenin uygulanabileceği kanaatiyle çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.)


Kararla ilgili sorunuz mu var?